Kurban Bayramı İslam'ın sadece ibadet değil aynı zamanda vicdan ve toplumsal sorumluluk çağrısıdır. Her yıl yaklaşan bu mübarek zaman sadece hayvan kesimiyle sınırlı olmayan çok daha derin bir imtihanın hatırlatıcısıdır. Hazreti İbrahim’in sadakati, Hazreti İsmail’in teslimiyeti ve Allah’ın rahmeti…
Kurban kalbin, malın ve niyetin Allah’a sunuluşudur.
Kur’an’da Saffat Suresi 102. ayette geçen kıssa İbrahim Aleyhisselâm’ın oğluna “Rüyamda seni kurban ettiğimi görüyorum. Bir bak sen ne dersin?“ demesiyle başlar.
İsmail’in cevabıysa insanı derinden sarsar: Babacığım emrolunduğunu yap.
İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın.
Bu cevabın ardından Allah, İbrahim’in sadakatini görünce kurban olarak bir koç gönderir.
Peki, bugünün müminleri olarak bu kıssadan ne anlıyoruz?
Kurban yalnızca bir hayvanın kanını akıtmak değil ..
Kalpteki bencilliği, cimriliği, dünyaya aşırı meyli kesip atmaktır. Kestiğimiz kurban gönlümüzdeki paylaşma duygusunun bir sembolüdür.
Yüce Allah Kur’anda şöyle buyurur:
Ne onların etleri Allah’a ulaşır, ne de kanları O’na ulaşan ancak sizin takvanızdır.
(Hac Suresi 37)
Buna rağmen her bayramda bir kısım insanın bu ibadeti sadece stok için derin donduruculara bir yıllık et yığmak için yaptığına şahit oluyoruz. Elbette ailenin ihtiyacı gözetilir elbette kendi nasibini almak helâldir.
Ama kurbanın ruhu paylaşımdadır. Tebessüm ettirmedikten sonra bir yetimin duasını almıyorsa o etin gramı Allah katında ne kadar makbuldür düşünmek gerekir.
Kimseyi incitmek değil niyetimiz lakin bir sofrada fazladan et var diye gururla şişen göğüslerin birkaç sokak ötedeki kuru sofraları görmemesi ne acı..
Kurban paylaşmak içindir. Et değil muhabbet, kardeşlik ve Allah korkusuyla yoğrulmuş bir vicdan takdimidir.
Bayramın özünde bir dayanışma, bir sınav, bir teslimiyet vardır. Hazreti İbrahim’in kurbanı bir sınavdı bugün bizimkisi ise paylaşma ve empati imtihanıdır. Kurban kesip, o kurbanı dondurucuda kat kat istiflemek aslında o kıssanın özünü göz ardı etmektir.
Et değil niyet kesilmelidir!
Unutmayalım!
Kurban Bayramı bizden bir parça ister. O parça belki kalbimizdeki dünyevî tutkular belki de bir sofraya uzanan elimizdir. Bir kurban üçe bölünür derler biri aileye, biri dostlara, biri yoksullara.
En çok kazanan son payı en çok büyüten değil midir?
Gelin bu bayram gönlümüzü paylaşalım. Çünkü en makbul kurban bir yüreği doyurandır.
Kurban Bayramınız mübarek olsun değerli okurlarımız.
Saygılarımla
Araştırmacı /Gazeteci
Tülay TÜREDİ
Yorumlar
Kalan Karakter: