Türkistan…
Yalnızca haritalarda bir coğrafya değil; ecdadın nefesini taşıyan, tarihin şahitliğini yapan, Türk milletinin yüzyıllardır süren yürüyüşünün kalbidir. Bugün bu topraklarda yaşanan her hareket, yalnızca bölgesel bir gelişme değildir; Türk dünyasının geleceğine vurulan bir mühürdür.
Bu yüzdendir ki Türkistan’da olup biteni “uzaktan izlenecek bir konu” sanan yanılır.
Burası, Turan ülküsünün damarlarını besleyen ana yurtlardan biridir. Dağları, geçitleri, ovaları yalnızca birer doğal şekil değil; milletimizin kaderine yön veren stratejik kilit noktalarıdır. Asya’nın kapıları daima buradan açılır, buradan kapanır.
Bugün büyük güçler yine Türkistan kapısında.
Çin’in ekonomik kuşatması,
Rusya’nın tarihî nüfuz arayışları,
Batı’nın enerji ve koridor hesapları…
Hepsi bir niyetin farklı yüzleridir.
Amaç bellidir:
Türk devletlerini birer “geçiş yolu” yapmak.
Oysa biz geçit değiliz; biz bu coğrafyanın asıl sahibiyiz.
Türk dünyası, tarihinin belki de en kritik döneminden geçiyor. Ekonomik bağlar, koridor projeleri, enerji hatları…
Hepsi önemli; fakat hepsinden önemlisi millet bilinci ve ortak kader anlayışıdır.
Eğer bu bilinç güçlenirse, Türkistan’da kurulacak her düzen Türk’ün lehine olur.
Eğer bu bilinç zayıflatılırsa, başkalarının stratejik oyunu içinde taşeron olmaktan öteye gidilemez.
Türkiye bu süreçte yalnızca bir kardeş devlet değil; yön gösteren, yol açan, omuz veren bir liderdir.
Bunun sorumluluğu ağırdır.
Türkistan’daki hiçbir gelişmeye kayıtsız kalamayız.
Çünkü bu topraklarda yaşanan her adımın yankısı, Ankara’da, İstanbul’da, Bakü’de, Bişkek’te, Astana’da duyulur.
Bugün bize düşen, Türk dünyasının bütün damarlarını canlı tutmak; kültürde, dilde, eğitimde, savunmada ve siyasette ortak aklı oluşturmak;
Türkistan’ı dış güçlerin rekabet sahası olmaktan çıkarıp Türk milletinin yeniden yükseldiği kutlu bir merkez hâline getirmektir.
Türkistan’da bir imtihan var.
Bu imtihan milletimizin geleceğiyle ilgilidir.
Ya başkalarının projelerinde figüran oluruz ya da kendi kaderimizin mimarı oluruz.
Türk milleti için doğru olan bellidir:
Ayağa kalkmak, birleşmek ve tarihin çağrısına cevap vermek.
Türkistan bizimdir. Geçmişimizin emaneti, geleceğimizin yoludur. Eğer bu imtihanı başarıyla verirsek, yalnızca bir coğrafyayı değil; bütün bir milleti yeniden diriltmiş oluruz.
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: