Takvim yaprakları bugün 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü’nü gösteriyor.
Belki de çoğu kişi için sıradan bir gün...
Ancak bizim için; Kocaeli’nin dört bir yanında sessiz sedasız koşturan, reklam yapmadan hayatlara dokunan o "isimsiz kahramanların" onur günü.
Bizim için gönüllülük, süslü raporlarda yazan soğuk bir "sosyal sorumluluk" projesi değildir. Gönüllülük; modern zamanların bencilliğine karşı açılmış bir vicdan bayrağıdır.
Sadece emeklilikte yapılacak bir hobi veya CV'de şık duracak bir satır hiç değildir. Gönüllülük bir duruştur; dünyaya "Ben sadece tüketmek için değil, katkı sunmak için de buradayım" demenin en samimi yoludur.
Zamanımızı nasıl kullandığımız, hayatımızı nasıl yaşadığımızın aynasıdır. Eğer o aynada sadece kendimizi görüyorsak, eksik yaşıyoruz demektir. Ancak o aynada başkalarının gülümsemesine veya umutlanan bir geleceğe yer açabiliyorsak, işte o zaman gerçekten yaşıyoruzdur.
Boş Vakit Değil, Ömür Sermayesi
Toplumda ne yazık ki "İşi gücü olmayan, boş vakti çok olan gönüllü olur" gibi yanlış bir algı var. Oysa araştırmalar tam tersini söylüyor. Gönüllülük faaliyetlerine en çok koşanlar, aslında hayatı en yoğun ve planlı yaşayan insanlar.
Bir huzurevinde yaşlı birinin elini tutmak, kirlenmiş bir sahili temizlemek veya bir çocuğa okuma yazma öğretmek... Bu eylemlerin hiçbiri "zaman kaybı" değildir; aksine, zamanın en verimli şekilde "anlamlandırılmasıdır." Kocaeli Bağımlılıkla Mücadele ve Rehabilitasyon Derneği’ndeki yol arkadaşlarım da işte böyle insanlar. Bizim derdimiz sadece bir dernek binasının ışıklarını açık tutmak değil; biz, hayatın ta kendisini ayakta tutmaya çalışıyoruz.
Çünkü biliyoruz ki; bağımlılık sadece maddeye değil, yalnızlığa da duyulan bir ihtiyaçtır. Bizim gönüllülerimiz, işte o yalnızlığı gidermek, kopan bağları ilmek ilmek yeniden örmek için oradalar.
Tehlike Artık Sokakta Değil, Evimizin Başköşesinde
Uzmanlar çok çarpıcı bir gerçeğin altını çiziyor: "Bağımlılık bir tercih değil, acıdan bir kaçıştır." Eskiden "arka sokakların derdi" zannettiğimiz bu illet, artık en korunaklı sitelerin, en sıcak yuvaların içine kadar girdi.
Alkolü, uyuşturucusu bir yana; artık akademik raporlarda "çağın vebası" olarak nitelendirilen sanal kumar ve ekran bağımlılığı var. Tehlike artık kapıda beklemiyor; çocuklarımızın odasının içinde, avuçlarındaki o renkli ekranlarda gizleniyor. İşte biz bu yüzden; "Bu iş sadece devletin veya polisin işi değildir" diyerek, sadece dertlenmek yerine yükü omuzlamaya karar verdik.
41 İrade, Tek Vicdan
Kocaeli’ye yakışan, Türkiye’ye örnek olacak bir birliktelik kurduk: "41 İrade, 1 Vicdan."
Şehrimizin plakasından ilhamla, 41 farklı sivil toplum kuruluşunu aynı dert etrafında, aynı masada topladık. İdeolojileri ne olursa olsun; imamımızla doktorumuzu, öğretmenimizle esnafımızı "insanı yaşatmak" gayesinde buluşturduk. Sanal kumar bataklığına sürüklenen gençlerimize; "Kasa kazanır, sen kaybedersin; gel hayatını geri kazanalım" dedik.
Tek bir derdimiz var: İstatistiklerde birer "rakam" olarak görülen o gençler, aslında bir annenin gözyaşı, bir babanın bükülen beli... Biz o aileler dağılmasın istiyoruz.
Uzaktan Bakıp "Vah Vah" Demekle Olmuyor
Ancak samimi bir öz eleştiri yapmadan geçemeyeceğim. Bu yük, sadece üç beş fedakar gönüllünün sırtlanabileceği kadar hafif değil.
Toplumumuzda garip bir çelişki var. Konuşmaya gelince herkes Hz. Ömer (r.a.) adaletinden bahsediyor, mangalda kül bırakmıyor. Ama iş sahaya inmeye, bir garibanın elinden tutmaya gelince; çoğu kişi "Turist Ömer" gibi sadece etrafı izliyor, şakaya vuruyor ya da "Vah vah" deyip geçiyor.
Buna psikolojide "Seyirci Etkisi" deniyor ama biz halk dilinde buna "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" gafleti diyoruz. Unutmayalım ki; o yılan bugün komşunuzun çocuğunu sokuyorsa, yarın zehrini sizin evinize de akıtacaktır.
Gelin, Bir Ucundan Tutun
Bugün 5 Aralık 2025 Cuma... Gelin, bu tarihi kendiniz için bir milat kabul edin.
Bu akşam başınızı yastığa koyup vicdanınızla baş başa kaldığınızda; "Bugün sadece kendim için yaşamadım, birinin hayatına dokundum" diyebilmenin o tarifsiz huzurunu yaşayın.
Kocaeli Bağımlılıkla Mücadele ve Rehabilitasyon Derneği’nin kapısı herkese, yüreği iyilik için atan her görüşten insana sonuna kadar açık. Gelin, sadece izleyenlerden olmayın. Bu şehrin çocuklarını, gençlerini ve geleceğini birlikte koruyalım.
Gönlünüzdeki iyiliği, eyleme dökmeniz dileğiyle...

Yorumlar
Kalan Karakter: