Bu yıl tatil beldeleri, geçmiş sezonlara kıyasla oldukça sakin. Bunun en önemli nedeni, hızla artan ve dengesizleşen fiyatlar. Yüksek maliyetler hem yerli hem de yabancı turistin tatil planlarını ciddi biçimde gözden geçirmesine neden oluyor.
Turizm sektörü temsilcileri bu durumdan oldukça dertli. Sezonun ortasında olmamıza rağmen otellerde, plajlarda beklenen kalabalık yok. Şu an sektör neredeyse sadece yerli turistin ilgisiyle ayakta durmaya çalışıyor. Oysa geçmiş yıllarda Türkiye’yi tercih eden yabancı turistler, bu sezon rotalarını farklı ülkelere çevirmiş durumda.
Aslında bu tercihte haksız da değiller. Çünkü fiyatlar gerçekten el yakıyor. Aynı hizmetlere, önceki yılların birkaç katı ücret talep ediliyor. Bu durum, Türkiye’nin yıllardır sahip olduğu “uygun fiyatlı tatil cenneti” imajına zarar veriyor ve rekabet gücünü düşürüyor.
Yaşanan bu durgunluk sadece otelleri değil, bölgedeki küçük esnafı da ciddi şekilde etkiliyor. Eğer fiyat politikaları yeniden gözden geçirilmez ve makul bir denge sağlanmazsa, turizm sektörü uzun vadede çok daha büyük kayıplarla karşı karşıya kalabilir.
Gurbetçiler Bu Yaz da Yok: Fahiş Fiyatlar Tatilden Caydırıyor
Yurt dışında yaşayan gurbetçilerimiz, yıllardır Türkiye ekonomisinin adeta lokomotifi konumunda. Yaz aylarında memlekete dönüşleriyle yalnızca turizme değil, yerel ekonomiye de büyük katkı sağlıyorlardı. Ancak bu yıl tatil beldelerinde onların yokluğu gözle görülür şekilde hissediliyor.
Bunun başlıca nedeni, kontrolsüz fiyat artışları. Kimse parasını sokakta bulmuyor; tatil artık bir ihtiyaç değil, lüks haline gelmiş durumda. Öyle ki, sokakta haşlanmış mısır satan bir seyyar satıcı, tek bir mısırı 130 TL’ye sunuyor. Dört kişilik bir ailenin sadece mısıra 500 TL’den fazla ödemesi gerekiyor. Bu sadece küçük bir örnek. Otellerdeki konaklama ve yeme-içme ücretleri neredeyse Avrupa şehirleriyle yarışıyor.
Üstelik verilen hizmetin kalitesi de eskisi gibi değil. Fiyatlar yükselirken, hizmet standardı aynı oranda artmıyor. Bu da misafirlerin memnuniyetsizliğini artırıyor ve tatil planlarını iptal etmelerine neden oluyor.
Artan fiyatlar yalnızca cüzdanı değil, insanların Türkiye’de tatil yapma isteğini de törpülüyor. Bu kontrolsüz gidişat devam ederse, turizmden beklenen ekonomik katkı her yıl biraz daha azalabilir.
Gerçekten “olmaz böyle” dedirten bir tabloyla karşı karşıyayız. Sektörün sürdürülebilirliği için hem hizmet kalitesinin yükseltilmesi hem de fiyat politikalarının yeniden şekillendirilmesi gerekiyor. Aksi halde Türkiye, sahip olduğu büyük bir turizm potansiyelini kendi elleriyle kaybetmiş olacak.
Nesrin Süheyla Alper
Yorumlar
Kalan Karakter: