(Karanlık gecelere bağlanma, aydınlık geleceğini karartma!)
Kimine göre bir hastalık, kimine göre tutsaklık, kimine göre kayboluş, kimine göre onsuz yapamama, kimine göre keyif ve eziyetlerin korkunç faili, kimine göre bir kereden çok şeyin öldüğü karanlık, kimine göre de bir suç!
Günümüzün en önemli toplumsal sorunlarından biri olan uyuşturucu madde bağımlılığı hem toplumların hem de devletlerin mücadele ettiği hastalıklar içerisinde yer almaktadır. Kişinin düşünme ve muhakeme edebilme yeteneğini ortadan kaldıran uyuşturucu maddeler içerisinde eroin, esrar, kokain, ectasy ve bu maddelerin türevleri olan diğer uyarıcı maddeler yer almaktadır. Gelişen teknoloji imkânları ve buna bağlı olarak lojistik ağlarının genişlemesiyle suçların işleniş yöntemlerinde de farklılıklar yaşanmaktadır. İnsanlık suçu olarak nitelendirebilecek uyuşturucu madde ticareti artık sınır ötesine geçerek uluslararası bir boyut kazanarak birçok toplumun geleceğini tehdit etmektedir. Bu çerçevede uyuşturucuyla mücadele vermede toplumsal bilinç oluşturulmakta ve tüm kurumlar ortak hareket etmektedir. Uyuşturucu kaçakçılığı noktasında önemli bir kavşak konumunda olan Türkiye Cumhuriyeti, uyuşturucu arzını önlemek, kullanılmasının önü geçmek ve suç odaklarına karşı gerek ulusal gerekse uluslararası alanlarda mücadele vermektedir. Uyuşturucu madde bağımlısı olan bireylerin sayısında yaşanan artış kamu yönetimini bu sorun karşısında eşgüdümlü hareket etmeye teşvik etmektedir.
Uyuşturucu ya da bağımlılık yapıcı maddeler ile zararlı alışkanlıklara karşı “HAYIR" diyebilme yetisi kazandırılmış, genç nesiller önlerine çıkan yanlışlara ne kadar çabuk "HAYIR" diyebilirse, doğrular karşılarına o kadar çabuk çıkacaktır”.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e göre “İki şey asla işgal altında olamazdı; biri" VATAN TOPRAĞI" diğeri ise "İNSAN BEYNİ”
Çünkü birincisini kaybeden “ULUSALl” bağımsızlığını ikincisini kaybeden yani bağımlılık yapıcı maddelerin tutsağı olmuş genç beyinler “BİLİMSEL BAĞIMSIZLIĞINI” kaybetmiş olurdu.
Bu durum karşısında, ülke ve onun geleceği, umudu genç nesilleri önce bireysel özgürlüğünü, ardından da araştırmacı ruhunu ve üreticiliğini kaybetmiş olurlar.
Mustafa Murat KARAHAN
Yorumlar
Kalan Karakter: