Dünya yeniden kuruluyor.
Bir yanda çöküş yaşayan toplumlar, öte yanda geleceğe yürüyen milletler var.
Batı, yıllar boyunca zenginliğiyle, teknolojisiyle övündü. Ama bugün yaşlanıyor, tükeniyor. Almanya, Japonya, İngiltere gibi ülkeler nüfus kaybediyor, umut kaybediyor.
Çünkü onlar bireyi kutsarken, milleti unuttular.
Bir zamanlar sanayileşmenin ve teknolojik ilerlemenin zirvesindeki Batılı ülkeler, bugün bir başka zirveye doğru tırmanıyor: nüfus çöküşü.
1960 yılında Çin, dünya nüfusunun lideriydi. Herkesin gözünde geleceğin devi olarak görülüyordu. Ancak 2025 itibarıyla Hindistan, 1 milyar 463 milyonluk nüfusuyla zirveye oturdu. Çin ikinci sıraya geriledi. Bu yalnızca sayısal bir kayma değil; ekonomik, sosyal ve kültürel güç dengesinin de yer değiştirmesi anlamına geliyor.
Oysa biz…
Biz unutmadık.
Biz, hâlâ biriz. Hâlâ diriyiz.
Türkiye, 1960’ta dünyanın en kalabalık 20 ülkesi arasında sonlardaydı.
Bugün 18. sırada.
Bu yükseliş bir istatistik değil, bir uyanıştır.
Her doğan çocuk, bu topraklara umutla gelen bir nefes.
Her aile, kök salan bir çınar.
Her genç, geleceğin adımıdır.
Türk milleti, tarih boyunca nice imparatorluklar gördü, yıkıldı, yeniden doğdu. Bugün yine o noktadayız. Yeniden doğuyoruz.
Çünkü biz;
Aynı sofrada oturmanın,
Aynı türküyü söylemenin,
Aynı bayrağın altında yaşamanın kıymetini biliriz.
Birliğimiz, gücümüzdür.
Beraberliğimiz, geleceğimizdir.
Kapitalist Batı çöküyor olabilir. Ama Türk dünyası yeniden ayağa kalkıyor.
Şimdi;
Kavga değil kardeşlik,
Kin değil dayanışma,
Yorgunluk değil diriliş zamanıdır.
Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız.
Ve hep birlikte haykıracağız:
"Dilde, fikirde, işte birlik!"
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: