Türk vatandaşlığı…
Bir pasaport değil yalnızca.
Bir kimliktir bu.
Maziden atiye uzanan binlerce yıllık bir milletin, şerefli taşıma belgesidir.
Kanla, canla, emekle kazanılmış bir milletin adıdır: TÜRK!
Ama şimdi…
O yüce kimlik sahte dekontlarla, masa başında yazılmış değerleme raporlarıyla, dijital imzalarla satılıyor.
Evet, satılıyor!
2961 yabancıya, ortada ev yokken, sadece proje dosyaları üzerinden vatandaşlık verilmiş.
Sözde evlerin değeri 250-400 bin dolar gösterilmiş.
Ama gerçekte 50-100 bin dolara vatandaşlık verilmiş.
Hem devlet zarara uğratılmış,
hem de Türk milletinin adı değersizleştirilmiş.
Zarar: 102,7 milyon dolar!
Ama bu rakamdan da ağır olan, milletin haysiyetine vurulan darbedir.
Yani, varsayalım ki, sahte evrakla olmasın, 1 ev satışına mesela 15 vatandaşlık verilmesinin mantığı nedir ?
Vatandaşlık kanunumuza ne derece uygun....
Buradan açıkça çağrı yapıyoruz:
Şayet bu doğruysa, devletin bütün kurumları bu rezalete el koymalıdır.
Bu işi yapan memurlar, aracı şirketler, rapor düzenleyen sözde uzmanlar tek tek tespit edilmelidir.
Ve en önemlisi:
Bu şekilde vatandaşlık alan herkesin durumu yeniden gözden geçirilmelidir.
Bizim vatandaşlığımız;
parayla alınacak bir metâ değil,
bedeli Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da ödenmiş bir haktır.
Bu topraklarda doğup büyüyen, bu bayrağa gözyaşı döken milyonlarca Türk evladı varken,
bu kimliği usulsüzlükle alanlara sessiz kalamayız.
Bu bir yolsuzluk meselesi değil sadece.
Bu bir vatan meselesidir!
Milletin kimliğine sahip çıkma meselesidir!
Ve unutulmamalıdır:
Vatandaşlığın hürmeti yerde kalırsa,
vatan da bir gün sahipsiz kalır!
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: