Türkiye’nin tarım politikalarındaki dağınıklığı sert sözlerle eleştiren Prof. Dr. Murat Kan, “Bir zamanlar kendi kendine yeten Türkiye bugün stratejik ürünlerde bile ithalat bağımlısı hâline geldi. Tarım bir ekonomi politikası değil, ulusal güvenlik meselesidir” diyerek dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin tarımsal üretimde yaşadığı gerileme, akademi ve siyaset dünyasında giderek daha yüksek sesle tartışılıyor. Yeni Yüzyıl Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Göyce Zengezur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Kan, tarımdaki mevcut tabloyu “alarm veren bir çöküş” olarak nitelendirdi. Ülkenin, sahip olduğu toprak ve iklim potansiyelini kullanamadığını belirten Prof. Kan, hem çiftçinin yaşadığı ekonomik sıkıntılara hem de yanlış planlama nedeniyle artan dışa bağımlılığa dikkat çekti.
“Kendi Kendine Yetebilen Türkiye’den İthalat Bağımlılığına”
Prof. Dr. Kan, Türkiye’nin 1970’lerde ve 1980’lerde kendi kendine yetebilen ülkeler arasında olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Bir zamanlar Anadolu, dünyanın en bereketli tarım havzalarından biriydi. Bugün ise birçok bölgede tarlalar boş, köylerde genç nüfus yok, üretim yaşlanmış durumda. Çiftçi artan maliyetlere karşı ayakta duramıyor. Mazot, gübre, yem, tohum; hepsi katlanarak artıyor. Buna karşın çiftçinin kazancı aynı oranda yükselmiyor. Bu gidiş zinciri kırmazsak tarımsal çöküş kaçınılmazdır.”
DÜNYA TARIMI GELİŞİRKEN TÜRKİYE GERİDE KALIYOR
Prof. Kan, özellikle Hollanda örneğine dikkat çekti. “Biz tarımsal üretim için büyük bir coğrafyaya sahibiz; Hollanda ise küçük bir ülke. Ancak Hollanda’nın 2024 tarım ihracatı 128,9 milyar Euro. Türkiye’nin tarım-gıda ihracatı ise yalnızca 27,6 milyar dolar” diyerek iki ülke arasındaki uçurumu vurguladı.
Hollanda’nın başarısının sırrını ise şu sözlerle açıkladı:
“Bu fark toprak farkı değil; teknoloji, planlama, bilim ve ihracat stratejisidir. Hollanda tarımda dijitalleşmeyi, AR-GE’yi ve kooperatifleşmeyi merkeze aldı. Bizim geniş topraklarımız var ama bilim ve teknolojiyle desteklenmeyen tarım verimli olmuyor.”
İTHALAT–İHRACAT GERÇEĞİ: RAKAMLAR TABLOYU ORTAYA KOYUYOR
Prof. Kan, Türkiye’nin tarımda dışa bağımlı hâle geldiğini belirterek rakamları paylaştı:
*Tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün Türkiye toplam ihracatı içindeki payı yalnızca %3,6.
*Birçok stratejik üründe ithalat bağımlılığı artıyor.
*Üretim düşerken tüketim artıyor, fiyatlar yükseliyor, çiftçi giderek tarımdan kopuyor.
“Rakamlar bize şunu söylüyor: Türkiye potansiyelinin çok altında üretim yapıyor. Çiftçiyi desteklemeyen, üretimi planlamayan, maliyetleri düşürmeyen hiçbir model sürdürülemez. Bugün yaşadığımız gıda enflasyonu, sadece ekonomik bir sonuç değil, tarımsal strateji eksikliğinin bir sonucudur.” dedi.
“TARIM ULUSAL GÜVENLİK MESELESİDİR”
Siyasi kimliğiyle konuşan Prof. Dr. Murat Kan, tarım politikalarının artık acil bir dönüşüme ihtiyaç duyduğunu belirterek sert eleştirilerde bulundu:
“Tarım yalnızca çiftçinin sorunu değildir. Tarım, bir ülkenin geleceğini belirleyen en stratejik alandır. Bu nedenle Yeni Yüzyıl Partisi olarak tarımsal reformu en temel öncelik olarak görüyoruz. Üreticiyi piyasanın insafına terk eden düzeni kabul etmiyoruz.”
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: “ÜRETEN TÜRKİYE MÜMKÜN”
Prof. Kan, Türkiye’nin tarımda yeniden güçlü bir ülke olabilmesi için şu politika önerilerinin hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti:
*Dijital tarım ve modern sulama altyapısı
*Yerli tohum geliştirme programları
*Kooperatifleşme ve ölçekli üretim modeli
*Gençlerin tarıma yönlendirilmesi için sosyal ve ekonomik teşvikler
*Planlı, ihracata dönük üretim stratejisi
*Üniversite–tarla iş birliği ile bilimsel üretim modeli
“Toprak bir milletin kaderidir. Çiftçisini güçlendiren ülkeler geleceğini garanti altına alır. Türkiye bunu başaracak güçtedir; yeter ki doğru politikalarda ısrar edelim.”
Yorumlar
Kalan Karakter: