İş dünyası yöneticileri, dijitalleşmenin ezber bozan yeni bir yorumuyla tanıştı. Dijital dönüşüm ve finansal yönetim şirketi Redijital, 30 Mayıs’ta Mövenpick Hotel’de gerçekleştirdiği etkinlikte, dijitalleşmeyi yalnızca teknolojik bir adaptasyon değil; veri temelli, ihtiyaç odaklı ve üretime dayalı sürdürülebilir bir kalkınma modeli olarak tanımladı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Redijital Kurucu CEO’su Gökalp Aslan, sahneye çıktığında dikkat çekici bir ifadeyle sözlerine başladı:
“Ben bugün buraya derdimi anlatmaya çıktım.”
Bu cümle, konuşmasının da özeti gibiydi. Aslan, üretmeyen bir ekonominin sürdürülebilir olamayacağını belirterek; enflasyonun temelinde, bireylerin mikro ekonomik davranışlarının etkili olduğunu ve bu ilişkinin artık görmezden gelinemeyecek düzeyde olduğunu vurguladı. Yanlış yatırım algısı, kolay para arayışı ve konfor alanına sıkışmışlık sebebiyle reel sektörde üretim ve inovasyonun geri planda kaldığını vurguladı
“Yanlış yatırım algısı ve kolay para arzusu, konfor alanına hapsolmuş bir iş dünyası doğurdu” diyen Aslan, iş dünyasında üretimden uzaklaşmanın ve inovasyon eksikliğinin ciddi yapısal krizlere zemin hazırladığını söyledi.
“Paradan para kazanma kültürü sürdürülebilir değildir; bu anlayışla reel sektör ayakta kalamaz” sözleriyle mevcut ekonomik düzeni eleştiren Aslan, bu kültürün medya aracılığıyla desteklenmesinin de ayrı bir sorun olduğuna dikkat çekti:
“Medya bu konforu yücelttikçe, enflasyon ve ekonomik kriz destekleniyor”
Ekonomi eğitimi geçmişine vurgu yapan Aslan, yalnızca sorunu dile getirmekle kalmayıp, çözüm önerilerini de paylaştı.
“Eğitim sistemi girişimcilikten uzak; bu yüzden girişimcilik fakülteleri kurulmalı.”
Girişimciliğin ve inovasyonun sistematik olarak desteklenmesi gerektiğini savunan Aslan, üretimin artmasının ancak bu farkındalıkla mümkün olacağını belirtti.
Kendi yolculuğuna dair samimi bir paylaşımda bulunan Aslan:
“Kolay parayı değil, üretimi seçtim. Bütün varlığımı üretime yatırarak fakirleştim ama değer ürettim.”
Bu yolculukta Redijital çatısı altında 6 farklı proje geliştirdiğini aktaran Aslan, bu projelerden birinin yapay zekaya alternatif bir çözüm sunduğunu ve diğerlerinin vakıflar için sosyal etki, kayıt dışı ekonomiyle mücadele ve veri temelli yönetim gibi alanlarda çığır açacak nitelikte olduğunu dile getirdi.
“Dertlendiğim konular harekete geçip ürettim.” “Dertlenmeden üretim olmaz” diyen Aslan, yaşadığı sorunlardan ilham alarak, tamamen kendi kaynaklarıyla geliştirdiği bu projelerin; ekonomik krizlerin önlenmesi, üretimin teşvik edilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için hayati öneme sahip olduğunun altını çizdi.
“İnovasyona yatırım yapmamanın bedeli, kolay parayla gelen kârın çok ötesinde zarar doğurur.”
Redijital’in en büyük farkı; teknolojiyi yalnızca bir araç olarak görmek değil, veriyi doğru okumak, ihtiyacı net belirlemek ve iş dünyasına gerçekçi çözümler sunmak.
Aslan bu noktada önemli bir uyarıda bulundu:
“dijitalleşme ezberle değil, veriyle ve doğru analizle yapılır.”
Etkinlik boyunca vurgulanan bir diğer önemli mesaj da şu oldu:
“Sadece konuşmak kolay; üretmek gerek.”
“Redijital olarak iş dünyasını bilinçlendirmek ve dönüşüme rehberlik etmek için buradayız.”
Redijital’in bu yeni yaklaşımı, yalnızca teknolojik araçlar sunmaktan ibaret değil. Asıl hedef, iş dünyasını dijitalleşmenin doğru biçimiyle tanıştırmak, kurumlara stratejik vizyon kazandırmak ve üretim odaklı bir dijital çağ inşa etmek.
Etkinlikte aktarılan örnekler, stratejiler ve vizyoner yaklaşımlar, dijitalleşmenin klişelerini sorgulatırken, Türkiye’de veriye dayalı, üretim merkezli, yenilikçi ve bilinçli bir dijital dönüşüm çağının da habercisi oldu.
Yorumlar
Kalan Karakter: