İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk soruşturmasında dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Tutuklu bulunan İSTAÇ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Gökmen Togay, itirafçı oldu. İşte soruşturmanın seyrini değiştirebilecek o ifadeler...
Togay ifadesinde, ‘'Söz konusu yapı gayri resmi olarak hiçbir hukuki alt yapısı olmadan kontrolsüz yürütülmüş bir yapıydı. Bu yapıda çalışan yaklaşık 70-80 kadar olan personel farklı iştirak şirketlerinde çalışmakta gözüken ancak burada bir fiil bulunan kişilerdir'' dedi.
‘'Bu yapıda çalışan yaklaşık 70-80 kadar olan personel farklı iştirak şirketlerinde çalışmakta gözüken ancak burada bir fiil bulunan kişilerdir''
İfadesinde etkin pişmanlıktan yararlanarak ifade vermek istediğini belirten Togay, ‘'2 Ağustos 2019 tarihinde İSTON A.Ş.'de Genel Müdür olarak göreve başladım. Ben burada çalıştığım süreç içerisinde siyasi sahiplerden arındırılmış, şirketin menfaatine uygun bir şekilde profesyonel olarak çalıştım. İBB bünyesinde çalıştığım süreç içerisinde Genel Müdür olarak görev yaptığım anonim şirketlerdeki maaşım dışında bazı yönetim kurulu üyeliklerinden resmi olarak ‘huzur hakkı' aldım. Bunun dışında elden veya başka suretle ek bir ücret veya ödeme almam söz konusu olmamıştır. Bu süreçte iştiraklerden sorumlu başkan danışmanı Ertan Yıldız'dı. Ertan Yıldız, bütün süreçleri bu koordinatörlükler üzerinden yürütmekteydi. Yönetim kurulu kararlarının aslının üzerine İBB kaşesi vuruyor, sonrasında bu yönetim kurulu kararları imzaya çıkıyor ve imzalar atılıyordu. Bu yapı yaklaşık 1 buçuk yıl öncesine kadar bu şekilde devam etti. Söz konusu anlattığım yapı gayri resmi olarak hiçbir hukuki alt yapısı olmadan kontrolsüz yürütülmüş bir yapıydı. Bu yapıda çalışan yaklaşık 70-80 kadar olan personel farklı iştirak şirketlerinde çalışmakta gözüken ancak burada bir fiil bulunan kişilerdir'' dedi.
Yaklaşık 1 buçuk yıl kadar önce İstanbul Yönetim Ajansı (İYA) şeklinde bir ajans kurulduğunu söyleyen Togay, ‘'Bahsetmiş olduğum 6 koordinatörlük ve bir çok personeli ile birlikte bu ajansa devroldu. Resmiyette burada gözükmese de burada çalışan bir kısım personel de işlerine burada devam ettiler. Bunun resmiyete dökülmesinin sebebi İBB içerisinde gayri resmi olarak yürütülen ihale kontrol sürecinden ben dahil birçok kişinin rahatsız olması, yürütülen sürecin hukuka uygun olmadığını dillendirmesinden kaynaklıdır. Bu ajans kurulduktan sonra İBB iştirakleri ile danışmanlık sözleşmeleri imzalanarak resmiyet kazandırılmıştır'' şeklinde konuştu.
'İSTAÇ'IN İŞLETMESİ AMACIYLA BAZI GİRİŞİMLERİM OLDU'
2022 yılında İSTAÇ A.Ş. Genel Müdürü olarak atandığını belirten Togay ifadesinin devamında, ‘'Göreve başladıktan sonra yaptığım ilk tespitlerden biri 2021-2022 yıllarında hafriyat alanlarından gelen gelirlerin düşmüş olmasıydı. İSTAÇ'ta göreve başladığım zaman Murat Gülibrahimoğlu halihazırda İSTAÇ'ın sahip olduğu döküm sahalarının büyük çoğunluğunun işletmenliğini yapıyordu. Hafriyat Dökümüne konu olan bölgeler genelde eski maden ocaklarıdır. Bu ocaklarda maden tükendiği zaman ruhsat sahipleri bunu iade etmeden evvel (muvaffakatname vermeden evvel) ki süreçte Fatih Keleş ile görüşüyorlar. Fatih Keleş ile anlaştıktan sonra sürece devam ediyorlar. Yasal süreçler tamamlandıktan sonra bu alanlar İBB'ye devrediliyor. Bu devirden sonra İBB meclis kararıyla İSTAÇ'a devirler gerçekleşiyor. İSTAÇ gelir getirici yöntem ile teklif toplayarak bu alanların işletilmesini sağlıyor. Dışarıda oluşan teamül gereği İSTAÇ teklif topladığı zaman genelde buraya bu süreçleri yönetenler en uygun teklifleri veriyorlardı. Söz konusu alanları görüşme süreçlerini Fatih Keleş yürüttüğü için bu alanlar onunla beraber hareket eden Murat Gülibrahimoğlu'nun kontrolüne girmiştir. Bu süreçlere İSTAÇ olarak benim müdahale etme imkanım olmamıştır ancak bu durumdan rahatsız olmamdan kaynaklı döküm alanlarını İSTAÇ'ın işletmesi amacıyla bazı girişimlerim oldu. Bunların neticesinde halihazırda benim dönemimde 3 tane döküm sahası İSTAÇ tarafından işletilmeye başlandı. Bu nedenle Fatih Keleş ve Murat Gülibrahimoğlu tarafından da tepkiyle karşılandım'' diye konuştu.
‘'Ben CV'im neticesinde burada yönetici olmuş birisiyim, tecrübemden ve iş ahlakımdan kaynaklı olarak hukuka aykırı talepler bana iletilmemiştir ama benim dışımda benim üzerimden yapılmış işler olduğunu fark ettim''
Togay ifadesinin devamında, hem Fatih Keleş hem de Ertan Yıldız'dan ‘Sarılar' firmasına ödeme yapılması talimatlarından sonra yaklaşık 1 hafta 10 gün içerisinde ödemeler yapılmakta olduğunu söyleyerek, ‘'Ben hiçbir suretle Sarıların ifadesinde belirttiği, yapmış olduğu ödemeler hakkında bilgi sahibi değilim. Her ne kadar bu olaylarda ben rüşvete aracı gibi gözüksem de giden şahsın ne için gittiğini şimdi öğrenmekteyim. Benim çalıştığım dönemlerde bana hiçbir şekilde herhangi bir firmaya Sarılar dahil, ihale için davet göndermem veya açık ihalelerde bir firmanın lehine-aleyhine tutum sergilemem şeklinde bir talimat verilmemiştir, verilseydi de bu talimatı yerine getirmeyeceğim bilinmekteydi. Bundan dolayı ihale öncesinde yaklaşık maliyet ve ihaleye çıkış maliyeti gibi bilgilerin benden temin edildiğini düşünmekteyim. Ben çalıştığım süreç içerisinde ifademin bütünüyle anlattığım şekliyle hiçbir suça dahil olmadım. Örgüt hiyerarşisi içerisinde yer almadım. Bu yapıyla ilişkilendirilmem söz konusu olamaz. Ben CV'im neticesinde burada yönetici olmuş birisiyim, tecrübemden ve iş ahlakımdan kaynaklı olarak hukuka aykırı talepler bana iletilmemiştir ama benim dışımda benim üzerimden yapılmış işler olduğunu fark ettim. Benim dahil olmadığım bu hususlardan sorumlu olmamda mümkün değildir'' ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: