Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 81 ilde sığınak yapılması kararını tartışıyoruz. Eleştiriler elbette var; ama bu karar, sadece taş ve betondan ibaret değil. Bu karar, milletimizin canını, geleceğini ve bağımsızlığını koruma kararlılığının göstergesidir.
Dünya örneklerine bakın: İsviçre, Japonya, İsrail… Her biri, kendi halkını korumak için yıllardır hazırlık yaptı. Biz de aynı kararlılıkla hareket ediyoruz. Çünkü biz, tarih boyunca bu toprakları kanımızla, canımızla savunduk; tehdide karşı dimdik durmayı bildik.
İsviçre, nükleer tehditlere karşı her vatandaşı için sığınak planları hazırlamış ve şehir merkezlerinde geniş sığınak ağları inşa etmiş durumda.
Japonya, deprem ve tsunamiler gibi doğal afetlere karşı erken uyarı sistemleri ve yer altı sığınaklarıyla vatandaşlarını koruyor.
İsrail, roket saldırılarına karşı geliştirdiği “Demir Kubbe” ve yer altı sığınaklarıyla güvenliği sağlıyor.
Peki bu tehditler nelerdir?
Nükleer krizler ve yayılma ihtimali
Kimyasal veya biyolojik saldırılar
Depremler ve diğer doğal afetler
Savaş veya dış saldırı senaryoları
Bu bağlamda Türkiye’nin 81 ilde sığınak yapma kararı, milletin güvenliği açısından gecikmiş bir önlem değil, tam tersine gerekli bir stratejik adım olarak görülmeli. Elbette işin şeffaflığı ve kaynak kullanımı tartışılabilir; ancak temel mantık, halkı korumak ve olası krizlere hazırlıklı olmaktır.
Nükleer tehlikeler, kimyasal saldırılar, doğal afetler… Bunlar sadece uzak senaryolar değil, günümüz dünyasının acı gerçekleri. Milletimiz her türlü tehlikeye karşı güven içinde olmalı. Bu sığınaklar, beton değil; evlatlarımızın, analarımızın, babalarımızın güvenliğidir.
Unutmayalım: Bu topraklarda vatan sevgisi sözde değil, eylemle, tedbirle ve fedakârlıkla gösterilir. Sığınaklar yapılacaksa, millet için yapılmalı. Çünkü bu milletin canı, her ranta ve her siyasi hesaplaşmaya değişilmez!
Strateji Uzmanı
Gazeteci-Yazar
Gökalp Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: