Asırlardır akıp giden Fırat Nehri… Medeniyetlerin beşiği, savaşların, destanların ve peygamberlerin şahitlik ettiği kadim bir su yolu. Bugünlerde ise Fırat, bir kez daha insanlığı düşündüren, ürperten gelişmelerin odağında.
Son günlerde sosyal medyada yayılan görüntüler herkesi meraklandırıyor. Nehir kıyısında altın arayan insanlar, gece yarısı gizemli ayinler yapan gruplar, yer altından geldiği söylenen garip sesler… Kimileri “hazine avı” diyor, kimileri “kara büyü” diye fısıldıyor. Ancak asıl dikkat çekici olan, bu olayların Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) 1400 yıl önce haber verdiği bir hadisi akıllara getirmesi.
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştu:
"Fırat nehri altın hazinesini ortaya çıkarıncaya kadar durmaz. O hazine için insanlar savaşacak, yüz kişiden doksan dokuzu ölecek. Her biri: ‘Belki ben kurtulurum.’ diye ümit edecek." (Buhârî, Müslim)
Bugün nehir yatağında altın söylentilerinin yayılması, bu rivayeti bilen herkesi derin bir endişeye sevk ediyor.
---
Kutsal Kitaplarda Fırat
📖 Tevrat (Tekvin 15:18):
"O gün Rab, Avram’la bir antlaşma yaparak şöyle dedi: ‘Senin zürriyetine bu diyarı verdim, Mısır Nehri’nden büyük Fırat Nehri’ne kadar.’"
📖 İncil (Vahiy 16:12):
"Altıncı melek tasını büyük Fırat Irmağı’na boşalttı. Irmağın suyu kurudu, doğunun krallarına yol hazırlandı."
📖 Kur’an-ı Kerim (Rahman Suresi 19-20):
"İki denizi salıverdi, birbirine kavuşuyorlar. Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar."
📖 Kur’an-ı Kerim (Furkan Suresi 53):
"O, iki denizi salıverendir; biri tatlı, susuzluğu giderir, diğeri tuzlu ve acıdır. Aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koymuştur."
---
Asıl Kıyamet Nerede?
Fırat bugün yalnızca bir nehir değil; insanlığın açgözlülüğünün, sınavının ve sonunun sembolü haline gelmiş durumda. Altın uğruna hayatını hiçe sayanlar, geceleri karanlıkta esrarengiz ayinler yapanlar, toprağın altından çıkan ürpertici sesleri “zenginlik” sananlar… Belki de insanın asıl kaybı, iman ve vicdanda yaşanıyor.
Kıyamet alameti mi, değil mi? Bunu bilemeyiz. Ama bildiğimiz bir gerçek var: Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) uyarısı dün olduğu gibi bugün de geçerli. Dünyanın fani ziynetlerine kapılıp, ahireti unutma tehlikesi… İşte asıl kıyamet budur.
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: