Günümüzde Çin’den Avrupa’ya yapılan deniz ticaretinde izlenen Süveyş Kanalı rotası, önemli limanlara ulaşmak için oldukça uzun bir güzergâh sunmaktadır. Çin’den Almanya veya Fransa’ya bir konteyner gemisinin ulaşması ortalama 30 ila 35 günü bulabilmektedir. Bu rota, Güney Çin Denizi’nden Hint Okyanusu’na, oradan Aden Körfezi ve Kızıldeniz’e, Süveyş Kanalı üzerinden Akdeniz’e, nihayetinde de Avrupa limanlarına uzanmaktadır.
Ancak küresel iklim değişikliğinin etkisiyle Kuzey Buz Denizi’nde eriyen buzullar, yeni ve daha kısa bir güzergâhın ortaya çıkmasına neden olmuştur: Kuzey Deniz Yolu (Northern Sea Route). Bu rota, Çin’den yola çıkan gemilerin Kamçatka Yarımadası ve Bering Boğazı üzerinden kuzeyden geçerek doğrudan Avrupa’nın kuzey kıyılarına ulaşmasına olanak tanır. Bu sayede taşımacılık süresi ortalama 10-15 gün kadar kısalmakta ve enerji-maliyet verimliliği açısından önemli avantajlar sunmaktadır.
Bu gelişmeler, Arktik bölgesini sadece ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik bir çekim merkezi haline getirmiştir. Amerika Birleşik Devletleri, Grönland üzerindeki etkisini artırma yönünde uzun süredir stratejik hamleler yürütmektedir. 1940’lardan bu yana Grönland’da askeri üsleri olan ABD, 2019 yılında bu bölgeyi resmen satın alma teklifinde bulunarak dikkatleri yeniden buraya çekmiştir.
İZLANDA: YENİ SOĞUK REKABETİN ANAHTARI
Grönland’ın yanında, İzlanda da Kuzey Atlantik’in kontrolü açısından stratejik bir geçiş noktasıdır. İzlanda hava ve deniz üsleri, Arktik bölgedeki askeri ve lojistik faaliyetler için kritik önemdedir. Bu sebeple, ABD Grönland üzerindeki hakimiyetini artırdığında, dengeleyici bir strateji izlemek isteyen Rusya’nın hedefi İzlanda olabilir.
RUSYA’NIN İZLANDA ÜZERİNDEKİ POTANSİYEL BASKI UNSURLARI:
1. Enerji Bağımlılığı ve Ekonomik Nüfuz: İzlanda, enerji ihtiyacının çoğunu jeotermal kaynaklardan karşılamasına rağmen, dış ticaret dengesi kırılgandır. Rusya, Avrupa genelinde uyguladığı gibi, dolaylı enerji politikalarıyla İzlanda ekonomisi üzerinde baskı kurabilir.
2. Siber Güvenlik ve Enformasyon Savaşı: Rusya, son yıllarda NATO üyesi ülkelerde dezenformasyon ve siber saldırılarla istikrarı hedef almaktadır. İzlanda da bu tür saldırılara açık bir hedef haline gelebilir. NATO üssünün bulunduğu Keflavík, potansiyel elektronik/siber saldırıların hedefi olabilir.
3. Balıkçılık Hakları ve Deniz Yetki Alanları: Arktik bölgesinde ısınmayla birlikte genişleyen balıkçılık sahaları, İzlanda ile Rusya arasında balıkçılık alanlarının paylaşımı gibi konularda çıkar çatışmalarına yol açabilir. Rusya’nın Baltık'ta uyguladığı "balıkçılık diplomasisi", burada da gündeme gelebilir.
4. Askeri Gözdağı ve Hava Sahası İhlalleri: Rusya, Kuzey Kutbu yakınındaki hava sahalarını sık sık ihlal ederek NATO ülkelerine baskı kurmaktadır. Bu tür hava devriye faaliyetlerinin İzlanda çevresinde artması, doğrudan bir işgal olmasa da "stratejik kuşatma" hissi yaratabilir.
5. Diplomatik Bölünme Stratejileri: Rusya, Avrupa ülkeleri arasında bölünme yaratmaya çalışarak, İzlanda gibi küçük ülkeleri ekonomik veya güvenlik vaatleriyle etkileyebilir. Alternatif yatırım projeleri veya iş birliği vaatleriyle İzlanda’nın NATO ile olan duruşunu yumuşatmayı deneyebilir.
ÇİN’İN SESSİZ RIZASI
Çin, doğrudan askeri bir güç mücadelesine girmektense, Kuzey Deniz Yolu’nun açık kalmasından yana bir tavır alabilir. Bu güzergâh sayesinde Avrupa ile olan ticaretini hızlandırmak ve maliyetleri düşürmek Çin’in çıkarınadır. Dolayısıyla Çin, Arktik’te ABD ve Rusya arasındaki etki savaşına sessiz bir gözlemci olarak katılırken, lojistik üsler, liman yatırımları ve bilimsel araştırmalar kisvesi altında bölgede kalıcı ekonomik varlık kurabilir.
SONUÇ
Kuzey Kutbu artık yalnızca doğa bilimcilerin değil, büyük güçlerin de stratejik ilgisini çeken bir merkez haline gelmiştir. Süveyş Kanalı'na olan bağımlılığı azaltan Kuzey Deniz Yolu, Rusya ve ABD’yi Grönland ve İzlanda gibi kilit coğrafyalarda yeni bir rekabet içine sokmuştur. Bu süreçte siber tehditler, ekonomik araçlar ve diplomatik manevralar, konvansiyonel savaşın yerini alan yeni kuşatma biçimleri olarak öne çıkmaktadır. Küresel ticaretin geleceği, bu donmuş deniz yolları kadar, onların etrafındaki siyasal buzların nasıl çözüleceğine de bağlıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: