Ortadoğu'nun anahtarı Türkiye'ye mi verildi?
Ortadoğu’da bir yaprak kıpırdasa, sesi Ankara’dan duyuluyor artık. Suriye’den Libya’ya, Gazze’den Kafkasya’ya kadar olan çizgide hiçbir denklem Türkiye hesaba katılmadan kurulamıyor. Çünkü sadece coğrafya değil, güç ve irade de Türkiye’nin merkezine kayıyor.

Editör: Ülke Postası Haber Sitesi
14 Mayıs 2025 - 15:27 - Güncelleme: 14 Mayıs 2025 - 15:33
Ortadoğu’nun anahtarı Türkiye’ye mi verildi?
Yoksa zaten Türkiye mi kuruyor bu oyunu?
Yazar: Ahmet Ağca
Beydili Türkmen Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
Ortadoğu’da bir yaprak kıpırdasa, sesi Ankara’dan duyuluyor artık. Suriye’den Libya’ya, Gazze’den Kafkasya’ya kadar olan çizgide hiçbir denklem Türkiye hesaba katılmadan kurulamıyor. Çünkü sadece coğrafya değil, güç ve irade de Türkiye’nin merkezine kayıyor.
Son gelişmeler bunu daha da netleştirdi.
Türkiye’siz Adım Yok: Suriye’de Ne Oluyorsa Ankara Onayıyla Oluyor
Bugün Suriye’de yaşanan her gelişme, Türkiye’nin rızası, onayı veya yönlendirmesiyle şekilleniyor. Terör koridorları dağıldı, siyasi geçiş süreçleri Türkiye’nin diplomatik girişimleriyle yeniden şekillendi. Daha birkaç gün önce Riyad'da gerçekleştirilen Dörtlü Suriye Zirvesi dikkatle incelendiğinde, masadaki her dosyanın gölgesinde Ankara’nın mührü olduğunu görmek mümkün.
Üstelik Suriye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılması, birçok ülke için sıradan bir diplomatik karar gibi dursa da, bu gelişme en çok Türkiye’yi ilgilendiriyor. Çünkü bu coğrafyada halklar bir gün barışacaksa, bu barışın dili Türkçeye çevrilecek.
Oyun Kurucu Kim? Cevap Belli: Türkiye
Bir zamanlar “masada olalım yeter” diye konuşan Türkiye, artık masayı kuran ülke konumunda. NATO’nun dahi olağanüstü zirvesini Antalya’da toplaması, sembolik bir diplomasi değil; Türkiye'nin bölgesel güçten küresel belirleyiciye geçişinin tescilidir.
Üstelik Ukrayna Devlet Başkanı’nın Ankara’ya gelişi, NATO ve Batı cephesinin bile kriz çözümlerinde Türkiye’nin aktif arabuluculuğunu kabul ettiğinin işaretidir.
Bu denklemde ABD’nin dolaylı olarak Esad rejimini tanıması, Türkiye’nin öngörülerinin ne kadar isabetli olduğunu da gösteriyor. Çünkü Amerika bile artık masaya Türkiye’nin kurallarını koyduğu bir oyunda, kendi rolünü yeniden yazıyor.
Bölgesel Güç Değil, Zihinsel Güç
Artık Türkiye sadece askerî veya diplomatik bir aktör değil, aynı zamanda zihinsel ve stratejik bir merkez. Enerji geçişleri, göç hareketleri, güvenlik kalkanları, hatta dijital iletişim ağları bile Türkiye’den geçiyor. Bölge ülkeleri için “Türkiye ne diyor?” sorusu, artık “Washington ne dedi?” sorusunun önüne geçmiş durumda.
Bu nedenle denilebilir ki:
Ortadoğu’nun anahtarı verilmedi, Türkiye o anahtarı zaten taşıyordu.
Şimdi o anahtarla sadece kapıları açmak değil, odaları yeniden inşa etmek gibi bir görevi var.
Son Söz: Dünya Yeniden Kurulurken, Türkiye Nerede Duruyor?
Dünya yeniden şekillenirken, güç merkezleri batıdan doğuya, oradan tekrar Anadolu’ya doğru akıyor.
Türkiye artık bir geçiş noktası değil, bir başlangıç noktasıdır.
Ortadoğu’da barış mı isteniyor? O zaman Ankara konuşacak.
Krizler mi çözülmek isteniyor? Antalya’da toplanılacak.
Yeni bir bölge düzeni mi inşa edilecek? O zaman bu oyunun kurallarını Türkiye yazacak.
Çünkü bu yüzyılın hikâyesi, Türkiye'nin kaleminden yazılacak.
Yoksa zaten Türkiye mi kuruyor bu oyunu?
Yazar: Ahmet Ağca
Beydili Türkmen Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
Ortadoğu’da bir yaprak kıpırdasa, sesi Ankara’dan duyuluyor artık. Suriye’den Libya’ya, Gazze’den Kafkasya’ya kadar olan çizgide hiçbir denklem Türkiye hesaba katılmadan kurulamıyor. Çünkü sadece coğrafya değil, güç ve irade de Türkiye’nin merkezine kayıyor.
Son gelişmeler bunu daha da netleştirdi.
Türkiye’siz Adım Yok: Suriye’de Ne Oluyorsa Ankara Onayıyla Oluyor
Bugün Suriye’de yaşanan her gelişme, Türkiye’nin rızası, onayı veya yönlendirmesiyle şekilleniyor. Terör koridorları dağıldı, siyasi geçiş süreçleri Türkiye’nin diplomatik girişimleriyle yeniden şekillendi. Daha birkaç gün önce Riyad'da gerçekleştirilen Dörtlü Suriye Zirvesi dikkatle incelendiğinde, masadaki her dosyanın gölgesinde Ankara’nın mührü olduğunu görmek mümkün.
Üstelik Suriye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılması, birçok ülke için sıradan bir diplomatik karar gibi dursa da, bu gelişme en çok Türkiye’yi ilgilendiriyor. Çünkü bu coğrafyada halklar bir gün barışacaksa, bu barışın dili Türkçeye çevrilecek.
Oyun Kurucu Kim? Cevap Belli: Türkiye
Bir zamanlar “masada olalım yeter” diye konuşan Türkiye, artık masayı kuran ülke konumunda. NATO’nun dahi olağanüstü zirvesini Antalya’da toplaması, sembolik bir diplomasi değil; Türkiye'nin bölgesel güçten küresel belirleyiciye geçişinin tescilidir.
Üstelik Ukrayna Devlet Başkanı’nın Ankara’ya gelişi, NATO ve Batı cephesinin bile kriz çözümlerinde Türkiye’nin aktif arabuluculuğunu kabul ettiğinin işaretidir.
Bu denklemde ABD’nin dolaylı olarak Esad rejimini tanıması, Türkiye’nin öngörülerinin ne kadar isabetli olduğunu da gösteriyor. Çünkü Amerika bile artık masaya Türkiye’nin kurallarını koyduğu bir oyunda, kendi rolünü yeniden yazıyor.
Bölgesel Güç Değil, Zihinsel Güç
Artık Türkiye sadece askerî veya diplomatik bir aktör değil, aynı zamanda zihinsel ve stratejik bir merkez. Enerji geçişleri, göç hareketleri, güvenlik kalkanları, hatta dijital iletişim ağları bile Türkiye’den geçiyor. Bölge ülkeleri için “Türkiye ne diyor?” sorusu, artık “Washington ne dedi?” sorusunun önüne geçmiş durumda.
Bu nedenle denilebilir ki:
Ortadoğu’nun anahtarı verilmedi, Türkiye o anahtarı zaten taşıyordu.
Şimdi o anahtarla sadece kapıları açmak değil, odaları yeniden inşa etmek gibi bir görevi var.
Son Söz: Dünya Yeniden Kurulurken, Türkiye Nerede Duruyor?
Dünya yeniden şekillenirken, güç merkezleri batıdan doğuya, oradan tekrar Anadolu’ya doğru akıyor.
Türkiye artık bir geçiş noktası değil, bir başlangıç noktasıdır.
Ortadoğu’da barış mı isteniyor? O zaman Ankara konuşacak.
Krizler mi çözülmek isteniyor? Antalya’da toplanılacak.
Yeni bir bölge düzeni mi inşa edilecek? O zaman bu oyunun kurallarını Türkiye yazacak.
Çünkü bu yüzyılın hikâyesi, Türkiye'nin kaleminden yazılacak.
FACEBOOK YORUMLAR