Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Müjde!
Bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Tarım Ekosistemi Buluşması’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sera kurmak isteyen üreticilere 10 yıla kadar vadeli, 10 milyon liraya kadar kredi sunuyoruz. Büyükbaş süt hayvancılığı yapan işletmelere 5 milyon liraya kadar yatırım kredisi veriyoruz. Küçükbaş üreticileri için ise kredi limiti 600 bin liradan 1 milyon 200 bin liraya çıkarıldı" dedi.
Yayınlanma :
28.06.2025 20:14
Güncelleme :
28.06.2025 22:36
DHA - Ziraat Bankası tarafından bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Tarım Ekosistemi Buluşması, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Tarım sektörünün paydaşlarını bir araya getiren programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanısıra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Valisi Davut Gül ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alparslan Çakar da katıldı. Programda, tarıma dair belgesel film izletildi. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımın stratejik önemine dikkat çekti. Çiftçilere yeni destek paketlerini müjdeledi.
'ÇİFTÇİLERİMİZİN FAİZLERİNİN ORTALAMA YÜZDE 70’LİK KISMINI BİZ ÜSTLENİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarihimizin en zor dönemlerinde çiftçinin, esnafın, tüccarın, girişimcinin yanında yer alan bankamızın, milletimizin gönlündeki yeri çok farklıdır. Ziraat’in kullandırdığı tarım kredileri 700 milyar lirayı aşmış durumda. Bankamız, sektörün kredi ihtiyacının yüzde 71’ini tek başına karşılıyor. Tarım kredilerinin yüzde 90’ından fazlası, yani 653 milyar liralık kısmı devletimizin faiz desteği verdiği sübvansiyonlu kredilerden oluşuyor. Bankadan sübvansiyonlu tarım kredisi kullanan çiftçilerimizin faizlerinin ortalama yüzde 70’lik kısmını kamu olarak biz üstleniyoruz. Geçen yıl 2024–2026 yılları arasında uygulanacak yeni tarımsal kredi sistemini devreye aldık. Bu kapsamda, 28 farklı konuda yüzde 25 ila yüzde 100 arasında faiz veya kar payı destekli kredi imkanı sağlıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üreticilerimiz, temel bitkisel ve temel hayvansal üretim konularında 300 bin liraya kadar yüzde 100 faiz/kar payı indirimli kredi kullanabiliyor. Tarımsal AR-GE yapan firmalarımız, biyotarım ve tarımsal yenilenebilir enerji yatırımlarında yüzde 50 ila yüzde 100 arasında faiz/kar payı indirimli krediden faydalanabiliyor. Kırsal kalkınma alanında da çiftçimize çeşitli destekler veriyoruz. Bu yıl, tarım ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi, depolanması ile bireysel sulamadan oluşan 7 bin 160 projeye 10,2 milyar lira hibe sağlayacağız. Bir başka kırsal kalkınma programı olan IPARD’la da şimdiye kadar toplam bütçesi 301 milyon avro olan 6 çağrıya çıktık. İncelenmesi tamamlanan bin 408 projeye toplam 9,8 milyar lira hibe desteği vereceğiz. Sadece bu yıl, 138 milyon avro bütçeyle 5 yeni çağrıya çıkacağız. Göksu, Taşeli, kırsal dezavantajlı alanlar ve TURİP projelerimiz yine Tarım Bakanlığımız tarafından başarıyla yürütülüyor. Geçen yıl 15 ilde 71 bin kişiye toplam 755 milyon lira hibe verdik. Bu yıl projelerimize 1,3 milyar lira bütçe ayırdık" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yani devlet olarak; çalışanın, üretenin, ihraç ve yatırım yapanın, istihdam oluşturanın tüm imkanlarımızla yanındayız, olmaya da devam edeceğiz. Ziraat Bankamızın da ihtiyaç duyulduğu her an çiftçinin, sanayicinin, tüccarın ve ihracatçının yanında olmayı sürdüreceğine inanıyorum" diye konuştu.

'ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZ ÇOK UYGUN ŞARTLARDA KREDİ KULLANIYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’nin tarımda hangi seviyede olduğuna dair verilere geçmeden evvel bir hususu özellikle ifade etmek istiyorum. Malumunuz, sık sık ülkemizdeki toksik muhalefet anlayışına dikkat çekiyor, bunun Türkiye’ye verdiği zararlardan bahsediyorum. Ülkemiz her alanda çağ atlamaktayken, muhalefetin bilhassa da ana muhalefetin kronikleşmiş kalite sorunundan biz açıkçası rahatsızlık duyuyoruz. Yıllar geçiyor, aktörler değişiyor fakat muhalefetin zihniyetinde hiçbir sey değişmiyor. Rakamları çarpıtma, bir bardak suda fırtına koparma alışkanlıklarından maalesef vazgeçmiyorlar. Buna krediler meselesinde de şahit oluyoruz. Sürekli güncelledikleri rakamlarla 'Çiftçinin şu kadar borcu var' diyerek, güya ülke ekonomisini ve ekonomik programımızı kötüleme gayretindeler. Oysa çizdikleri karamsar tabloyla gerçekler arasında ciddi bir fark var. Evet, çiftçi kardeşlerimiz çok uygun şartlarda kredi kullanıyor. Bunu da öyle muhalefetin iddia ettiği gibi battıkları için değil; üretimlerini geliştirmek, kapasitelerini artırmak, yurt dışına ve yeni pazarlara açılmak, işletmelerini daha da büyütmek için yapıyorlar. Ve ödemelerini de yapıyorlar. Kredilerin geri dönüş oranı yüzde 97 seviyesinde. Ziraat Bankamızın verdiği kredilerde bu oran yüzde 99’a kadar çıkıyor. Yani ortada batmak, iflas etmek, borç batağına saplanmak ve ödeyememek gibi bir durum, Allah’a hamdolsun, söz konusu değildir" diye konuştu.
'KASIM AYINA KADAR ÇİFTÇİLERİMİZİN ZARARLARINI KARŞILAMIŞ OLURUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çiftçimizi, üreticimizi asla çaresiz bırakmadık, bırakmıyoruz. 23 yıldır taviz vermediğimiz bu duruşumuzu, nisan ayında başımıza gelen zirai don olayında bir kez daha sergiledik. Hatırlarsanız, nisan ayında son 30 yılın en düşük sıcaklıkları kaydedildi. Kimi yerlerde eksi 17 dereceyi gören sıcaklık düşüşleriyle karşılaştık. Zirai don olayından 34 ilimiz büyük ölçüde olmak üzere 65 ilimiz etkilendi. TARSİM kapsamda hasar tazminatlarını ödemeye başladık. Sigortalı olmayan üreticilerimizin de zararlarını telafi ediyoruz. İnşallah kasım ayına kadar hem sigortalı hem sigortasız bütün çiftçilerimizin zararlarını karşılamış oluruz" ifadelerini kullandı.
'ŞAİBEYLE YATIP, BUTLANLA KALKIYORLAR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TARSİM ile yüzde 70’e varan prim desteği sunuyoruz. Çiftçilerimizin talepleri doğrultusunda verim ve maliyetleri güvence altına alacak yeni sigorta ürünleri üzerinde de çalışıyoruz. Bir kez daha çiftçilerimizi tarım sigortası yaptırmaya davet ediyorum. Tarım sektörümüz, hamdolsun, dimdik ayaktadır. Türkiye, önüne çıkan zorluklara rağmen yürüyüşüne devam etmektedir. Biz bu makamlarda olduğumuz müddetçe, kutlu yürüyüşümüzü hiçbir güç engelleyemeyecektir. Ortada bir batan ve iflas eden varsa, görüyoruz ki o, ana muhalefetin istismar, iltimas, çarpıtma ve felaket tellallığı siyasetidir. Ekranlardaki ve gazetelerdeki tartışmaları sizler de takip ediyorsunuz. Yıllarca beraber yol yürüdükleri, iş tuttukları, belediyelerde üst düzey görev verdikleri arkadaşları, İstanbul’un imkanlarının nasıl yağmalandığını, nasıl birilerine peşkeş çekildiğini açıkça itiraf etmeye başladılar. Halka hizmet için harcanması gereken kaynakların siyaseti dizayn etmek için nasıl pervasızca kullanıldığı tek tek deşifre oluyor. Heybedeki irili ufaklı turplar da ‘Ahtapot’un farklı yerlere uzanan kolları da yine bizzat kendi arkadaşları tarafından birer birer ortaya çıkartılıyor. İstanbul’u zehirli bir sarmaşık misali saran suç örgütünün kimleri haraca, kimleri maaşa bağladığı yavaş yavaş belli oluyor. Daha 2 yıl öncesine kadar Türkiye’yi yönetmeye layık gördükleri şahısla ilgili söylediklerini duydukça 'Allah bu milletin yüzüne bakmış' diyoruz. Gündemlerinde ne millet, ne çiftçi var. Şaibeyle yatıp, butlanla kalkıyorlar. Meselenin daha hazin tarafı şudur. Lafa gelince Kuvâ-yi Milliyeci olmakla övünen partinin genel başkanı, yabancı siyasetçilerden demokrasi dileniyor; huzurlarında el pençe divan durup bizi sıkıştırmaları için onlardan ricada bulunuyor. Hasılı, millete ve memlekete hiçbir faydaları olmadığı gibi bir de toksik siyasetleriyle Türkiye’ye ve ekonomimize zarar veriyorlar. Sonra da çıkıp Meclis kürsüsünde mazot bidonuyla halkçılık yapıyorlar. Ne diyelim. Rabbim ülkemizi ve milletimizi bunların insafına bırakmasın" ifadelerini kullandı.
'SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİNDE DÜNYADA 4’ÜNCÜYÜZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz yaklaşık çeyrek yüzyıl önce bu mübarek toprakların sesi, umudu ve ruhu olarak Türkiye’ye hizmet için yola çıktık. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz günden beri, ait olduğumuz bu topraklara minnet borcumuzu layıkıyla ödemeye çalıştık. Çiftçimiz ürettikçe biz de tüm imkanlarımızla onlara destek olduk. Üretimin artması için reel olarak 2,1 trilyon lira tarım desteği verdik. 2025 yılında çiftçilerimize toplam 84 milyar lira ödeme yaptık. Yıl sonunda bu meblağ 135 milyar lirayı bulacak. Ülkemizde 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor ve hamdolsun, bunların birçoğunda kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada 4’üncüyüz. Bitkisel üretimde 11’inci, 21 üründe dünyada ilk 3’teyiz. Sığır eti, tavuk eti ve yumurta üretiminde Avrupa’da 1’inciyiz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada 16’ncı, Avrupa’da 2’nci sıradayız" dedi.

'CUMHURİYET TARİHİNDE YAPILAN BARAJLARIN 3 KATI KADAR BARAJ İNŞA ETTİK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üretimdeki bu tarihi başarılarla birlikte, tarım ve orman sektörümüz geçen yıl Türkiye ortalamasının üzerinde büyüme kaydetti. 2002’de 24,5 milyar dolar olan tarımsal hasılamızı, 22 senede tam 3 katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttik. Aynı dönemde tarım ihracatımızı 3,8 milyar dolardan alıp geçtiğimiz sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de 1 yılda yapılan toplam ihracatı, bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz. Bir diğer çarpıcı rakam ise şu. Tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdik. 186 ülkeye 2 bin 218 çeşit tarım ürünü, 104 ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz. Hayat kaynağımız olan suya, günümüz rakamlarıyla toplam 3 trilyon 350 milyar liralık yatırım yaptık. 10 bin 663 tesisi hizmete açtık. Cumhuriyet tarihinde yapılan barajların 3 katı kadar baraj inşa ettik. Bu yıl içinde 132 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip 321 tesisi daha inşallah milletimizin hizmetine sunacağız" diye konuştu.

'ÜRETİM PLANLAMANIN OLUMLU NETİCELERİNİ ÖNÜMÜZDEKİ 3 YIL İÇİNDE DAHA NET GÖRECEĞİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İklim krizinin olumsuz etkilerini giderek daha fazla hissediyoruz. Yeni normal olarak adlandırılan bu dönemde, toprağın, suyun, tarım ve hayvancılığın önemi her geçen gün artıyor. Su, tarım ve hayvancılık politikalarımızı, işte bu acı gerçeğin rehberliğinde büyük bir ciddiyetle belirliyoruz. Son dönemde devrim niteliğindeki bazı düzenlemeleri hayata geçirdik. Üretim planlamasına başladık. Stratejik ürünler başta olmak üzere artık hangi ürünün nerede ve hangi miktarda ekileceğine biz karar veriyoruz. Yeni destekleme modelimizi devreye aldık. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturduk. Üretim yapacak vatandaşlarımıza yönelik ilave teşvik ve destekleri ilan ettik. Üretim planlamanın olumlu neticelerini önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Toprak etüt ve ulusal toprak haritalama çalışmalarımıza ilişkin güncel verileri de paylaşmak isterim. 28 milyon hektar tarım ve mera alanımızda yürüttüğümüz çalışmalar için Dünya Bankası’ndan 143,5 milyon dolar finansman sağladık. Şu ana kadar 2,5 milyon hektarda bu çalışma tamamlandı, 6 milyon hektar alanda ise halen devam ediyor. 6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 ilimizde de çalışmalar sürüyor" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk tarımı için çok önemli bir başka konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. 1 Temmuz’da başlatacağımız, Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı tarım sayımı ile arazi büyüklüğünden ürün desenine, hayvancılıktan makine parkına kadar tüm verileri güncelleyeceğiz. Tüm çiftçilerimizi, Tarım Bakanlığımız ile TÜİK koordinasyonunda yürütülecek bu kritik çalışmaya destek olmaya çağırıyorum. Bugün sizlerle yalnızca hasbihal etmek için değil, müjdelerimizi paylaşmak için de bir araya geldik. Ziraat Bankamız, sektörün ihtiyaçlarına ve sizlerin beklentilerine uygun başarılı bir kredi paketi hazırlamış. ‘İşim Ziraat Kredisi’ ile birçok alanda çiftçimize cazip fırsatlarla kredi kullandırıyoruz" ifadelerini kullandı.

'10 DEKARIN ALTINDAKİ SERA YATIRIMLARI İÇİN 10 MİLYON LİRAYA KADAR KREDİ İMKANI SUNUYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni hayata geçecek bazı paketleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Sebze ve meyve yetiştirmek amacıyla sera kurmak isteyen üreticilerimize yeni kredi paketiyle destek oluyoruz. Bu kapsamda, 10 dekarın altındaki sera yatırımlarının finansmanı için 1 yıla kadar ana para ödemesiz, toplam 10 yıla kadar vadeli, 10 milyon liraya kadar kredi imkanı sunuyoruz. Yatırım tutarının yüzde 20’si öz kaynak olarak gerekirken, genç ve kadın çiftçiler için bu oran yüzde 10 uygulanacak. Halihazırda büyükbaş süt hayvancılığı yapan işletmelere kapasite artışına yönelik hayvan alımı için, öz kaynak aranmaksızın, 1 yıl ana para ödemesiz, toplam 7 yıla kadar vade ile 5 milyon liraya kadar yatırım kredisi veriyoruz. Küçükbaş hayvan üreticilerimizi de elbette ihmal etmiyoruz. Ölçeklerini büyütmek, hayvan varlığını artırmak, atıl kapasitelerini üretime kazandırmak isteyen küçükbaş yetiştiricilerimizin önünü açıyoruz. Tarım Bakanlığımız ile Ziraat Bankası iş birliğinde yürütülen ‘Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var’ projesindeki küçükbaş kredilerinin limitini 600 bin liradan 1 milyon 200 bin liraya çıkarıyoruz. Açıkladığımız cazip kredi imkanlarının çiftçilerimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. El ele, gönül gönüle vererek inşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. ‘Ziraat varsa memleketin dört bir yanında ziraat var’ sloganıyla ülkemiz tarımına omuz veren bankamızı ve çalışanlarını bugün bir kez daha canı gönülden tebrik ediyorum. Türkiye’nin kalkınmasına, gelişmesine; soframıza ulaşan pek çok ürünün yetiştirilmesine emekleriyle, alın teriyle vesile olan çiftçi kardeşlerime selam ve saygılarımı iletiyor, her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum" dedi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: