Zap doğusu Avaşin'deki 852 rakımlı tepedeki Hastane Mağarası'nda şehit verdiğimiz kahraman Mehmetçiklerimizin hikayesi, kamuoyunda farklı yorumlara yol açtı.
Elimdeki bilgilerle, bu trajik olayın nasıl yaşandığını aydınlatmak, hem şehitlerimize saygı hem de doğru bilgilendirme adına önemli.
Mağaradaki Sinsi Tehlike: Metan Gazı
Olay, kayıp olduğu düşünülen şehit üsteğmenimizin naaşının, teröristlerce daha önce "mühürlenmiş" Hastane Mağarası'nda olduğuna dair alınan bir istihbaratla başladı. Terör örgütünün yıllarca erzak ve mühimmat depoladığı, Mehmetçiğimizin önceki operasyonlarda girişlerini kapattığı bu mağara, içerideki organik maddelerle birlikte mühürlüydü.
İşte burada metan gazı devreye girdi. Oksijensiz ortamlarda, çürüyen organik maddelerden oluşan metan, renksiz, kokusuz ve sinsi bir gazdır. Zehirli olmasa da, yüksek konsantrasyonda oksijenin yerini alır ve boğulmaya neden olur.
Mağarada havalandırma olmaması, metanın hızla birikmesine ve oksijen seviyesinin kritik düzeye düşmesine yol açtı.
Askerlerimiz, ilk etapta baş dönmesi, sersemleme gibi belirtilerle karşılaştı, ardından bilinç kaybı ve maalesef boğularak şehit oldular. Patlama gibi bir durumun olmaması, olayın metanın boğucu etkisiyle meydana geldiğini netleştiriyor.
Fedakârlığın Bedeli:
Ölümcül Kurtarma Çabası
Etkilenen asker sayısının fazla olmasının nedeni, Mehmetçiğimizin eşsiz kahramanlık ve fedakârlık ruhuydu. İçerideki silah arkadaşları fenalaşınca, dışarıdaki hiçbir askerimiz onları yalnız bırakmadı. Şehit üsteğmenimizin naaşı için gidildiği gibi, içerideki arkadaşları için de ölümü göze alarak o sinsi ortama tekrar girdiler. Bu gözü kara kurtarma çabası, ne yazık ki daha fazla Mehmetçiğimizin şehit düşmesine neden oldu.
Tekrar belirtmek gerekirse, metan zehirleyici değil, boğucu bir gazdır. Hastane Mağarası'nda yaşanan trajedi, tamamen bu "nefessiz bırakma" özelliğiyle ilgilidir.
Kahramanlık, fedakârlık ve acının iç içe geçtiği bu olayda, Mehmetçiklerimizin gösterdiği cesaret, milletimizin onur kaynağıdır.
Onlar, en zorlu koşullarda bile birbirlerini asla yalnız bırakmayan yiğitlerdir.
Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı dileriz.
Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Bu olaydan çıkarılacak dersler, gelecekte benzer faciaların yaşanmaması adına yol gösterici olacaktır.
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: