Devlet Bahçeli’nin “İmamoğlu’nun davası canlı yayınlansın” çıkışı sadece bir öneri değil, adaletin üstüne tutulan bir projektördür. Doğrudur, doğruya doğru. Ama yetmez!
İmamoğlu değil yalnız, her dava canlı yayınlansın!
Çünkü bu ülkede adalet dosyalar arasında boğulmuş, vicdanlar duvarların arkasında susturulmuştur. Hâkim cübbesinin, savcı kürsüsünün, mahkeme salonlarının gölgesinde neler döndüğünü artık bilmek istiyoruz.
Halk kör değil!
Ama halkı kör zanneden bir düzenle karşı karşıyayız!
Zengin çocukları, siyaset bezirgânları, mafya babaları adliyeye giriyor ama tutuklanmadan çıkıyor. Gariban ise suçsuz da olsa elleri kelepçeli, gözleri yaşlı, içeride çürüyor. Kimse çıkıp da nedenini anlatmıyor.
Peki ne olacak şimdi?
Halk adaletin seyircisi değil, sahibi olmalı!
Canlı yayınlarla tüm Türkiye izlemeli:
– Savcı ne sordu?
– Hâkim kime göz kırptı?
– Karar hangi baskıyla verildi?
– Kim kimin önünü açtı, kim kimin sırtını sıvazladı?
Adalet ya herkes için vardır…
Ya da hiç kimse için yoktur!
Bugün sessiz kalırsan, yarın senin davan görülürken kameralar kapalı, perde arkası kurbanı olursun. O zaman sesin çıkmaz! Çünkü sistem seni çoktan yutmuş olur!
Ey halk!
Artık susma!
Sosyal medyada değil, meydanda konuş!
Sana düşen sadece izlemek değil, talep etmektir.
Adaletin perdesi yırtılsın!
Bütün Türkiye görsün:
Gerçek suçlular kim, hakikatin arkasına saklananlar kim?
Bugün “canlı yayın” deyip geçme!
Bu, bir rejim meselesidir!
Bu, “kimin yanında devlet var” sorusunun cevabıdır!
Adaleti izlemek istiyoruz!
Çünkü artık güvenmek istiyoruz!
Ve unutma:
Görünmeyen adalet, adaletsizliğin ta kendisidir!
Rafet Ulutürk
Yorumlar
Kalan Karakter: