17 Ağustos Deprem Şehitliği’nin arkasında çıkan yangın, bir anda hepimizi seferber etti.
Alevler sadece ormanı değil, yüreklerimizi de sardı.
Hafta sonu iş arkadaşım Tarık’ın telefonu ile yangın yerine koştum.
O an şunu gördüm: Bu millet, felaket anında nasıl kenetlendiğini bir kez daha ispatladı.
İlk müdahale Derince Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün sulama araçlarıyla başladı.
İş makineleri evlere sıçramasın diye durmaksızın çalıştı.
Rüzgâr yön değiştiriyor, duman ciğerlerimizi yakıyordu.
Bir de yanan araba lastiği çıktı karşımıza.
Kepçeyle üstüne toprak dökerek söndürdük.
Ama hâlâ düşünüyorum: O lastiğin orada ne işi vardı?
Ormanın ortasında bırakılmış bir lastik, koca bir mahallenin felaketine sebep olabilirdi.
Yangın büyürken Derince Belediye Başkanımız Sertif Başkanım ve yardımcıları bizzat yangın yerine geldiler.
Derince Belediyesi personeli olan arkadaşlar da oradaydı.
Hafta sonu, izin günüydü, mesai saati değildi.
Ama onlar sahadaydı!
İşte belediyecilik budur: Milletiyle aynı cephede, aynı tozun, aynı dumanın içinde olmak.
O esnada dayanışmanın en güzel örneklerine şahit oldum.
Motorlu kuryeler yangın haberini alır almaz su taşıdılar.
Vatandaşlar zehirlenmeyelim diye ayran ikram ettiler.
Derince Belediyesi’nin vefa ekibi, kendi üretimi olan Çenesuyu ve ayranları dağıttı.
Küçücük bir şişe su, o anlarda hayat kadar kıymetliydi.
Bir yudum suyla ciğerlerimize dolan dumanı bastırdık.
Bir bardak ayranla yorgunluğumuzu aldık.
Yangının bir başka sahnesi ise çok daha duygusaldı.
Alevlerin arasından yılan ve kaplumbağa çıkardık.
Arkadaşlar onlara da su içirdiler.
O an gördüm ki sadece insanlar değil, hayvanlar da bu felaketten payını alıyordu.
Bizim merhametimiz, sadece birbirimize değil, Allah’ın yarattığı her cana uzanıyordu.
Ve en önemlisi…
Sahada sağcı–solcu, Erzurumlu–Karslı, Yörük–Muşlu fark etmiyordu.
Herkes tek yürek olmuştu.
Çünkü biz felaket anında bölünmeyiz, birleşiriz.
Biz Türk milleti, her zaman olduğu gibi “zorda kenetlenen büyük bir aileyiz.”
Çok şükür yangın büyümeden kontrol altına alındı.
Ama bu olay bana bir kez daha şunu gösterdi:
Yangın sadece alevlerle değil, ihmal ve duyarsızlıkla da büyür.
Onu söndüren ise sadece hortum değil, milletin yüreğidir.
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: