Başta Türkmen Tavukçuluk ve Çıt Piliç Tavukçuluk olmak üzere birçok tavuk üretim tesisinin “doğa dostu ve sağlıklı üretim” iddiaları kamuoyunda giderek daha fazla tartışılıyor. Gerçekten doğa ve insan dostu bir üretim mi yapılıyor, yoksa bu söylemler yalnızca reklam amaçlı mı?
Tesislerin bacalarından çıkan dumanlar ve klepelerden yayılan tavuk atıkları, çevrede yaşayan vatandaşların tepkisine yol açıyor. Havadaki kötü koku, partikül ve yağ salınımı hem doğayı kirletiyor hem de insan sağlığını olumsuz etkiliyor.
Öte yandan bazı iddialara göre, bu tesislerde tavuklar yasal gelişim sürelerini tamamlamadan erken kesime gönderiliyor. Bu durum hem hayvan refahı açısından etik tartışmalara neden oluyor hem de tüketici sağlığı açısından ciddi endişeler doğuruyor.
Peki, bu işletmelere yönelik denetimler düzenli olarak yapılıyor mu?
Yapılıyorsa bu denetimleri hangi kurum, hangi hassasiyetle gerçekleştiriyor?
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri tarafından belirli aralıklarla denetimler yapıldığı bilinse de, vatandaşlar bu kontrollerin yeterince titiz ve şeffaf yürütülmediğini düşünüyor.
“Doğa dostu üretim” ve “sağlıklı tavuk” söylemlerinin arkasında gerçekten çevre ve insan sağlığını önceleyen bir sistem mi var, yoksa bu kavramlar sadece tabelada mı kalıyor?
Tavukçuluk sektörü her geçen gün büyürken, hem çevreye hem de insan sağlığına verilen değerin ne kadar gerçek olduğu sorusu hâlâ yanıt bekliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: