"Unutulan soykırım tekrarlanır." – Aliya İzetbegoviç
Avrupa’nın göbeğinde, medeniyetin gölgesinde; katliam vardı.
11 Temmuz 1995, Bosna-Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa’da insanlık toprağa gömüldü.
Birleşmiş Milletler tarafından “güvenli bölge” ilan edilen bu kent, sadece ihmalin değil, bilinçli bir suskunluğun kurbanı oldu.
8 binden fazla Boşnak erkek ve çocuk, Sırp güçler tarafından sistematik olarak öldürüldü. Kadınlar tecavüze uğradı. Aileler parçalandı.
Ve tüm dünya, bunu izlemekle yetindi.
❝Sadece İnsanlar Öldürülmedi, İnsanlık da Gömüldü❞
Srebrenitsa’da yaşananlar sadece bir savaş suçu değil, bir soykırımdır.
2007’de Uluslararası Adalet Divanı bunu resmen tescil etti. Ama sorumluların çoğu hâlâ özgür, hâlâ suskun.
Uluslararası hukuk devreye girdi ama adalet devre dışı kaldı.
Birleşmiş Milletler askerleri vardı ama iradeleri yoktu.
Hukuk vardı ama vicdan yoktu.
Srebrenitsa, sadece Boşnakların değil, bütün insanlığın utancıdır.
❝Bu Sessizlik, Geleceğin Katliamlarına Davetiye❞
Srebrenitsa’da yaşananlar tek başına geçmişe ait bir trajedi değildir.
Bugün Gazze’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da yaşananlar bu suskunluğun devamıdır.
Unutmak; suçluyu cesaretlendirir.
Unutturmak; yeni soykırımların önünü açar.
Çünkü soykırımlar sessizlikte büyür.
Aliya İzetbegoviç, yıllar önce o meşhur cümleyi kurdu:
> “Unutulan soykırım tekrarlanır!”
Bu sadece Bosna için değil, tüm Müslüman halklar, mazlum milletler ve adaletin yitip gittiği coğrafyalar için geçerlidir.
❝Türkiye Güçlüyse, Boşnaklar da Güvendedir❞
1990’lı yıllarda dünya sırtını dönerken, Türkiye kalbini Bosna’ya açtı.
Sadece insani yardım değil, bir milletin moralini, direncini ve umudunu taşıdı.
Bugün hâlâ şunu unutmamak gerekir:
> Türkiye olmasaydı, Bosna bugün ayakta olmayabilirdi.
Türkiye ne kadar güçlü olursa, dünyadaki Türk ve Müslüman halklar da o kadar güvende olur.
Türkiye sadece bir ülke değil, bir çatı, bir kalkan, bir umuttur.
Bosna’dan Filistin’e, Türkistan’dan Afrika’ya kadar mazlumlar için Türkiye’nin varlığı, yaşama tutunmanın adı olmuştur.
❝Bir Annenin Çığlığı…❞
Srebrenitsa’da bir anne, oğlunun kemiklerini yıllar sonra mezarından çıkardı.
Çünkü DNA testi, kayıp sol kolunu bulmuştu.
Bir anne, çocuğunu ikinci kez toprağa verdi.
İşte soykırım budur.
İstatistiklerle anlatılamayacak kadar yakıcı bir acı…
❝Bosna'nın Gençleri, Ayağa Kalkın!❞
Bu tarih sizin alnınıza yazıldı.
Aliya’nın size bıraktığı miras yalnızca bir toprak değil, onurlu bir mücadeledir.
Güçlü olun, dik durun, susmayın!
Çünkü her suskunluk, katile bir davetiyedir.
Her unutkanlık, yeni bir felaketin habercisidir.
> Unutmayın! Unutmayın! Unutmayın!
Unuttukça ölürüz. Unuttukça yine gömeriz.
❝Bu Yazı Bitmez…❞
Çünkü Srebrenitsa hâlâ kapanmamış bir yaradır.
Çünkü anneler hâlâ eksiktir.
Çünkü adalet hâlâ eksiktir.
Ve çünkü dünya hâlâ görmüyor, duymuyor, hissetmiyor.
Bu yazı bir makale değil;
Adına tarih denen büyük suç mahallinde bir çığlıktır.
Bir mezar taşına kazınmış son söz gibi:
> “UNUTULAN SOYKIRIM TEKRARLANIR!”
– Aliya İzetbegoviç
Rafet Ulutürk
Yorumlar
Kalan Karakter: