Ortadoğu yeniden kaynıyor. Haritalar bir kez daha masa başında değil, cephelerin gölgesinde çiziliyor.
Birileri Türk’ün sınırına doğru yaklaşırken, hedeflerinin ne olduğunu çok iyi biliyor.
Son günlerde sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, İsrail’in Türkiye sınırına doğru füze yığdığı görülüyor.
Bu sadece bir askeri sevkiyat değil, jeopolitik bir mesajdır.
Bu hareket, Filistin’le başlayan çatışmanın Türkiye’ye sıçrama ihtimali kadar; Türk’ün bölgedeki etkinliğine karşı alınan bir önlemdir.
Ve bu tablo bir kez daha gösteriyor ki: Türk Milleti sadece izleyen değil, oyun kuran bir millettir.
---
🔹 Sınırlarımızın Ötesi Bizimdir
Türkiye’nin sınırları sadece haritalarda çizili çizgiler değildir.
Her karışında bir tarih, bir hatıra, bir emanet vardır.
O nedenle Hatay’daki, Kilis’teki bir hareketlenme; aslında Turan ufkunda bir titremedir.
Bugün Türkiye’ye çevrilen bir füze rampası, Türk dünyasının diriliş idealine yöneltilmiş bir tehdittir.
Türkistan’dan Azerbaycan’a, Kerkük’ten Trakya’ya kadar her Türk yurdu, aynı sancının ve aynı inancın mirasçısıdır.
Bir yerde Türk’e gözdağı veriliyorsa, bu sadece Türkiye’ye değil, bütün Türk yurtlarına verilmiş demektir.
---
🔹 Tarih Tekerrür Etmez, Ders Olur
Bugün “füze yığınağı” dediğimiz şey, dün “haçlı hazırlığı”ydı.
Yöntemler değişti, isimler değişti; ama Türk’ü çevreleme niyeti hiç değişmedi.
Tarih, her dönemde Türk’ün sırtını yasladığı iman ve akıl gücüyle yazıldı.
Biz o gücü unuttuğumuzda, başkaları gelir ve hatırlatır.
---
🔹 Devlet Aklı Hazır, Millet Bilinci Diri Olmalı
Devletimiz bölgedeki her gelişmeyi adım adım izliyor.
Savunma sanayimiz, ordumuz, diplomatik dengelerimiz güçlü.
Ancak asıl mesele, milletin bilincidir.
Çünkü savaşlar artık sadece topla tüfekle değil; bilgiyle, algıyla ve korkuyla yapılıyor.
Bu yüzden milliyetçi duruş, sadece bir siyasi tercih değil, bir varoluş bilincidir.
Milliyetçi hareketin görevi; halkı bilgilendirmek, gençliği uyandırmak ve milletin dikkatini diri tutmaktır.
Çünkü bugün yaşananlar, yalnızca “dış politika” değil, millî bekâ meselesidir.
---
🔹 Kur’an ve Bilinç
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
> “Düşmana karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet hazırlayın.”
Bu yalnızca silah değil; bilinçtir, birikimdir, farkındalıktır.
Türk’ün elindeki kılıç kadar, zihnindeki fikir de keskin olmalıdır.
Kur’an’ı sadece Arapça okumak değil; anlamak, düşünmek ve hayata taşımak gerekir.
Turan bilinci, işte bu anlayışın ete kemiğe bürünmüş hâlidir.
---
🔹 Türk’ün Gözü Ufuktadır
Bugün füzeler sınıra yığılsa da, bizim gözümüz ufuktadır.
Türk Milleti hiçbir tehdidin önünde diz çökmez; aksine, tehdidi fırsata dönüştürür.
Yeter ki birlik olalım, bilgili olalım, birbirimizi anlayalım.
Türk genci okumayı, araştırmayı, sorgulamayı bir görev bilmelidir.
Cahil bırakılmış bir millet, silahsız bırakılmış bir ordudan daha zayıftır.
Bu yüzden bu yazı, bir korku değil; bir uyanış çağrısıdır.
---
🔹 Anlamak Gerek
Bugün bize düşen; haberi izlemek değil, anlamaktır.
Sınırda yığılan her füze, milletçe uyanmamız için bir işarettir.
Bu milleti ne korku sindirebilir, ne tehdit susturabilir.
Çünkü biz Türk’üz!
Tarihi yazan, coğrafyayı şekillendiren, her çağda yeniden doğan bir milletiz.
---
Gökalp Şentürk
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Yorumlar
Kalan Karakter: