Kerkük ve Altunköprü'den yükselen çığlıklar, Irak Türkmenlerinin varlığını yok saymaya yönelik pervasız eylem ve atamaların bir göstergesi. Bu durum, artık bardağı taşıran son damla ve kabul edilemez boyutlara erişti.
Kadim Türkmeneli coğrafyasında binlerce yıldır yaşayan kardeşlerimizin maruz kaldığı bu haksızlıklar, sadece bölgeyi değil, vicdan sahibi herkesi derinden yaralıyor.
Altunköprü, sadece bir coğrafi nokta değil;
TÜRKMEN KİMLİĞİNİN, KÜLTÜRÜNÜN VE VARLIĞININ SEMBOLÜDÜR.
Burada sergilenen dışlayıcı ve asimilasyoncu politikalar, bölgedeki hassas dengeleri bozmakla kalmıyor, aynı zamanda yüzyıllardır bir arada yaşayan halklar arasında derin fay hatları oluşturma potansiyeli taşıyor. Türkmenlerin yönetimden dışlanması, kendi topraklarında söz sahibi olmalarının engellenmesi, hak ve adalet kavramlarıyla bağdaşmıyor. Bu tür uygulamalar, açıkça etnik temizlik ve demografik yapıyı değiştirme çabalarından başka bir anlama gelmiyor.
IRAK TÜRKLÜĞÜ YALNIZ DEĞİLDİR!
Herkes duysun ve bilsin ki, Irak Türklüğü yalnız değildir! Onların arkasında, dağ gibi Türkiye Cumhuriyeti ve Büyük Türk Milleti vardır. Türkmen kardeşlerimizin hak ve menfaatlerini korumak, onların kimliklerini, kültürlerini ve varlıklarını güvence altına almak, Türkiye'nin milli ve tarihi sorumluluğudur. Bu sorumluluktan zerre kadar taviz verilmeyecektir. Ankara'dan yükselen her ses, Türkmeneli'nde yankılanmaktadır.
Bizler, kardeşlerimizin gözyaşlarını dindirmek, onlara reva görülen haksızlıkların karşısında durmak için her platformda mücadele etmeye devam edeceğiz. Uluslararası kamuoyunu da bu insanlık dışı politikalara karşı duyarlı olmaya ve gerekli adımları atmaya çağırıyoruz.
Sessiz Kalmak İnsanlık Dışı Bir Durum
Altunköprü'deki Türkmen feryadı, tüm dünyanın vicdanını sızlatmalı ve bu haksızlığa bir an önce son verilmelidir. Sessiz kalmak, bu zulme ortak olmaktır.
TÜRKMENLİ, TÜRKMEN KALACAKTIR!
Tarih de, coğrafya da buna şahittir.
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: