Bazı hareketler vardır ki, sessiz başlar ama dünyayı değiştirecek cümleleri içinde taşır.
Dünya Türk Gönüllüler Birliği (DTGB) işte bu derinlikte bir yapıdır. Yalnızca gönüllülükle değil; akılla, vizyonla ve millet hafızasıyla yürür.
Ve bugün o yürüyüş tarihe geçecek adımlarla yeni bir aşamaya ulaşmıştır.
Yeni Kuruluş: Stratejiyi Taşralarda Değil Merkezde Yazmak
2025’in yaz öncesi son DTGB toplantısı, yalnızca bir faaliyet raporunun ötesinde, bir vizyon manifestosuna dönüştü.
Bu toplantıda resmen duyurulan Dünya Stratejik Araştırmalar Merkezi (DSAM), yalnızca bir kurum değil; bir ihtiyaç, bir iddia ve bir istikamettir.
DSAM; artık sadece sahada değil, masada da var olacağımızın ilanıdır.
Artık Türk Dünyası’nı sadece yardım kampanyalarıyla değil; jeopolitik analizlerle, stratejik raporlarla, küresel vizyonla da temsil edeceğiz.
Bu merkezin başına getirilen isim, bu vizyonun ağırlığını taşıyabilecek güçte:
Metin Özkan.
İstanbul’un hafızası olarak anılan, Türk Dünyası için masa başında değil sahada ter döken, devlet tecrübesiyle millet ferasetini buluşturmuş bir isim. Onun liderliğinde DSAM, Türk aklının yalnızca tarihte değil, gelecekte de söz söyleyeceğini gösterecek.
Unutmayalım:
> “Bugünün stratejisi, yarının kaderidir.”
Ve biz artık kaderimizi yazdıran değil, kendi stratejisini yazan bir millet olmak için adım attık.
Yeni Bir Değer: Nizam-ı Âlem – Turan Barış Ödülü
Bir diğer önemli karar ise, dünyada eksik kalan bir sesi tamamlamak için alındı.
Batı’nın Nobel’i varsa, bizim de kendi tarihî ve kültürel zeminimizde yükselen bir değerimiz olmalıydı.
“Nizam-ı Âlem – Turan Dünya Barış Ödülü” işte bu boşluğu doldurmak, daha doğrusu bir hakikati görünür kılmak için doğdu.
Çünkü bizde barış, ödüllendirilmiş sessizlik değil; adaletle konuşan vicdandır.
Barış; sadece diplomatik tebessümler değil, zulme karşı dik duran duruştur.
Bu ödül, yaz boyunca kurulacak komisyonlarla şekillenecek;
Türk-İslam coğrafyasının her köşesinden gönül ve akıl sahibi insanların hizmetlerini görünür kılacaktır.
Artık Türk dünyasında sadece başarı değil, diriliş de ödüllendirilecektir.
Çünkü bir milletin ödülü, onun değerlerini kim yaşattığına verilir.
Temsilin Gücü: Ahmet Ağca Örneği
Ve belki de günün en dikkat çeken kararı:
Suriye’de yapılacak seçimler için DTGB, ilk kez bir temsilci adayı belirledi.
Bu aday; ne bir medya figürü, ne bir siyasi vitrin, ne de protokolde adı geçen bir isim…
Bu aday, Beydili Türkmen Derneği’ni tırnaklarıyla bir sivil toplum markasına dönüştüren bir saha adamı: Ahmet Ağca.
Kardeşlerimizle yapılan anketler, gönül eğilimiyle birleşti ve net bir sonucu ortaya koydu:
> “Bizi o temsil etsin.”
Ve biz bu sese kulak vererek Ahmet Ağca’yı Halep Türkmenlerini temsilen aday gösterdik.
Çünkü biz, halktan kopanlarla değil, halkla yürüyenlerle temsil edilmek istiyoruz.
Temsil artık sadece konuşmak değil, halkla yürümek, halkla hissetmek, halkın acısına diz çöküp dua etmektir.
Gönülden Aklın İnşasına Giden Yol
DTGB bugün sessiz bir gücün artık stratejik akla dönüştüğünü ilan etti.
Yıllardır gönüller kazanan bu yapı, artık masa kuran, yol çizen ve yön tayin eden bir noktadadır.
Bu toplantı;
Gönüllülükten stratejiye,
Faaliyetten fikre,
Temsil krizinden halk iradesine geçişin adıdır.
> Artık biz sadece izleyen değil, yön veren;
Sadece hizmet eden değil, strateji kuran;
Sadece milletin değil, insanlığın sesi olan bir yoldayız.
Bu yol, kolay bir yol değil. Ama
> Yolu doğru olanın, yükü ağır olur.
Ve biz bu yükü, milletimiz ve insanlık için omuzluyoruz.
Dünya Türk Gönüllüler Birliği konuştu.
Şimdi söz değil, yön verme zamanı.
Rafet Ulutürk
Yorumlar
Kalan Karakter: