Bir ülkenin kaderi, sadece yazılı anayasalarla değil; onu yöneten insanların karakteriyle belirlenir.
İşte bu yüzden, “hırs” ile “azim” arasındaki fark yalnızca bir kelime farkı değildir. Bu fark; toplumların karardığı ya da aydınlandığı noktadır. Bu fark; yıkım ile inşa, kibir ile tevazu, bencillik ile fedakârlık arasındaki çizgidir.
Hırs, ışıltılı bir karanlıktır. İnsanı büyüler ama içeriden çürütür. Başkalarının emeğini, hakkını, hayalini çiğneyerek ilerler. Çünkü hırs, "ben" der; başkasının acısını duymaz, gözyaşını görmez. Zirveye tırmanmak uğruna kendi ruhunu uçurumdan atar da fark etmez.
Azim ise sessiz bir sabırdır. Geceler boyu yanmış bir ışık, alın teriyle ıslanmış bir yastıktır. Başkasına basmadan yürüyebilmektir. Herkesin kestirme yoldan gitmeye çalıştığı yerde, çamurlu patikaları kendi izleriyle yol edenlerin adıdır.
Bugün Bulgaristan'da da kimlerin hırsla, kimlerin bir başkasının omuzlarına basarak yükseldiğini herkes çok iyi biliyor. Sahte başarı hikâyeleriyle vitrin yapanlar değil; ayakları nasır tutmuş gerçek yürüyüşlerin sahipleri bu millete fayda getirir.
Kendini kanıtlamış insanlar iş yapar. Diğerleri ise sadece konuşur. Çünkü kelimelerle kurulan iktidarlar, ilk fırtınada yıkılır. Ama alın teriyle örülen güven, nesilleri aşar.
O yüzden, devlet dediğimiz yüce yapının temeline hırs koyarsan; o bina elbet bir gün çöker. Ama azimle örülen taşlar, asırlara meydan okur.
Her makam sahibi, her yetkili, her koltuk sahibi bir gün kendi aynasına bakmalı ve sormalı:
“Ben bu göreve başkalarının üzerine basa basa mı geldim, yoksa kendi alın terimle mi yükseldim?”
Çünkü bu sorunun cevabı; yarın kendisinden nasıl bahsedileceğini belirler. Adalet mi diyeceğiz ardından, yoksa sadece bir kibir kalıntısı mı bırakacak?
Hırsla yükselenler gölgede kalır. Ama azimle yol alanlar, güneşi arkasına değil, yüreğine alır. Onlar sadece kendilerini değil, halkı da beraberce ayağa kaldırırlar. Onların ayak sesi umut olur, nefesi güven olur.
Ve unutma:
Bir milletin umudu, koltuk sevdasına değil; hizmet aşkına tutunanlardır.
Devlet, böyle adamlarla ayakta durur. Böyle kadınlarla onur bulur. Hırsı keskin olan değil; azmi derin olan yaşatır devleti, milleti, insanlığı...
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: