Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Kamu-Sen) 33. yıl dönümü programında önemli açıklamalarda bulundu. Işıkhan, son 23 yılda kamuda sendikalaşma oranının yüzde 47'lerden yüzde 75'e yükseldiğini ve sendikalı kamu personeli sayısının 650 binden 2,3 milyona ulaştığını belirtti. Bakan, bu sayıları daha da yukarılara çekmeyi hedeflediklerini ifade etti.
"MEMURUMUZU, İŞÇİMİZİ, EMEKLİMİZİ KİMSEYİ ASLA GERİDE BIRAKMADIK"
Bakan Işıkhan, hükümet olarak göreve geldikleri günden itibaren sosyal diyalog mekanizmalarını hassasiyetle işlettiklerini vurguladı. Türkiye'nin geçmişte sendikal özgürlüklerin kısıtlandığı karanlık dönemlerden geçtiğini anımsatan Işıkhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, geçmişin "kangren olmuş" sorunlarını çözüme kavuşturduklarını ifade etti. Işıkhan, "İktidara geldiğimiz günden beri bir taraftan sorun çözerken bir taraftan da milli gelir artışıyla birlikte bütçeden kamu görevlilerine ayırdığımız payı da yıldan yıla artırdık. Biz iş başına geldiğimizde 392 Lira olan en düşük devlet memuru aylığını; 2025 yılı itibariyle 43 bin 26 liraya çıkardık. Memurumuzu da, işçimizi de, emeklimizi de, öğrencimizi de destekledik ve kimseyi asla geride bırakmadık," diye konuştu.
Geçmişten bugüne mali ve sosyal haklarda, sendikal hak ve özgürlükler noktasında birçok devrimi hayata geçirdiklerini belirten Bakan, 2002-2010 yılları arasında disiplin cezalarının affedilmesi, sendika temsilcisine disiplin kurullarında yer verilmesi, aile ve çocuk yardımlarının artırılması, engelli yakını olan memura tayin kolaylığı gibi düzenlemeleri hatırlattı.
TOPLU SÖZLEŞME İKRAMİYESİ VE DİĞER KAZANIMLAR
Işıkhan, 2010'dan sonra da kazanımlara yenilerini eklediklerini dile getirdi: "Anayasa değişikliğiyle Toplu Sözleşme Hakkı'nı kamu görevlilerine kazandırdık. Toplu sözleşme primini, ikramiyeye dönüştürdük. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na başvuru hakkı getirerek sürece denge kattık." Emekli memurların maaş ve ikramiyelerinde ciddi iyileşmeler sağlandığını, sağlık çalışanlarının ek ödemelerinin ve öğretmenlerin tazminatlarının artırıldığını belirtti. Ayrıca, 2011 ve 2013 yıllarında toplam 280 bin, 2023'te ise 460 bin sözleşmeli personele kadro verildiğini hatırlattı. Gelir vergisinden asgari ücret kadar olan gelire muafiyet sağlanması ve 5 milyon 300 bin kamu görevlisini kapsayan ek gösterge reformunun gerçekleştirilmesi de Bakan'ın vurguladığı diğer önemli adımlar oldu.
Bakan Işıkhan, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Anayasa Mahkemesi'ne götürüp iptal ettirdiği Toplu Sözleşme İkramiyesi'nin yeniden düzenlenerek sendika üyesi kamu görevlilerine ödenmesini sağladıklarını da sözlerine ekledi.
KAMU-SEN'DEN YENİ DÖNEM TALEPLERİ
Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise programda yaptığı konuşmada, enflasyonun artmasıyla alım gücünün azaldığını ve memurların geçim zorluğu çektiğini belirtti. Kahveci, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde sendikanın taleplerini şu şekilde sıraladı:
Kamu görevlilerine ve emeklilere hedeflenen enflasyona göre zam yapılması uygulaması kaldırılmalı.
Maaşlara refah payı uygulaması kalıcı olmalı.
Enflasyon farkı aylık olarak maaşlara yansıtılmalı.
Gelir vergisi yüzde 15'te sabitlenmeli.
Sosyal yardımlar, hayat şartlarına uygun olarak yükseltilmeli.
Kira, yemek ve yol yardımı başta olmak üzere yeni sosyal yardım kalemleri oluşturulmalı.
Ek gösterge sisteminde adalet sağlanmalı, birinci dereceye gelen bütün kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmeli.
Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalı, yardımcı hizmetliler genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmeli.
Yorumlar
Kalan Karakter: