Ahmet Sari savcılığa verdiği ifadede, "Bu ifademde belirtmediğim ancak şu an anlatmak istediğim başkaca mağduriyetlerimizi anlatmak üzere ifade vermeye geldim. Biz 2019 yılından 2023 yılına kadar İBB ile ciddi sıkıntılı süreçler yaşadık. Bu süreçlerin neticesinde İBB'nin farklı birimlerinde ve farklı iştiraklerde ciddi miktarlarda alacağımız oluştu. Bu alacakları hukuki yollarla tahsil etmek için çaba göstermemize rağmen bir kısmını bu şekilde tahsil etmemiz mümkün olmamıştır. İBB'nin 2019 yılında Ekrem İmamoğlu tarafından kazanıldığı ve iptalin yaşandığı 6 aylık süreçte Bakırköy'de bulunan Ek Hizmet Binasının 5. katında Ertan Yıldız Genel Sekreter Yardımcısının odasının yanındaki odayı kullanmış. Burada İBB'ye ilişkin altyapı çalışmalarını yürütmüş, evrakların tamamı Ertan Yıldız tarafından temin edilmiştir." dedi.
'PARA VERMEDEN ALACAKLARIMI TAHSİL EDEMEYECEĞİMİ SÖYLEDİLER'
Sari ifadesinin devamında, "Hatırladığım kadarıyla 2022 yılının sonlarına doğru bir sekreter tarafından Fatih Keleş ve Ertan Yıldız ile görüşmek üzere Bakırköy'de bulunan İBB ek hizmet binasının 5. katına davet edildim. Bu davet neticesinde söz konusu binada ilk başta Ertan Yıldız'ın oturduğu, sonradan Fatih Keleş'in kullandığı, genel sekreterin yan tarafındaki odada Fatih Keleş ile Ertan Yıldız'ın olduğu bir ortamda bana bu iki şahıs para vermeden alacaklarımı tahsil edemeyeceğimi söylediler. Bana burada bir sistem işlediğini, bu paraların bu sistem için gerekli olduğunu söylediler. Her ne kadar bu teklifi başta kabul etmeyip direnç göstermiş olsak dahi gelinen durum itibarı ile ticari olarak yaşadığımız sıkıntılar ve aldığımız işlerin paralarını tahsil edemememiz nedeniyle istedikleri, detaylarını ve miktarlarını belirteceğim bu paraları dönem içerisinde Ertan Yıldız'a 9 sefer, Fatih Keleş'e ise 17 kez elden para götürmek zorunda kaldım. Bu paraların Fatih Keleş'e olan kısmını1-2 kez Bakırköy'de bulunan ek hizmet binasında, büyük çoğunluğunu ise Florya'da bulunan eski başkanlık konutunda teslim ettim. Bu teslimatları Fatih Keleş'in ağabeyi olan Zafer Keleş veya Fatih Keleş'in yeğeni olarak bildiğim Murat isimli şahıs teslim almaktaydı. Ertan Yıldız'a verilen paralar ise Ertan Yıldız'ın göndermiş olduğu farklı şoförler aracılığıyla şirketimizden bizzat teslim alınıyordu" ifadelerini kullandı.
'ERTAN YILDIZ 63 MİLYON LİRA PARA ALDI'
Ahmet Sari, "Şirkete gelecek kişiyi bize Ziya Gökmen Togay bildirmekteydi. Ertan Yıldız ve Fatih Keleş bana bu para süreçlerinin hiçbir şekilde genel müdürlere yansıtılmaması gerektiğini söylediler. Ancak tarihini tam hatırlamamakla beraber 2024 yılı seçimlerinden bir süre sonra Fatih Keleş bana 'Bundan sonra hiçbir suretle Ertan Yıldız'ın talep ettiği ödemelerin verilmemesi' gerektiğini söyledi. Bunun tam gerekçesini bilmemekle beraber Ertan Yıldız'ın bizden aldığı paraların Fatih Keleş'e ve dolayısıyla sisteme tam gitmemesi olabilir diye düşünüyorum. Ertan Yıldız bu süreç içerisinde bizden toplamda 63 milyon lira para almıştır. Bu belirtmiş olduğum tarihler bizim şirket kasasından veya bankadan çektiğimiz tarihler olup, bunların teslimleri aynı gün veya 4-5 gün içerisinde olmuştur. Biraz önce ifademde belirttiğim gibi bu paraları Ziya Gökmen Togay aracılığıyla bize gönderilen farklı şoförler Kağıthane'de bulunan şirket binasından almışlardır. Bu paralar ağırlıklı olarak dolar bazen de Türk lirası cinsinden ödenmiştir. Bunlara ilişkin banka dekontlarını ve kasa çıkış işlemlerini bilahare dosyaya ibraz edeceğim" şeklinde konuştu.
'BU SİSTEMİN ŞÜPHELİSİ DEĞİL GERÇEK MAĞDURUYUM'
Sari, "Fatih Keleş bu süreç içerisinde bizden toplamda 169 Milyon 500 bin lira para almıştır. Bu belirtmiş olduğum tarihler bizim şirket kasasından veya bankadan çektiğimiz tarihler olup, bunların teslimleri aynı gün veya 4-5 gün içerisinde olmuştur. Bu paraların bir kısmı dolar olarak, bir kısmı ise Türk lirası olarak ifademde biraz önce belirttiğim Florya'daki veya Bakırköy'deki binalarda Zafer Keleş veya Murat isimli şahıs tarafından alınmıştır. Bunlara ilişkin banka dekontlarını ve kasa çıkış işlemlerini bilahare dosyaya ibraz edeceğim. Ali Sukas eşinin milletvekili adaylığı döneminde benden seçim çalışmaları için otobüs göndermemi talep etti. Devam eden işlerimiz ve ciddi bir miktarda alacaklarımız olması dolayısıyla bu teklifi kabul etmek zorunda kaldım. Şu an cezaevi koşullarından dolayı kaç araba olduğunu hatırlamamakla beraber en kısa zamanda plakaları ile beraber kaç araba alındığını Cumhuriyet Başsavcılığınıza belgelerle beraber beyan edeceğim. Süreç içerisinde bu yapı dolayısıyla tanıdığım Arif Gürkan Alpay, Beylikdüzü'nden beri Fatih Keleş ile beraber hareket etmekte olup, çok büyük işlerin takipçiliğini yapmaktaydı. Söz konusu İBB iştirakleri genel müdürleri süreç içerisinde benden herhangi bir menfaat talebinde bulunmadılar. Bunun gerekçesini bu şahısların Fatih Keleş'in yürüttüğü ve para sisteminde bilahare beslendikleri ve ihtiyaç duyulmadıklarından kaynaklı olduğunu düşünmekteyim. İfademin bütününde tarihleri ve miktarlarıyla benden alınan paralar detaylı anlattığım üzere, ticaretimin ilgili İBB yöneticileri tarafından hak ettiğim ödemelerin yapılmaması suretiyle sıkıntıya sokularak alacaklarımı almak için benden bir nevi beni zor durumda bırakarak aldıkları paralardır. İfademde belirttiğim tarihlerden de anlaşılacağı üzere ben 2022 yılının sonuna kadar bu şahıslarla ve bu sistemle mücadele ettim. Şirketimin ve şahsımın dayanacak gücü kalmadığı zaman bu paraları benden aldılar. Ben bu sürecin ciddi bir mağduruyum. Yine beyan ettiğim ödeme tarihlerinde görüleceği üzere bu şahıslar benden 2024 yılının 6. ayına kadar bu paraları alabildiler. Ancak bu tarihten sonra ben bu şahıslara bir daha para vermeyeceğimi söyledim. Dosyaya ibraz edeceğim İBB'den alacaklarıma ilişkin dökümlerden de anlaşılacağı üzere hâlihazırda 3 milyar liradan fazla alacağım mevcuttur. Bu sistemden kurtulabilmek amacıyla bu alacaklarımın birçoğu için soruşturma öncesinde icra haciz işlemi başlatmış bulunmaktayız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde gelinen aşamada bu şahısların kurmuş olduğu sistem için para vermeyeceğimizi anladıkları zaman hiçbir şekilde ödeme yapmadıklarını en büyük göstergesi de anlattıklarımdır. Ben gerçekte bu sistemin şüphelisi değil gerçek mağduruyum" dedi.
(DHA)
Yorumlar
Kalan Karakter: