Bazı anlar vardır, milletlerin kaderi bir daha asla eskisi gibi olmaz.
Bazı geceler vardır, karanlığın en koyu olduğu yerde bir ışık yanar.
Ve bazı sesler vardır ki o gece gökleri deler, kalpleri titretir:
“Sokağa çıkın...
Bu milletin iradesine sahip çıkın!”
İşte 15 Temmuz 2016, böyle bir gecedir.
Sıradan bir kalkışma değil, çağları aşan bir diriliş gecesidir.
Bu gece, sadece tanklara karşı değil, yüzyıllık teslimiyet planlarına, içimize sızmış hainlere, dünyayı parsellemiş karanlık güçlere karşı ayağa kalkışın adıdır.
Ve bu zaferin adı Türkiye’dir!
O gece çıplak ellerle tankların önüne yattık.
Kurşunlara karşı göğsümüzü siper ettik.
Kimi canını verdi, kimi evladını...
Ama herkes tek yürek oldu, bu vatan bizimdir! dedi.
Dünya ise ilk defa gördü:
Bir millet, kendi yöneticisine sahip çıkmak için sokaklara iniyor.
Halk, ilk kez yönetime değil, yönetime karşı kurulan ihanet tuzağına karşı çıkıyordu.
Dalga geçenler oldu…
"Uçağa kafa atmışlar" diyenler, bu milletin nasıl bir imanla yürüdüğünü anlayamadılar.
Ama biz öyle bir milletiz ki,
Bir gecede tarihin rotasını değiştirdik!
Biz, devleti sadece kuran değil, gerektiğinde bedel ödeyerek koruyan bir milletiz.
Cumhurbaşkanımız dedi ki:
“Beni buraya halk getirdi, ancak halk götürebilir.”
Bu cümle, demokrasi tarihine yazılmış en onurlu manifestolardan biridir.
O gece liderler bir oldu, milletin önüne düştü.
Halk ise gözünü kırpmadan yürüdü selalara, yürüdü meydanlara.
Ve sonra bir daha geri dönmedik.
Çünkü o geceyle birlikte biz uyandık.
Uykularımızdan, umutsuzluklarımızdan, aldanmışlıklarımızdan…
Yüzyıllık zincirleri kırıp attık.
15 Temmuz’dan sonra artık sadece bir ülke değiliz,
bir uyanışız, bir direnişiz, bir yürüyüşüz.
Bugün dünya farkında:
Türkiye olmadan hiçbir masada adım atılamıyor.
Çünkü artık sadece coğrafyamızda değil, vicdanlarda da güç olduk.
Milyonlarca yüreğin duası Türkiye için yükseliyor.
Mescid-i Aksa’dan Karabağ’a, Somali’den Gazze’ye kadar…
Nerede mazlum varsa, orada Türkiye’nin adı geçiyor.
Ve evet, biz geliyoruz!
Gürültüyle, kibirle değil;
Adaletle, merhametle, imanla geliyoruz.
Artık yolun sonu görünüyor.
Artık dünya yönetimine adım adım yürüyoruz.
Bu millet susturulamaz.
Bu topraklar teslim alınamaz.
Çünkü biz, bir gecede tarihin seyrini değiştirmiş bir milletiz.
Çünkü biz, kanla, canla, dualarla yeniden yazılmış bir destanın çocuklarıyız.
Unutmayın:
15 Temmuz yalnızca bir zafer değil, bir uyanıştır.
Bu milletin ayağa kalkışıdır.
Ve bu yürüyüş, Allah’ın izniyle dünyayı değiştirecek bir yürüyüştür.
Zaferin adı Türkiye,
Geleceğin adı da Türkiye olacaktır.
Rafet Ulutürk
Yorumlar
Kalan Karakter: