Düşün…
Köyündesin. Tarlada çalışıyorsun. Gazetelerden düşmanın kıyıya çıktığını öğreniyorsun. “Bize kadar gelmez” diyorsun. Ama günler geçiyor, köyler yakılıyor, ocaklar sönüyor. Derken işgal kapına dayanıyor. Evine giriyorlar, ailene göz dikiyorlar. Çaresizsin.
Tam o an, köye Mehmetçik giriyor.
Türk askeri…
Canını siper ediyor. Çocuğunu, eşini, namusunu kurtarıyor.
O an sorar mısın ona, “Mezhebin ne?
Partin hangisi?
Namaz kılıyor musun?” Hayır!
Tek bir şey bilirsin:
O senin canını kurtaran Türk askeridir.
Ve işte bu yüzden Anıtkabir’de yaşanan bazı uygulamalar yürekleri sızlatıyor: Mehmetçiklerin üstlerinin aranması…
O mekân, sadece bir anıt değil, milletimizin varoluşunun, bağımsızlığının ve kahramanlığının simgesidir.
Soruyorum:
Bu asker kimin namusunu, kimin evladını, kimin vatanını korumak için şehit oldu? Onun şerefine kefil değilsek, kime güveneceğiz?
Bizi birleştiren parti, mezhep, kimlik değildir; Türklüktür. Bizi ayakta tutan, Mehmetçiğin iman dolu göğsüdür.
Unutma:
Sıra senin köyüne gelmeden birbirine sahip çık!
Çünkü bir gün kapına dayandıklarında, seni sadece bu iman dolu göğüs koruyacaktır.
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: