Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, bugün sabah saatlerinde AKOM’da Sakarya basınıyla bir araya gelerek Sapanca Gölü’nün geleceğine ilişkin kapsamlı açıklamalarda bulundu. Toplantıda hem göl havzasının korunmasına yönelik çalışmalar hem de merakla beklenen Sapanca Park Projesi kamuoyu ile paylaşıldı.
“Amacımız Sapanca Gölü’nü korumak ve gelecek nesillere aktarmak”
Alemdar, kamuoyunda yer alan “göl etrafında dolgu yapıldığı, havzanın daraltıldığı” yönündeki iddialara net bir şekilde cevap verdi. Projenin tam aksine, gölün doğal kıyı çizgisinin esas alındığını belirten Başkan Alemdar, şu ifadeleri kullandı:
“Sapanca Park projesi ile gölün doğal kıyı hattını baz alıyoruz. İşgalleri kaldırıyor, göl sınırını genişletiyoruz. Kuru pere sistemiyle harç veya beton kullanmadan, tamamen doğal taşlarla, ekosisteme uygun bir kıyı düzenlemesi yapıyoruz.”
“6 kilometrelik kıyının 5 kilometresine erişilemiyor”
Toplantıda aktarılan en çarpıcı bilgilerden biri de göl kıyısındaki erişilebilirlik sorunu oldu. Alemdar, yıllardır yapılan gelişigüzel yapılaşma, işgaller ve izin dışı kullanımlar nedeniyle 6 km’lik proje alanının sadece 1 km’sine halkın erişebildiğini belirtti.
“Biz bu çalışma ile göl kıyısını tamamen halka açıyor ve doğal koruma şeridini güvence altına alıyoruz.”
“Tüm işgalleri engellemekte kararlıyız”
Başkan Alemdar, göl çevresindeki işgallerin ortadan kaldırılması, kıyıların rehabilite edilmesi ve herkesin eşit biçimde yararlanabileceği bir göl çevresi oluşturulması için kararlı olduklarını vurguladı. Toplantıya katılan basın mensuplarına teşekkür ederek çalışmaların kesintisiz devam edeceğini belirtti.
⸻
Peki Sapanca Gölü Bu Noktaya Nasıl Geldi?
Basın toplantısındaki mesajlar, yıllardır Sakarya kamuoyunun sorduğu kritik bir soruyu yeniden gündeme getirdi:
“Sapanca Gölü’nü kim kuruttu? Kimler hangi kararlarla bu tabloya zemin hazırladı? Bu sorun neden yıllardır büyüdü?”
Sapanca Gölü’nün yıllar içinde yaşadığı seviye dalgalanmaları, kıyılardaki işgaller, düzensiz kullanım, turizm baskısı, izinsiz yapılar ve havzayı zorlayan çeşitli uygulamalar, bugün masada duran sorunların temelini oluşturuyor.
Gölü korumaya yönelik planlama süreçlerinin geçmişte zaman zaman kesintiye uğraması, denetim eksiklikleri ve su yönetimi konusunda kurumlar arası çelişkiler de kamuoyunda sıkça tartışılan başlıklar arasında yer alıyor. Bugün gelinen noktada ise toplumun beklentisi net:
Sapanca Gölü’nün korunması artık ertelenemeyecek bir zorunluluktur.
Yusuf Alemdar’ın açıklamaları, hem bu zorunluluğun altını çizerken hem de “gölü yeniden halka kazandırma” hedefinin resmi olarak ortaya konduğunu gösteriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: