Nereye "Doğru"
Yayınlanma :
24.11.2020 00:02
Güncelleme
: 24.11.2020 00:02
Onca araç geçti buna ben de dahil hiçbirimiz durup yardımcı olmadık. Belki kimimiz olamadık fakat muhtemelen bu yönde hayatlarımız devam ederse bir daha da bu durumdaki kimseye yardımcı olmak istemeyeceğiz.
Aklıma şu sorular geldi. Dünya ve insanlık gelişmişliğe doğru gidiyorsa -samimi olarak soruyordum- birbirimize duygusal olarak uzaklaşmamız mı gerekiyordu? Gerçekten gelişmişlik, ilerleme , çağ atlama , ileri teknoloji , yeni jenerasyon davranışlar falan hep daha samimiyetten uzak davranmayı mı gerektiriyordu? Yani şuan gözümüzde Anadolu kültürü olarak kalmış olan bu yardımlaşma ve en önemlisi insana insan olduğu için ve hatta hepimiz bu yeryüzünde birer Tanrı misafiri olduğumuz için birbirimize saygı sevgi en önemlisi güven vermeyi ve güven almayı eski zaman kültürü olarak mı göreceğiz?
Belki de şu olacak ; köyden büyük bir hevesle çıkıp şehirli olma hayalini kuran birinin köydeki evini barkını bırakıp, şehirde yıllarca çalışıp sonra kazandığı parayla hatta henüz kazanamadığı parayı borç edinerek kendine birkaç ağaç ekip çiçek dikebileceği bahçesi olan bir ev almaya çalışana benzeyecek. Aynı mantıkla önce kalpsizleşmeyi seçen insan sonrasında en başta dostsuzluktan ve güvensizlikten şikayetçi olacak. Sonrasında eski bir kültürü yeni isimlerle tanımlayarak daha önce örf adet olan şeyi bu kez bir felsefe veya evrensel bütünsellik adı altında yeniden öğrenmeye çalışacak. Daha önce iyilik, yardımseverlik, doğruluk olarak bildiği “ ne ekersen onu biçersin “ i bu kez karma olarak tanımlayacak.
Peki gerçekten eğer şuan İstanbul gibi bir yerde kavga eden iki kişinin arasında girmek ne kadar zor? Yolda kalmış insana , bayılmış insana , ölmüş insana, hasta insana yardım edene kadar kaç korkunç sahneyi aklından geçiriyor insan? Yani bundan elli yıl sonra, yüz yıl sonra hangi yönümüz gelişmiş ve ilerlemiş olacak? Daha çok korkudan dolayı birbirinden daha çok uzaklaşmış insanlar mı göreceğiz? Yoksa “Eskiden büyükşehirlerde kimse kimseye güvenip yardım etmezmiş” diye hikayeler mi anlatacağız?
Altan BEZEK
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: