Bugün tarih yine not düştü. Avrupa Birliği kendi değerlerine ihanet etti. Demokrasi, adalet, özgürlük gibi süslü kelimelerle dünyaya yön veren kurum, bugün Bulgar halkının gözleri önünde bir suikasta ortak oldu — bu bir sessizlik suikastıydı.
AB, Bulgaristan’daki yolsuzluk düzenine, sandık oyunlarına, medyanın susturulmasına gözlerini kapadı. Mafya ile kol kola yürümeyi tercih etti. Böylece Bulgaristan’daki adalet mücadelesine sırtını dönerek, halkın umutlarını bir kez daha karanlığa terk etti.
Ama unutulmamalı ki bu topraklarda teslim olmayanlar da var.
Bugün Parlamento’da “Veliçiye” Partisi’nin tüm milletvekilleri, halkın yanında yer aldı. Sessiz çoğunluğun sesi, korkusuz yürüyüşlerin neferi oldular. Onlar, çıkarın değil halkın yanında saf tuttular. Onlar, yalanın değil hakikatin tarafını seçtiler.
Çünkü mesele bir partinin değil, bir milletin onur meselesidir.
Çünkü mesele sadece seçim değil, nesillerin geleceği meselesidir.
Yeni Otorite Değil, Yeni Umut Lazım
Bugün halk, yeni zincirler değil; özgürlük, şeffaflık ve milli onur istiyor.
Artık yalanlara tahammül yok!
Artık satın alınan medyaya, çarpıtılan sonuçlara, dışarıdan dikte edilen kararlara sabır kalmadı.
Bu halk, kendi kaderini kendi yazmak istiyor!
Artık Avrupa’dan medet ummak yerine, kendi ayaklarımızın üzerinde doğrulmanın vaktidir.
Artık yeni bir Bulgaristan’ı konuşma zamanı gelmiştir – korkmayan, susmayan, boyun eğmeyen bir Bulgaristan’ı.
Son Söz Değil, İlk Çığlık
Bu daha başlangıç.
Bu yazı, bir isyan çağrısı değil; bir uyanış çağrısıdır.
Bu, halkın bir avuç dürüst yüreğe selamıdır.
Ve herkes bilsin:
Bulgaristan’ın gerçek kurtuluşu, gerçek temsilcileriyle mümkündür.
Karanlığa teslim olmayanlar, gün gelecek bu ülkeye aydınlığı getirecek.
Adalet, korkmayanların eseridir.
Ve bu millet artık korkmuyor.
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: