2025 yılı, çalışanlar açısından ekonomik çelişkilerin en net hissedildiği yıllardan biri oldu. Asgari ücrete yapılan zamlar rakamsal olarak artış gösterse de, yükselen enflasyon karşısında bu artışlar alım gücünü korumaya yetmedi. Yıl boyunca değişmeyen ücret, ay ay eriyen bir geçim tablosunu beraberinde getirdi.
YILA ZAMLA BAŞLANDI, AMA YETMEDİ
1 Ocak 2025’te asgari ücrete yüzde 30 zam yapıldı ve net ücret 22 bin 104 TL’ye yükseldi. Yılın başında bu rakam, o günkü fiyatlar dikkate alındığında aynı değerde bir alım gücü anlamına geliyordu. Ancak izleyen aylarda fiyatlar hızla artarken ücret sabit kaldı.
ENFLASYON KARŞISINDA ÜCRET AY AY ERİYDİ
Ocak ayında yüzde 5,03 olarak açıklanan enflasyonla birlikte asgari ücretin alım gücü daha ilk ayda 21 bin 46 TL’ye düştü. Bu, tek ayda 1.058 TL’lik bir kayıp anlamına geldi.
Şubat, mart ve nisan aylarında da tablo değişmedi. Enflasyon artışı sürdükçe 22 bin 104 TL’nin satın alabildiği ürün miktarı her ay biraz daha azaldı. İlk dört ayın sonunda asgari ücretin alım gücü yaklaşık 19 bin 490 TL’ye geriledi. Böylece sadece dört ayda yaklaşık 2 bin 600 TL’lik kayıp yaşandı.
YILIN ORTASINDA ERİYEN ÜCRET
Mayıs ve haziran aylarında da düşüş devam etti. İlk altı ayın sonunda asgari ücretin reel karşılığı 18 bin 934 TL’ye kadar indi. Temmuzdan itibaren enflasyon oranları görece yavaşlasa da alım gücündeki gerileme sürdü.
Eylül ayında yüzde 3,23’lük enflasyon artışıyla birlikte asgari ücretin reel değeri 17 bin 595 TL’ye düştü. Kasım ayı itibarıyla bu rakam 16 bin 998 TL’ye gerilerken, aralık ayı için yüzde 1’lik enflasyon varsayımıyla yıl sonu alım gücü 16 bin 868 TL olarak hesaplandı.
BİR YILDA 5 BİN TL’DEN FAZLA KAYIP
Yıl başında 22 bin 104 TL olan asgari ücretin alım gücü, yıl sonunda yaklaşık 5 bin 236 TL eridi. Ücret değişmedi, ancak hayat pahalılaştı. Ortaya çıkan fark, doğrudan çalışanın cebinden çıktı.
YIL SONU ZAMMI GELDİ, AMA YETERLİ OLMADI
2025’in sonunda bu kez asgari ücrete yüzde 27 oranında zam yapıldı ve nominal ücret 28 bin 75 TL’ye yükseltildi. Zam, teknik olarak doğru biçimde yıl başındaki ücret üzerinden hesaplandı. Ancak bu artış yapıldığında 22 bin 104 TL’nin alım gücü zaten 16 bin 868 TL’ye düşmüştü.
Bu nedenle yüzde 27’lik artışın reel karşılığı yaklaşık 21 bin 422 TL’de kaldı. Başka bir ifadeyle, yıl sonu zammı bile asgari ücretin yıl başındaki alım gücünü yakalayamadı.
SORUN ZAM DEĞİL, ALIM GÜCÜ
Uzmanlara göre temel sorun ücretlere zam yapılmaması değil, yapılan zamların enflasyon karşısında hızla değer kaybetmesi. Sabit gelirli kesimler, geçmiş dönemin enflasyonunu gecikmeli şekilde telafi edebilirken, gelecekteki fiyat artışlarına karşı korunamıyor.
Bu durum yeni zam ihtiyacını doğuruyor, ancak yapılan zamlar da kısa sürede etkisini yitiriyor.
SADECE ASGARİ ÜCRETLİLER DEĞİL
Aynı tablo yalnızca asgari ücretliler için değil; diğer ücretliler, emekliler ve sabit gelirle geçinen tüm kesimler için geçerli. Rakamlar büyürken, o rakamların sağladığı yaşam standardı giderek küçülüyor.
GERÇEK ÇÖZÜM NE?
Ekonomi çevreleri, kalıcı çözümün yalnızca ücret artışlarıyla değil, enflasyonun kalıcı biçimde düşürülmesiyle mümkün olduğuna dikkat çekiyor. Enflasyon kontrol altına alınmadıkça, ücretlerdeki artışlar kağıt üzerinde kalıyor.
Son hesaplamalara göre, bugün açıklanan 28 bin 75 TL’lik asgari ücretin gerçek anlamda aynı alım gücünü sunabilmesi için ücretin yaklaşık 36 bin 800 TL seviyesinde olması gerekiyordu. Bu da yıl başındaki ücrete yaklaşık yüzde 66,5 oranında bir artış anlamına geliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: