TBMM’de kurulan ve kamuoyunda “çözüm” komisyonu olarak anılan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda raporlama aşaması sürüyor. Partiler hazırladıkları raporları TBMM Başkanlığı’na sunmaya başlarken, şu ana kadar DEM Parti, MHP, TİP, EMEP ve DSP raporlarını teslim etti. AKP ise ek süre talebinde bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP’nin süre talebi üzerine “AKP süre istediyse CHP de süre kullanacak” açıklamasını yaptı. Raporların hafta sonuna kadar tamamlanması bekleniyor.
Ancak sürecin fitilini ateşleyen ve PKK lideri Abdullah Öcalan’a ilk çağrıyı yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisi MHP’nin raporu ile sürecin diğer önemli aktörlerinden DEM Parti’nin raporu arasında ciddi görüş ayrılıkları dikkat çekti.
MUĞLAKLIK DERİNLEŞİYOR MU?
MHP raporunda süreç, ağırlıklı olarak “terörle mücadele” ve güvenlik ekseninde ele alınırken; DEM Parti raporunda “umut hakkı”, “demokratik entegrasyon”, “demokratik anayasa” gibi başlıklar öne çıktı. TİP ve EMEP’in raporlarında ise demokratikleşme, yargı reformu ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesine yönelik çağrılar yer aldı.
Raporlar arasındaki bu geniş makas, sürecin yönüne dair belirsizliği artırırken, iktidarın süreci iç siyaseti dizayn etmek amacıyla kullandığı yönündeki eleştirileri de beraberinde getirdi. Demokratik adımlar atılmadan toplumun sürece nasıl ikna edileceği ise tartışma konusu olmaya devam ediyor. Özellikle kamuoyuna yansıyan anketlerde Kürt seçmenin somut demokratik adımlar beklentisi dikkat çekiyor.
PARTİLERİN RAPORLARINDA ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR
DEM PARTİ
- “Terörsüz Türkiye” gibi negatif söylemlerden vazgeçilerek barış dilinin güçlendirilmesi
- Demokratik Entegrasyon Yasası’nın çıkarılması
- Abdullah Öcalan’ın rolünün “umut hakkı” kapsamında değerlendirilmesi
- Kadınların barış sürecine aktif katılımı
- “Özgürlük Yasaları” olarak tanımlanan yasal reformların hayata geçirilmesi
- Kayyım uygulamasının kaldırılması, anadilinde eğitim ve hizmet hakkının güvence altına alınması
- Demokratik Cumhuriyet ve anayasal vatandaşlık perspektifinin güçlendirilmesi
TİP
- Adalet, özgürlük ve eşit yurttaşlığın herkes için güvence altına alınması
- AYM ve AİHM kararlarının eksiksiz uygulanması
- Siyasi suç kavramının ortadan kaldırılması
- Kayyımların kaldırılması, KHK’lilerin görevlerine iadesi
- Anadilde eğitim ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi
- Geçici köy koruculuğunun lağvedilmesi
- Hakikat ve hafıza komisyonlarının kurulması
EMEP
- AYM ve AİHM kararlarının uygulanması
- Siyasi tutukluların serbest bırakılması
- Kayyım uygulamasına son verilmesi
- Tutuklu yargılamaların durdurulması
- Hasta mahpusların serbest bırakılması
- TMK’nın kaldırılması ve infaz eşitsizliklerinin giderilmesi
- Anadilde eğitim ve siyasi genel af
MHP
MHP’nin 120 sayfalık raporu süreci tamamen “terörle mücadele” perspektifinde ele aldı. Raporda, PKK’nın silah bırakması, silahların imhası ve örgütün tamamen tasfiye edilmesi için üç aşamalı özel bir düzenleme önerildi. Demokratikleşme, anayasal değişiklik, anadilde eğitim ya da Kürt kimliğinin anayasal tanınmasına dair taleplere yer verilmedi.
Raporda, cezaevlerindeki düzenlemelerin ancak infaz kanununda değişiklikle mümkün olabileceği vurgulanırken, “umut hakkı” için Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik şartı öne çıkarıldı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Komisyon Üyesi Feti Yıldız da raporun ağırlıklı olarak siyasal değerlendirmeler içerdiğini, hukuki adımların ise belirli koşullara bağlı olduğunu ifade etti.
“İNANCIMIZI KORUYORUZ”
DEM Parti İmralı Heyeti, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ardından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile de bir araya geldi. Görüşme sonrası konuşan DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Mithat Sancar, MHP raporundaki sert tutumla ilgili soruya, “Bu bir siyasal müzakere süreci. Değerlendirmeleri parti kurullarımız yapacaktır. Bizim raporumuz ve yaklaşımımız ortadadır” yanıtını verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: