Tarihimizin sayfalarında öyle ibretlik hikayeler var ki, bugünümüze ışık tutar, yarınlarımıza yol gösterir.
İşte Şam Valisi Esat Paşa'nın kıssası da tam olarak böylesi bir ders niteliğindedir. Hazine tamtakır, devlet borç içinde... Danışmanlar kolay yolu seçip, zaten zar zor geçinen halka yeni vergiler salmayı öneriyor. "Dokumacıların derisini yüzelim Paşam, beş on kese altın gelir" diyorlar. Ama Esat Paşa, milletini düşünen gerçek bir devlet adamı tavrı sergiliyor: "Bu insanlar zaten zar zor ayakta duruyor. Bu vergiyi nasıl ödeyecekler?" diye soruyor.
"Koyun Değil, Koç Gerek!"
İşte burada büyük bir fark yaratıyor Esat Paşa. Halkın sırtına yük bindirmek yerine, başka bir yol arıyor. Ve bulduğu yol, akıl dolu, zeka dolu bir yol!
Müftüyü, kadıyı, defterdarı, karakol komutanını...
Makamını ve gücünü kötüye kullanan, yolsuzluğa bulaşan kim varsa tek tek çağırıyor huzuruna. Onların karanlık işlerini yüzlerine vuruyor ve devlete olan borçlarını tahsil ediyor. Halktan tek kuruş almadan, tam 200 kese altın topluyor!
Yolsuzluğa Tokat, Millete Nefes!
Danışmanları hayret içinde soruyor: "Paşam, halka vergi koymadınız, peki bu para nereden geldi?" Esat Paşa'nın cevabı, aslında bir manifesto niteliğinde:
"Kuzuların derilerini yüzmektense koçların yünlerini kırkmak daha iyidir!"
Bu söz, milletimize altın harflerle yazılacak bir düsturdur. Vatandaşın sırtına yük olmaktansa, milletin zenginliğini sömüren, kamu malına el uzatan, devletin itibarını zedeleyen ne kadar "koç" varsa, onların "yününü kırkmak" asıl millete hizmet etmektir.
Türkiye İçin Bir Umut:
"Koçların Yünlerini Kırkmak"
Bu hikaye bize açıkça gösteriyor ki, bir devletin kalkınması, milletin refahı, vergi yükünü fakirden alıp zengine yüklemekle değil, yolsuzluğun kökünü kazımakla, haksız kazançları devlete iade etmekle mümkündür. Esat Paşa'nın bu kurnaz ve adil çözümü, bugün de bizlere ışık tutmalı.
Millet olarak dileğimiz ve beklentimiz odur ki: Vatandaşın derisini yüzen değil, devletin malını çalan, milletin hakkını yiyen, makamını şahsi menfaatleri için kullanan her kim olursa olsun, onların "yünlerinin kırkıldığı" günleri görelim. Çünkü ancak o zaman gerçek adalet tecelli edecek, milletimiz rahata erecek ve Türkiye daha güçlü yarınlara ulaşacaktır.
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: