Diplomasinin bir adabı, devletlerin bir vakarı, milletlerin de bir haysiyeti vardır. Ne yazık ki ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bu üçünü de aynı cümlede yok etmeyi başaran ender isimlerden biri olmayı sürdürüyor.
Barrack’ın Yunan basınına verdiği röportajda sarf ettiği skandal sözler, bir büyükelçinin değil; tarih bilmeyen, diplomasi nedir anlamayan, Cumhuriyet’in nasıl kurulduğundan bihaber bir maceraperestin hezeyanlarıdır.
“1919’dan beri bizi engelliyorlar… Doğu Akdeniz’de yeni düzen kurulmalı…”
Bu sözler ne anlama gelir biliyor musunuz?
1919’da Türk milletinin emperyalizmin taşeronlarına karşı başlattığı İstiklal Harbi’nden rahatsızlığın itirafıdır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu modern Türk Devleti’nin varlığından, kararlılığından, bağımsızlıkçı duruşundan duyulan korkunun dışavurumudur.
Biz “Tam bağımsız Türkiye” dedikçe, onların gölgesi titreiyor.
Biz Mavi Vatan dedikçe, onların çıkar hesapları bozuluyor.
Problem burada.
Fakat asıl tehlikeli olan, Barrack’ın ayarı kaçmış sözleri değil; bunları bir büyükelçi sıfatıyla söyleyebilmesidir.
Bir sefir, ev sahibi devleti şikâyet edemez.
Bir diplomat, bağımsız bir devletin kurucu liderine ima yoluyla bile dil uzatamaz.
Bir temsilci, Türk milletinin egemenliğini tartışmaya açamaz.
Hele ki “Osmanlı millet sistemi Türkiye’ye daha uygun” gibi akıl dışı bir romantizmle Cumhuriyeti küçümsemeye kalkışamaz.
Sayın Barrack; o defter Lozan’da kapandı.
Türkiye, 1923’te sadece yeni bir devlet kurmadı; bin yıllık devlet aklını yeniden ayağa kaldırdı.
Kusura bakmasın kimse, bu topraklarda artık ne manda olur, ne vesayet, ne de dış aklın projeleri.
Peki bu hadsiz sefire kim haddini bildirecek?
Bu millet.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi vakarını koruyacak kudrete sahiptir ama asıl olan milletin duruşudur.
Cumhuriyet’i hedef alan, Atatürk’ün adını gölgelemeye çalışan, Türkiye’yi bölgesinde küçük göstermeye yeltenen her anlayışa karşı en net cevabı yine Türk milleti verir.
Bu ülke;
1919’da Samsun’da nasıl doğrulduysa,
1923’te nasıl ayağa kalktıysa,
Bugün de aynı iradeyle dimdik ayaktadır.
Bir diplomat haddini bilmezse, söylediklerinin kıymeti yoktur.
Ama biz haddimizi biliriz:
Atatürk’e sahip çıkmayı, Cumhuriyet’in onurunu korumayı biliriz.
Ve bilinsin ki bu ülkeye ayar vermeye kalkan kim olursa olsun, karşısında dün olduğu gibi bugün de Türk milletinin çelik iradesini bulacaktır.
Strateji Uzmanı
Gazeteci – Yazar
Gökalp Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: