Dünyanın her köşesinde bir kıvılcım var.
Bir uyanış, bir arayış, bir yeniden diriliş çabası…
Ve biz, bu çağrının adını koyduk:
Dünya Türk Gönüllüler Birliği.
Bugün artık mesele sadece geçmişi hatırlamak değil, geleceğe yön verecek adımı atmaktır.
Atalarımız binlerce yıl boyunca yeryüzünün kaderini değiştirdi.
Mete Han’dan Oğuz Kağan’a, Alparslan’dan Osman Gazi’ye, Fatih’ten Atatürk’e kadar uzanan o kutlu yürüyüş; adalet, akıl ve cesaretle inşa edilen bir medeniyet yoludur.
Biz bugün işte o yolun devamında duruyoruz.
Ancak bu çağda meydanlar tanklarla değil, akıl, ahlak ve adamlıkla kazanılıyor.
Dünya yönetiminde söz sahibi olmak istiyorsak, önce insanı yeniden inşa etmek zorundayız.
Güçlü kurumlar kadar, güçlü karakterlere ihtiyacımız var.
Ve maalesef bugün Türk Dünyası’nın en büyük açığı tam da budur: nitelikli, dertli, sorumluluk alan insan eksikliği.
İşte tam da bu nedenle Dünya Türk Gönüllüler Birliği olarak çıktığımız bu yol, sıradan bir girişim değil;
Bir stratejik medeniyet yürüyüşüdür.
Biz sadece fikir üretmeye değil, çözüm üretmeye geldik.
Biz sadece konuşmaya değil, taşın altına elimizi koymaya geldik.
Ve en önemlisi: Biz bu yola gönül koyarak geldik.
Çünkü biliyoruz ki, bir gönüllü, bin kişilik ordudan daha etkili olabilir.
Bu yolda hedeflerimiz net:
Genç liderler yetiştireceğiz, gönüllü akademiler kuracağız, Türk Dünyası’nın ortak hafızasını dijitalleştireceğiz, her gönüllüyü bir temsilciye dönüştüreceğiz.
Ve bu yürüyüşte bir şiarımız olacak:
“Sefer bizden, zafer Allah’tandır.”
Bu çağrımız sadece bugünün meselesi değil, gelecek nesillerin sorumluluğudur.
Çünkü biz sadece “bugünü yaşamak” için değil, “yarını inşa etmek” için buradayız.
Gelin, birlik olalım.
Gelin, gönüllü olalım.
Gelin, Türk milletinin yeni yüzyılını birlikte yazalım.
Çünkü inanıyoruz:
Gönülden gelen bir hareketin karşısında hiçbir güç duramaz.
Rafet Ulutürk
Yorumlar
Kalan Karakter: