Bazen bir ülkenin gerçek dostunu, sınır kapısında tanırsınız. Gümrük gişelerinde geciken bir kamyon, tıkanan bir koridor sadece ekonomik bir kayıp değil, aynı zamanda komşuluk ruhunun da testidir. İşte bu yüzden bugün, Bulgaristan ve Türkiye arasındaki ulaştırma alanında yürütülen yapıcı iş birliği, sadece teknik bir gelişme değil, aynı zamanda diplomatik ve stratejik bir ortaklık göstergesidir.
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Abdulkadir Uraloğlu ile gerçekleştirdiğim görüşmede de ifade ettiğim gibi, iki ülke arasında yolcu ve yük taşımacılığı konusundaki iş birliği, bölgenin refahına doğrudan katkı sağlayacak bir stratejik alan haline gelmiştir. Güneyden kuzeye, doğudan batıya uzanan ticaret koridorları sadece ekonomik değil, kültürel bir bağ da kurmakta.
Bugün Kapıkule-Kapitan Andreevo sınır kapısı, Avrupa’nın en işlek kara geçiş noktalarından biri konumunda. Bulgar tarafı, Kapitan Andreevo kontrol noktasındaki kapasiteyi artırmak amacıyla hâlihazırda 12 aktif şerit ile trafiği optimize etmek için yoğun çaba sarf ediyor. Bu çaba, sadece Bulgaristan’ın değil, Avrupa'nın da Türkiye üzerinden Orta Asya’ya açılan ticaret yoluna verdiği önemi gösteriyor.
Ancak bu yeterli değil. Artan yük trafiği, sınır geçiş prosedürlerinin dijitalleştirilmesi, insan ve araç güvenliğinin artırılması, kontrol noktalarının teknolojik olarak güncellenmesi ve ortak gümrük çözümlerinin geliştirilmesini zorunlu kılıyor. İki ülke arasında kurulacak hızlı geçiş koridorları ve ortak lojistik üsleri, yalnızca zaman kazandırmakla kalmayacak, aynı zamanda stratejik güveni de pekiştirecektir.
Deniz ticaretinde de benzer bir vizyonla ilerliyoruz. Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısındaki limanları ile Türkiye'nin sahil kentleri arasında geliştirilecek yeni nakliye rotaları, sadece taşımacılığı kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda Karadeniz’i bir barış ve iş birliği denizine dönüştürecektir. Ortak Ro-Ro hatları, feribot seferleri ve limanlar arası entegrasyon projeleri, iki ülkenin ekonomik bağlarını daha da güçlendirecektir.
Türkiye ve Bulgaristan arasındaki iyi komşuluk ilişkileri, yalnızca geçmişin hatırına değil, geleceğin sorumluluğuyla da inşa edilmelidir. Ulaşım alanında atılacak her ortak adım, sadece yol değil, güven, iş birliği ve kalkınma köprüleri de inşa edecektir.
Unutmayalım: Sınırlar, ayırmak için değil, birleştirmek için vardır.
Rafet Ulutürk
Yorumlar
Kalan Karakter: