Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkilerin son yıllardaki seyrini tanımlamak için klasik diplomasi terimleri yetersiz kaldığını söylemek gerekir. Nitekim bu iki ilişkinin dinamiklerini diplomaside en iyi anlatan kavram, kanaatimce , ‘Pinpon Diplomasisi’dir.
Pinpon Diplomasisi, 1970'lerde ABD ile Çin arasındaki buzları eriten, akabinde kültürel temaslarla başlayan yumuşama çabalarını ifade etmektedir. Ancak günümüzde Ankara-Washington hattında bu kavram, farklı bir anlam kazandığını görmekteyiz. İlişkilerin ne tamamen koptuğu ne de tamamen normalleştiği, fakat sürekli olarak bir kriz ve diyalog gidip gelişinin yaşandığı stratejik bir gerginlik halidir. Bu, topu masadan düşürmemek üzere kurulu, krizlerle yaşamayı esas alan yeni bir müttefiklik modelidir.
Sert Vuruşlar: S-400 ve YPG Çıkmazı
Pinpon masasının en gergin anları, denilince bu zaman stratejik savunma ve güvenlik alanlarında yaşanan karşılıklı sorunlar ve adımları ifade ede biliriz. Bu gerginlikleri aşağıdaki şekilde sıralaya biliriz:
1. F-35 ve S-400 İkilemi: Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemlerini almasıyla, ABD'nin Türkiye'yi F-35 programından çıkarması ve CAATSA yaptırımları uygulaması, ilişkinin en sert vuruşlarıydı. Bu olay, NATO içindeki güven krizinin doruk noktası oldu. Top o kadar sert bir smaçla karşılandı ki, nitekim yapısal hasar hala onarılmış değil.
2. Suriye'deki Karşılaşma: ABD'nin, Türkiye'nin terör örgütü olarak gördüğü PKK-nın gençlik kolu olarak bilinen YPG/SDG'ye verdiği destek, iki müttefiki sahada fiilen karşı karşıya getirdi. Suriye'deki askeri operasyonlar ve diplomatik tehditler, Pinpon Diplomasisi’nin askeri çatışmaya en çok yaklaştığı tehlikeli anları temsil ettiğini gösterir.
Bunların yanı sıra, iki ülke arasında 2017'de başlayan vize krizleri ve terör örgütü FETÖ ile hukuki dosyalar gibi konular, ABD Kongresindeki lobi ve diasporanın kamuoyundaki Türkiye karşıtlığını sürekli besleyen, ilişkinin psikolojik gerilimini artıran yan vuruşlar olarak Pinpon Diplomasisi'ne dahil olmuştur.
Yumuşak Temasları ise aşağıdaki şekilde ifade ede biliriz:
▫️Topu Masada Tutan Zorunluluk
Krizlerin bu denli derin olmasına rağmen ilişkiler neden tamamen kopmuyor? Çünkü, Pinpon Diplomasisi’nin yumuşak temaslarında ve jeopolitik zorunluluklarda yatıyor. Buradaki esas ana faktör NATO faktörüdür.
* NATO Çekirdeği: Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Türkiye’nin NATO’nun Karadeniz ve Orta Doğu’daki kilit kanadı rolünü yeniden hayati hale getirdi. Bu küresel tehdit, F-35 krizine rağmen, iki ülkeyi zorunlu bir işbirliği zemininde tutmaya devam ediyor.
* F-16 Diyalog Kapısı: Türkiye'nin F-16 modernizasyon talebi, ABD için Ankara'nın dış politika adımlarını (özellikle NATO genişlemesi gibi konularda) etkileme aracı oldu. Bir krizin çözümü (F-16 satışı), başka bir diplomatik sürece bağlanarak Pinpon topunun sürekli hareket halinde kalması sağlandı.
* Ekonomi ve Enerji: Siyasi gerilimler ticareti etkilese de, iki ülke arasındaki ticaret hacmi istikrarlı bir şekilde büyümeye devam etmektedir. Enerji güvenliği ve jeoekonomik çıkarlar, her iki taraf için de topu masadan düşürmemek için yeterli pragmatizmi sağladığını söyleye biliriz.
Pinpon Topu Nerede Duracak?
Türkiye-ABD ilişkileri, ne geleneksel bir "stratejik ortaklık" ne de tam bir "stratejik rekabet" olarak tanımlanabilir. İlişki, kriz ve işbirliği anları arasında salınan, sürekli hareket halinde ve kırılgan bir denge ile karakterize edilen bu Pinpon Diplomasisi modelini benimsemiştir.
Ankara ve Washington, topu masadan düşürmemek için yeterli diplomatik kanalı açık tutmakta kararlı görünse de, bu modelin ciddi bir bedeli vardır buda güven erozyonu ve öngörülebilirliğin kaybı şeklindedir. İlişkilerin istikrarlı bir zemine oturması için, sadece kriz anlarını yönetmek yerine, temel güven sorunlarını aşacak ve uzun vadeli ortak bir vizyonu masaya koyacak yeni bir diplomasi diline ihtiyaç vardır. Aksi takdirde, Türkiye ve Amerika, büyük stratejik hedeflerden uzak, Pinpon Diplomasisi'nin zorunlu döngüsünde kalmaya devam edecektir.
İstihbarat ve Terörle Mücadele Uzmanı
Dr. Elvin ABDURAHMANLI
Yorumlar
Kalan Karakter: