Pek ziyade merhamet edici, verdiği nimetleri iyi kullanan kullarına daha büyük ve ebedî nimetler vererek mükâfatlandıran…
“De ki; Ey kendi nefsleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümid kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan çok esirgeyendir..” (Zûmer/53)..
Rahmet-i Rahimiyye elde edilmesi için çalışmanın şart koşulduğu ve Rahmet-i Rahmaniyye’yi güzelce kullanarak çalışan kimselere verilen rahmettir ki, en aşağısı âmelle kazanılmış bir haktan aşağı değildir. Sırf fazilet olan yüksek derecesinin ise sınırı ve sonu yoktur. İşte dinin, takvânın, çalışma ve gayretin önemi bu sebebledir. Onun içindir ki; “RAHMÂN, DÜNYA İLE; RAHÎM İSE AHİRETLE İLGİLİDİR…” denilmiştir…
Bu sebeble Rahîm sıfatı; imanlı ile imansızı, iyi ile kötüyü, korunanla korunmayanı ayırd ederek iyileri sonuçta mükâfat ile murada erdirmek mânâsını ifade ettiği için ona mukabil Rahmet-i Rahmaniyye’yi kötüye kullanmış kişilerin de mahrumiyet ve ceza göreceklerini ihtiva eder…
Allah’ın merhameti, içimizdeki merhametli insanlardan sezilir… EĞER DÜNYADA MERHAMETLİ İNSANLAR OLMASAYDI VE MERHAMET DENİLEN MÂNÂDAN ORTADA HİÇBİR NİŞAN BULUNMASAYDI, ALLAH’IN RAHMETİ ÖĞRENİLMEZ VE MERHAMET HAKKINDA HİÇBİR FİKİR EDİNİLEMEZDİ.. Ancak biliyoruz ki, insanlardaki merhamet sıfatı Allah’ın rahmet sıfatına asla benzemez.. İnsanlardaki merhamet, Allah’ın merhametini bildiren bir nişan, bir izdir.. Bir şeyin nişanı ve izi o şeyin ne benzeridir ne de ondan bir parçadır; sadece ve sadece ona delâlet eden bir gölge veya bir akistir..
Ömer bin Hattab (R.A.) şöyle anlatır: “Efendimiz (S.A.V.)’e bir kısım esirler getirildi. Aralarında bir kadın esir, bir şeyi arar hâlde telaş içerisinde koşuyordu. Esirlerin arasında bir çocuğu bulur bulmaz onu bağrına bastı ve emzirmeye başladı. Bunun üzerine Efendimiz (S.A.V.): “Bu kadının evladını ateşe atmasını düşünebilir misiniz?” diye sorunca sahâbe: “Hayır, vallahi atmamaya gücü yettikçe atmaz..” dediler.. Efendimiz (S.A.V.): “İşte, Allah C.C., bu kadının çocuğuna karşı olan merhametliliğinden kullarına karşı daha merhametlidir..” buyurdu…
EY RAHMÂN VE RAHÎM OLAN RABBİM! SENİ, İSİMLERİNLE TANIMAYI; SANA, İSİMLERİNLE YAKLAŞMAYI VE SANA, İSİMLERİNİN IŞIĞINDA KAVUŞMAYI NASİB EYLE…
Rabbim mahçup etmesin… Yoldaki Doksan Dokuz Anahtar”
ER-RAHÎM CELLE CELÂLÜHÛ?
Pek ziyade merhamet edici, verdiği nimetleri iyi kullanan kullarına daha büyük ve ebedî nimetler vererek mükâfatlandıran…
Yayınlanma :
23.12.2017 21:25
Güncelleme :
23.12.2017 21:25


Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: