Ormanlarımız yanıyor … Yaz sezonu gelince orman yangınları artıyor ne yazık ki! Her yaz aynı vahşeti yaşıyoruz ve bu çaresizlik çok acı.
Bu yangınlar, doğal afet gibi algılansa da genellikle sabotaj (terör saldırısı, turistlik alan açma) veya ihmal gibi insan kaynaklı nedenlerden çıkıyor.
Bu gibi felaketler geçmişte de oluşmuştur ve gelecekte olma potansiyeli de yüksektir.
Geçmişte yaşadığımız afet konularından ders çıkarmadığımız için bu gibi olaylara müdahale noktasında hep yetersiz kalıyoruz nedense…
Kuşkusuz devlet tarafından kullanılan erken uyarı ve izleme sistemi gibi faaliyetler gerçekleştiriliyordur ancak müdahale konusunda yetersiz kalıyoruz.
Açık kaynaklardan edinilen bilgiye göre yangın söndürme uçağı 5 milyon dolar ile 30 milyon dolar arasında değişen fiyatlara alınabiliyor. Şu açık ki eldeki uçaklar yeterli olmuyor. Cumhurbaşkanlığı tarafından kullanılan uçak sayısı 13 olduğunu medyadan duymuştuk. Önceliklerimiz değişmeli ve itibardan tasarruf ederek ülke kayaklarını daha iyi korumalıyız.
Emekli yanıyor… Ülkemizde 16 milyon civarında emekli aylığı alan vatandaşımız var.
Emeklilerin 2015 yılında emeklilerin milli gelirden aldığı pay %6 iken 2025 yılında bu oran %4’ün altına düşmüştür.
Gidişata bakınca emeklinin milli gelirden aldığı pay her geçen yıl azalıyor.
Temmuz maaş artışı ile birlikte en düşük emekli maaşının da 16 bin 881 TL oldu.
Bu para ile şehirlerde 2+1 ev tutulabilir mi bilmiyorum.
Siyaset yanıyor… Siyasetçilerin tutuklanmaları ve siyasi yasaklar de siyasi ortamı alevlendiriyor.
Doğru Parti Kurucu Genel Başkanı Rıfat Serdaroğlu’na siyaset yasağı getiriliyor, Silivri ‘de 5,5 ay tutuklu kalan Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın cezası ertelenmek sureti ile siyaset alanı daraltılıyor.
İBB Başkanı E. İmamoğlu ve bazı belediye bürokratları halen tutuklukları devam ediyor. Bugün itibari ile Adıyaman, Adana ve Antalya büyükşehir belediye başkanları gözaltına alındı.
Siyasi ortamdaki bu çalkantılar ekonomiye, turizme olumsuz yönde yansıyor maalesef.
Ekonomi yanıyor… 2024 yılı büyüme rakamı %3,2 olarak gerçekleşti, 2025 yılı büyüme rakamı ise %3 olarak hedefleniyor.
85 milyonluk bir nüfusa sahip ülke için düşük bir beklenti.
Enflasyon rakamlarında beklenen düşüş gerçekleşmedi ve hatta yıl sonu tahmininde güncellemeler yapılıyor.
Ülke ekonomisinin iyi olduğunu gösteren en önemli üç gösterge aş, iş ve eştir. Yani vatandaşın, tenceresi kaynıyorsa, genel anlamda iş bulunmada sıkıntı çekmiyorsa ve evlilikler artıyorsa ekonomi iyiye gidiyor demektir.
Bu üç temel göstergeye baktığımızda, pahalılık nedeni ile beslenme sorunu yaşıyoruz. Çalışabilir nüfusun yaklaşık %28’i işsiz, TÜİK bültenine göre kaba boşanma hızı yıllar içinde çarpıcı biçimde artıyor ve yıllara göre her iki cinsiyette de ortalama ilk evlenme yaşı yükseliyor. Bu rakamlardan da görüldüğü gibi aş, iş ve eş gibi halkın temel göstergeleri olumsuz yönde artmış görülmektedir. Demek ki ekonomi iyi yönetilmiyor.
Çevremiz yanıyor… Türk silahlı Kuvvetlerinin PKK terörü ile mücadelesi, İran İsrail savaşı, Rusya Ukrayna savaşı, Ermenistan Azerbeycan arasındaki Karabağ sorunu gibi dış dinamikler çevremizde dönüp duruyor.
Ülkemiz konumu itibari ile stratejik öneme sahiptir. Özellikle enerji koridoru açısından bu stratejik önem daha da artıyor. Halktan sınırlı süre ile yetki alan ve hükümet kurma marifeti ile devleti yöneten siyasetçiler meseleye Ankara’dan(Türk halkının bekasını korumak ve refahını artırmak) bakmalı ve ülke ekonomisine olumu olabilecek dış politikalar sergilemelidir.
Bunları yapabilmenin en etkin yolu halkı ortak hedefe doğru yönlendirmek iç cepheyi bölmeden, birleştirici politika izlenmelidir. Ortak değerler üzerinden siyaset yapılmalı ayrıştırıcı dilden kaçınılmalıdır. Adil bölüşüm, ehliyet, liyakat fırsat eşitliliği gibi ilkelerin uygulanmasına önem verilmelidir. 5 Temmuz 2025
Mirze Mirzelioğlu
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
Yorumlar
Kalan Karakter: