Türk tarihinin en az konuşulan ama en güçlü gerçeklerinden biri şudur:
Türk kadını hiçbir dönemde gölgede yaşamamıştır.
Devletin temelinde, ordunun düzeninde, törenin uygulanışında ve obanın güvenliğinde kadın; erkekle yan yana, çoğu zaman da önde durmuştur.
Göktürk Yazıtları'nda "kağan ile hatun birlikte oturur" ifadesi boşuna değildir.
Bu, Türk devlet yapısında ikili hükümdarlığın, yani "devletin iki kanatla uçtuğunun" açık kanıtıdır. Kadın; törenin sahibidir, söz hakkına sahiptir, elçileri karşılar, savaş zamanı orduyu yönlendirebilir, obayı savunabilir ve gerektiğinde bizzat savaşır.
Bu video, unutulan bu büyük mirası yeniden hatırlatmak için hazırlanmıştır.
Bozkırın rüzgârında büyüyen kadınlar,
- çocuk büyütmekle yetinmeyen,
- ülke yönetiminde söz sahibi olan,
- savaşta komuta eden,
- barışta bilgece yol gösteren,
- kültürün taşıyıcısı ve koruyucusu,
gerçek Türk kadınının izlerini taşır.
Bu çalışma; Göktürk geleneğindeki kadın liderliğini, Asena'nın simgesel gücünü ve bozkırın özgür ruhunu yeniden canlandırıyor.
Bir milletin yükselişi, yalnızca savaşçı erkeklerin değil; devleti omuzlayan kadınların iradesiyle mümkündür.
Bugün unutulan bu hakikat, taşların arasından yeniden sesleniyor:
"Türk kadını sadece anne değildir; devletin yarısıdır."
Yorumlar
Kalan Karakter: