İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i ziyaret etti. Dervişoğlu, DEM Partili George Aslan'ın "Ermeni Soykırımı" iddialarının TBMM tutanaklarından çıkarılması için yazılı başvuruda bulunmuştu. Dervişoğul bu vesile ile TBMM'de AKP Grup Başkanı Abdullah Güler'i ziyaret ettikten sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i ziyaret etti.
İki lider ortak basın toplantısı düzenleyip gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Özel, Devişoğlu'nun başvurusu ile ilgili şunları ifade etti:
"Biz birbirimizin hem partilerimizin tarihine hem tarihsel bakışa, Cumhuriyetin değerlerine, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel tezlerine, uluslararası alanda müştereken sahiplendiğimiz tüm tezlere olan inancımız noktasında birbirimizden şüphemiz olmadığı için her türlü kazayı birlikte aşarız. O günden sonra o günkü oturumu yöneten Sayın Tekin Bingöl'ün de hem sosyal medyadan açıklamaları hem saygın gazetecilere verdiği demeçlerde konuya ilişkin kendi hassasiyetini, partimizin hassasiyetiyle paraleldeki hassasiyetini, yaklaşımını, yapıcı cümlelerini hep birlikte okuduk. Bugün de Sayın Genel Başkanımız meseleyi yukarıda özetlediğinde tam bir mutabakat halinde konuyla ilgili tutumlarımızı bir kez daha netleştirdik.
Hem iki genel başkanın birbirleriyle olan geçmiş görevlerinden birçok sınavda vermiş olduğumuz birbirimize güvenle aşamayacağımız hiçbir sorun olmadığını biliyorduk. Bugün de konu bu çerçevede cereyan etmiştir.
Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi ile İYİ Parti hem meclis zemininde hem tüm Anadolu'da 81 ilde omuza birbirinin farklılıklarına saygı duyarak ama temel değerlerdeki ortak duygusunu her zaman paylaşarak bu ülkeyi içinde bulunduğu bu cendereden kurtarmak için yapması gereken muhalefeti hem icap ettiği yerde müştereken hem ayrı ayrı ama birbirinden güç alarak, güç vererek sürdürmeye devam edecek."
FETİ YILDIZ'IN GÜNDEM OLAN YAZISI
Özel, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız'ın masumiyet karinesine dikkat çeken yazısı hakkındaki soruyu yanıtladı. Özel, Yıldız'ın dediği gibi İBB soruşturmasında bir yargılama olsaydı asla bir sorun olmayacağını ifade etti. Özel şöyle konuştu:
"Yıldız'ın değerlendirmelerini Türkgün gazetesindeki röportajını dikkatlice takip ettik. Aslında Sayın Feti Yıldız'ın söylediklerine bağlı bir soruşturma süreci yaşanıyor olsa.
Daha önce de kendisinin tutuksuz yargılanma, tutuklu yargılamanın istisna olduğu, tutuklamanın istisna, tutuksuz yargılamanın genel kaide olduğuna ilişkin görüşlerini de görmüştük. Bunlar uygulanıyor olsa kimsenin ne yargılanmaktan ne yargıdan kaçmaktan ya da hukuka uygun toplanmış delillere itiraz etmek gibi bir pozisyonu olmaz.
Bugün yapılan iş. Bir gizli tanık müessesesinin ortaya konması. Oradan atılan iftiraların daha sonra bazı kişilerin aileleriyle, çoluğuyla çocuğuyla tehdit edilerek buna uygun ifadeler verdiğe zorlanması. Öyle duydum, böyleymiş, tahmin ediyorum gibi ifadelerin sanki somut bir delile ulaşılmışçasına bir karalama ve itibarsızlaştırma kampanyasına dönüşmüş olması aslında ilk gün elde olmayan kanıtların halen elde edilememiş olup kazıyarak kanıt üretme, kanırtarak ifadeye zorlama yönteminin ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor.
Sayın Feti Yıldız'ın çerçevesinde bir yargılama yapılıyor olsa buna kim niye itiraz etsin. O zaman biz bir tek şey talep etmeye devam ederiz. İddialar kadar yanıtların da kamuoyu tarafından duyulması çok önemlidir. Bu konuda meclis kapanmadan bir yasal düzenleme yapılacak olursa iki satır bu tip yargılamalarda tarafların karşılıklı kabulü durumunda basın yayın organları canlı yayın yapabilirler dendiğinde bizim korkacak, çekinecek, utanacak hiçbir şeyimiz yok.
Her soruya verilecek yanıtımız var. Yanıtın verilemeyeceği bir soru varsa adaletin tecellisine kimsenin itiraz etmesi mümkün değil. Yeter ki adil, şeffaf ve hukuka uygun bir yargılama yapılsın. Biz Ekrem Başkanın masumiyetine, haklılığına, namusuna kefalet koymuşuz. Bu noktadaki pozisyonumuz son derece açıktır."
KURTULMUŞ'A ANAYASA YANITI
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un 400'ü aşkın vekil ile Anayasa değişebileceğine ilişkin açıklamasına da Özel tepki gösterdi.
Özel, AKP'nin daha önce Anayasa'da her zaman referanduma gidilme açıklamalarını hatırlatıp şunları ifade etti:
Daha önce partisinin 400 milletvekili de olsa biz anayasa değişikliğini milletimize götürür, onun da rızasını alırız şeklindeki yaklaşımından çelişkili bir tutumdur. Anayasa değişikliği yapılacaksa üzerinde bütün toplumun mutabakat sağlayacağı, herkesin tamam diyeceği tam bir mutabakatla geçmiş maddelerin geçmişte hızla anayasaya derç edildiği durumlar vardır.
Bunlar önemlidir ama bu kadar anayasa ihlallerinin söz konusu olduğu, Anayasa Mahkemesi'nin kapatılmasının iddia bile teklif edilebildiği süreçler yaşanmışken, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına 1. derece mahkemeleri direniyorken bu kadar açık anayasa ihlalleri ortadayken 400 milletvekiliyle anayasayı değiştirelim, referandumda olmasın yaklaşımı doğru bir yaklaşım değildir.
Partisinin daha önce ifade ettiği 400'ün üzerinde de oy alsa anayasa değişikliği referanduma gitmelidir tutumundan ayrışmasını doğru bulmam.
ÖCALAN SORUSUNU YANITLADI
CHP Lideri Özel, bir gazetecinin, "DEM Partili Cengiz Çandar, Öcalan Özgür Özel ve Sezgin Tanrıkulu ile görüşmek istiyor çünkü CHP'yi çok önemsiyor ifadelerini kullandı. Bu açıklamaya ilişkin yorumunuz nasıl olur?" sorusuna yanıt vedi.
Röportajdaki DEM-CHP görüşmesine değindikten sonra Özel, "Onun dışındaki değerlendirmeler benim ilgi alanımda değil." yanıtını verdi.
Özel şunları ifade etti:
Cengiz Çandar'ın röportajını dikkatle okudum. Ona ilişkin söyleyebileceğim tek şey,, Sayın Süreyya Önder'in beni aradığı ve birtakım bu ifadeleri söylediği benim de Dem heyetine randevu verip vermeme konusunda mütereddit olduğum bu ifadeler üzerine kararımızı değiştirdiğimiz noktasındaki yaklaşımda bir hatırlama bir zamanlama hatası var.
Şöyle ki biz Dem Parti heyetine randevu vereceğimizi zaten söylemiştik ama onlar bütün partileri ziyaret edeceklerini söylemişlerdi. Daha sonra Sayın Erdoğan'a gitmeyecekleri, Sayın Erdoğan'ın heyeti kabul etmeyeceği ile ilişkin söylemler gelişince biz durumu yeniden değerlendirdik ve daha sonrasında Dem Parti heyetini kabul ettik.
Çünkü onlar turun sonunda Erdoğan'la da görüşeceklerini zaten söylemişlerdi. Malumunuz o görüşmede gerçekleşti zaten. O konudaki hassasiyetimiz Erdoğan'la görüşmeyip Erdoğan'ın kendisini bu görüşmelerin, bu sürecin dışında tutup diğer partilerden randevu istenmesi sürecindeki tereddütü MYK'mızda değerlendirmiştik.
Bu değerlendirme, bu tereddüt bahsedilen telefon görüşmesinden yaklaşık 20 gün sonradır. Hani o gün böyle bir şey duyuldu da ondan sonra randevu verildi şeklindeki değerlendirme, , birtakım yanlış hatırlamalar oluyor. Keşke Sırrı Süreyya Önder burada olsaydı da o süreci an an yaşamış kişi olarak bunu hatırlatsaydı.
Onun dışındaki değerlendirmeler benim ilgi alanımda değil.
ERDOĞAN'A TRUMP TEPKİSİ
Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın "İran'a saldırı kimden gelirse gelsin asla kabul edilemez" açıklamasında ABD'yi anmamasına ilişkin şunları ifade etti:
Partisinin olay olduğu andan itibaren koyduğu tepkilerle uyumlu gizli özne kullanmış yine. Bu saldırıyı yapıyorlar. Saldırıyı doğru bulmuyorlar. Kim yapıyor bu saldırıyı? Gizli özne. Hatta Ömer Çelik'e sorarsan ne oluyorsa İsrail yapıyor. İsrail yüzünden oluyor. Amerika'dan uçaklar kalktı B2'ler. 6.000 mili havada yakıt ikmali yaparak geldiler.
Uluslararası hukuka aykırı biçimde bombalama yaptılar ve döndüler. Yapan Amerika. Kınanacak, kınanacaksa Amerika ve Trump kınanacak. Trump'ı kınıyorum. Trump'ı kınamayan Erdoğan'ı da kınıyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: