Bugün İstanbul Kartal’da yaşadığımız bir trafik olayı, can güvenliğimizin ne kadar büyük bir tehdit altında olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Sadece bir kaza değildi bu; aynı zamanda kontrolsüz öfkenin, şiddet eğiliminin ve silahın nasıl yanlış amaçlarla kullanılabileceğinin acı bir göstergesiydi.
Seyir halindeyken, sol şeritten hızla gelen bir araç, bizim sağ şeritte ilerleyen aracımıza çarptı. Olayın ardından araçtan inip tutanak tutmak istediğimizde, karşı tarafın agresif ve sorumsuz tavırlarıyla karşılaştık. Hem kural ihlali yapıp bize çarpıyor, hem de utanmadan “Siz sağda ne arıyorsunuz?” diyerek kendini haklı çıkarmaya çalışıyordu.
Biz sakinlikle trafik kurallarını hatırlatmaya çalışırken, olayın seyri bir anda korkutucu bir noktaya ulaştı. Sürücü, yanındaki silahı çıkarıp bize doğrultarak açık bir tehditte bulundu. Ardından silahı tekrar cebine koydu. Bu anlar tarifsiz bir gerilim ve korku yarattı.
Silah ruhsatlı olabilir, peki ya bu tehdit meşru mu? Bir silahın başka bir insana doğrultulması, ruhsatla hak kazanılmış bir davranış olabilir mi? Elbette hayır!
Durumu derhal polise bildirdik. Sağ olsun emniyet mensuplarımız kısa sürede olay yerine ulaşıp müdahalede bulundu. Karşı taraf, silahının ruhsatlı olduğunu söyleyerek kendini savunsa da, yaşattığı korku ruhsatın değil, silahın varlığının yarattığı bir tehditti. Olay şu anda karakolda işlem aşamasında.
Olay sırasında en büyük şansımız, araç içi kameramızın olmasıydı. Kaza anı net bir şekilde kaydedildi ve görüntüler doğrudan polise teslim edildi. Eğer o görüntüler olmasaydı, karşı tarafın bizi suçlaması belki de kabul görebilir, olay çok daha farklı bir noktaya taşınabilirdi.
Bu nedenle herkese önemli bir tavsiyem var:
Mutlaka aracınıza bir araç içi kamera taktırın.
Gerçek ne olursa olsun, en güvenilir tanık her zaman kayıt cihazıdır.
İstanbul’da araç kullanmak artık cambazlık değil, adeta Allah’a emanet bir yolculuk haline geldi. Kurallara uymayan, sinyal bile vermeden şerit değiştiren, süratle makas atan araçlarla dolu yollar… Trafikte kurallara uyan sürücü sayısı neredeyse yok denecek kadar az. İnsan ister istemez “Bu kişilere ehliyet kim, nasıl veriyor?” diye sormadan edemiyor.
Bugün trafikte sadece aracımız zarar görmedi; aynı zamanda hayatımız tehdit edildi. Bu olay, toplumda silah taşıyan bazı kişilerin ne kadar kontrolsüz olabildiğini açıkça gösterdi. Ruhsatlı silah sahibi olmak, kimseye tehdit etme hakkı vermez!
Trafikte sadece kendi canınızı değil, başkalarının hayatını da riske attığınızı unutmayın.
Kurallara uymak bir tercih değil, zorunluluktur.
Nesrin Süheyla Alper
Yorumlar
Kalan Karakter: