CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun babası Hasan İmamoğlu'nun evinin yakınlarında arama yapılmasına tepki gösterdi. Özel, "Dün dedektörlerle, dozerlerle aramışlar. Ne var? Elde var sıfır. İyice akıllarını oynattılar. Ama vicdanları o kuyuya düşmüş. Bir şey bulamayacaklarını biliyoruz. Kediyle farenin oynadığı gibi birileri bunlarla oynuyorlar, kandırıyorlar bunları. Ve perişan oluyorlar. Şu anda Adalet ve Kalkınma Partisi ikinci kez Ergenekon ve Balyoz'da bu ülkenin namuslu komutanlarına namuslu siyasetçilerine iftira attılar, nasıl rezil oldular? Aynı panikteler şu anda. O gün FETÖ'cüler ne yapıyorsa bugün de bu arkadaşlar aynılarını yapıyorlar" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in üniversite sınavına giren kızı Nehir Zeyrek’i sınav sabahı yalnız bırakmadı, sınava gireceği okula birlikte gittiler. Özel, sınavın sona ermesinin ardından Nehir Zeyrek’i evine bıraktı.
"ÜMİT EDERİM NEHİR ARZU ETTİĞİ BİR BÖLÜME YERLEŞİR"
Özel, daha sonra gazeticilere yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
"Bugün Türkiye'de öğrencilerimiz üniversite sınavına girdiler. Yarın da girecekler. Bütün öğrencilerimize başarılar diliyorum. Gönüllerine göre okullara girmelerini, hayallerinin gerçek olmasını temenni ediyoruz. Nehiri'miz Ferdi'nin kızı Nehir, 'Şimdi beni sınava kim götürecek' demişti. Ben de o gün 'Tabii ki ben götüreceğim' demiştim. Bugün sınava birlikte gittik. Daha sonra eve bıraktım. Tabii kolay bir şey değil. Hepimiz çok korktuk, çok kötü etkilenecek diye ve onun için uzun süredir de bütün arkadaşları, sevenleri, ailesiyle birlikte destek olmaya çalışıyorlardı. Bugün sınava girerken Nehir'i iyi gördük. Sınav sonucunda da 'kötü etkilenmediğini, elinden gelenin en iyisini yaptığını' söylüyor. Yarın da takip edeceğiz, yarın da birlikte olacağız sınavda. Mimar olmak istiyor. Babasının bıraktığı yerden devam etmek istiyor. Çok da yetenekli bir kız. Babası da hep derdi 'Ben çöpten adam çizmeyi bilmiyordum. Mimar oldum. Nehir beş boyutlu çözüm buluyor. Çok iyi olacak' diyordu. Ümit ederim arzu ettiği bir bölüme yerleşir. Biz de takip ediyor olacağız. Bütün öğrencilerimize başarılar diliyorum."
"MİTİNGLERİ ÇOĞALTMAYI YA DA YENİ EYLEMLERLE DESTEKLEMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ"
Özel, "Yarın Tekirdağ'da olacaksınız, yaz boyunca mitingler devam edecek mi?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Üniversite sınavından dolayı bugün miting yapmadık. Yarın sınav bitiminde Tekirdağ'a hareket edeceğiz. Yarın akşam saat 19.00'da Tekirdağ'da büyük mitingimizi gerçekleştireceğiz. Yaz boyunca da çok özel durumlar olmazsa çok önemli bir mani çıkmazsa biz mitinglere devam edeceğiz. Miting serisi yaz boyunca değil, bu bir miting değil, eylem olduğu için eylem sonuç alana kadar devam eder. Bizim sonuç almamız için öncelikli arkadaşlarımızın tutuksuz yargılanmaları, adil yargılanmaları, yapılan bu haksızlıkların son bulması gerekiyor. Biz mitingleri azaltmayı, seyretmeyi değil aksine mitingleri çoğaltmayı ya da yeni eylemlerle desteklemeyi düşünüyoruz.
''ÖNCE FATİH KELEŞ'İ DEFALARCA TEHDİT ETTİLER, ŞİMDİ OĞLUNU TUTUKLADILAR''
Örneğin, dün Sayın Fatih Keleş'in 26 yaşındaki oğlunu tutukladılar. Yine Sayın Fatih Keleş'in yeğenini tutukladılar. Fatih Keleş Kandıra Cezaevi'ne alındı Silivri'den. Kandıra Cezaevi'nden götürülüp Çağlayan'da avukatı olmadığı halde bakın bu çağda böyle bir şey mümkün değil, yani dünyanın herhangi bir yerinde bırakın hukuk devleti kendisine demokrasi, yarım demokrasi diyen yerlerde 'Beni niye getirdiniz?' 'Sohbete çağırdık.' 'Avukatım nerede?' 'Avukatının yanında rahat konuşamıyorsun' diye bir şey olmaz. Ailesiyle Fatih Keleş'i daha önce tehdit ettiler. Böyle bir şey olmaz. Bu kabul edilebilecek bir şey değil. Bundan sonra 26 yaşındaki oğlunu alıp babasına oğluyla tehdit etmek, daha sonra oğlunu da tutuklamak olacak şey değil. Ben bugün annesiyle konuştum. Bakın Fatih Keleş'e şunu söylüyorlar; 'Konuş evine git. Şunları söyle evine git.' Fatih Keleş diyor ki 'Bilmediğin bir şeyi neyini söyleyeyim? Olmayan bir şeyin neyini söyleyeyim?' Önce defalarca tehdit ettiler. Şimdi oğlunu alıp tutukladılar. Bu olacak bir şey değil. Bu hukuken olmaz, vicdanen olmaz, ahlaken olmaz. Dinen en büyük suç.
"BU ZULÜM MİLLET TARAFINDAN TAKDİR GÖRMEZ, CEZA GÖRÜR"
Bakın Meyda A.Ş.'nin iki genel müdürü, iki tane pırlanta gibi insan, aylarca iftiracılığa zorladılar, olmadı. Birini Düzce'ye birini Afyon'a yolladılar. Pınar Hanım ve Elif Hanım. Gittikleri yerlerde ilk günler yerde yattılar. Bu zulüm bu işkence. Kime yapıyorsa devlet bu zulümdür, işkencedir. Arkadaşlarımıza yaptığında da öyledir. Bu insanların küçük çocukları var. Pınar Hanım'ın iki kızı var. 86 yaşında annesi babası bakmak zorunda kalıyor. Bunlar eşinden ayrı insanlar. Kadriye Hanım, Silivri'de 13 yaşında evladı var ve o da eşinden ayrı, 13 yaşında evladının durumu ortada.
Bu kadar zulüm olmaz. Bütün AK Partililere sesleniyorum. AK Parti'deki vicdan sahibi insanlara sesleniyorum; dönün ne oluyorsunuz deyin. Diyorsunuz, duyuyorum. Ama bu kadar olmaz. Bu savcı yani 24 yıl önce 'Erdemliler Hareketi' diye çıkılan bir yolda sırf kendisine verilen talimatı yerine getirmek için büyük ihtimal kendisine dendi ki 'Burada yolsuzluk vardır bul.' Bulamadı çıldırdı. Olmayacak işlere kalkışıyorlar. Bakın biz fiziken yoruluyor muyuz? Yoruluyoruz. Ruhen bunalıyor muyuz? Bunalıyoruz. Ama ahlaken o kadar üstünüz ki bize bir şey olmaz. Biz buradan çıkarız. Biz bu cenderenin içinden çıkarız. Biz bu cenderenin içinden örneğin 250 milletvekili çıkararak çıkacaksak, sırf CHP, 300'ü aşarak çıkarız. Neden? Bu zulüm millet tarafından takdir görmez, ceza görür. Bu zulmün sonu o olur.
''AMA VİCDANLARI O KUYUYA DÜŞMÜŞ. MORALLERİ ŞİMDİ O KUYUNUN DİBİNDE''
Ayrıca şunu söyleyeyim; büyük bir rezalet yaşanıyor. Hasan İmamoğlu'nun Balıkesir'deki, Edremit'teki evinin olduğu yerin yanında Hasan Amcanın bahçesi gibi düşündükleri bir yerde, bir kör kuyu bulmuşlar. Dünden beri o kuyuyu arıyorlar. Kuyudan para bulacaklar, bir şey bulacaklar diye. Ben Hasan Amcayı 'üzülme' diye aradım. Hasan Amca 'ne üzüleceğim' diyor. 'Ben burayı diyor belediyeye terk edeli kaç yıl oldu? Ben orada kuyu olduğunu dahi bilmiyorum. Arasınlar dursunlar bakalım' diyor. Dün dedektörlerle, dozerlerle aramışlar. Ne var? Elde var sıfır. İyice akıllarını oynattılar. Ama vicdanları o kuyuya düşmüş. Moralleri şimdi o kuyunun dibinde. Bir şey bulamayacaklarını biliyoruz. Hiçbir şey olmadığını biliyoruz. Ama bunlar illa bir şey bulacağız diye gittikleri kuyu belediyenin arsasındaki kuyuyu arıyorlar. Kediyle farenin oynadığı gibi birileri bunlarla oynuyorlar, kandırıyorlar bunları. Ve perişan oluyorlar. Şu anda Adalet ve Kalkınma Partisi ikinci kez Ergenekon ve Balyoz'da bu ülkenin namuslu komutanlarına namuslu siyasetçilerine iftira attılar, nasıl rezil oldular? Aynı durumdalar, aynı panikteler şu anda. O gün FETÖ'cüler ne yapıyorsa bugün de bu arkadaşlar aynılarını yapıyorlar.
''O ŞİRKETİN KURULMASI İÇİN AKTARILAN PARANIN KAYNAĞI BELLİ''
Bir de çok üzüldüğüm bir hususu ifade etmek durumundayım. Avukat Mehmet Pehlivan gelip bana göstermişti. 'MASAK raporu tam bir bomba Sayın Genel Başkanım' demişti. Neymiş efendim 'Ekrem Başkan'ın oğlu Selim'in yurt dışına şirket kurmak yoluyla rüşvet parası aktarmış.' Utanmazlığın bu kadarı. Mevzuyu bizzat da biliyorum. Selim yurt dışında bir şirkete ortak olmak istiyor, bir şirket kurmak istiyor. Babası aylarca itiraz ediyor ve devamlı aralarında konuşuyorlar, tartışıyorlar. Ekrem Başkan diyor ki 'Benim karşı olduğum bir işti. Annesini ve dedesini ikna etti.' Bakın Selim'in aktardığı dedikleri para MASAK raporunda tam 3,5 kat abartılı yazılmış. Mehmet Pehlivan onu ispatlıyor. İkincisi, bu para 'iki yerden geliyor' diyor. Bir Ekrem Başkan'ın eşi Dilek Hanım'ın bozdurduğu bir şeylerin parası, ıspatı var. Öbürünü de dedesini ikna etmiş almış. Toplamda da bu para söylenenin dörtte biri kadar. Öyle büyük bir para da değil. Yani dedesinden bir ev parası, annesinden onun yarısı gibi bir şey. Bunları almış. Ekrem Başkan dediği şu; 'Şirket orada duruyor. Bu ortaklık yapıldığından beri daha para kazanmadı. İlk kez belki bu sene bir para getirecek' diyor. Para aktarılırken birçok yerden belge alınıyor. Bütün belgeler elde mevcut, isteyene gösterecek. Ben buradayım. O şirketin kurulması için aktarılan paranın kaynağı belli. O paraların daha önceki kaynakları belli. Ama bu kadar insanların haysiyetiyle oynanır mı? Bu kadar utanmazlık olur mu?"
"GÖZÜ DÖNMÜŞ BAŞSAVCI ELİYLE AK PARTİ'NİN SİYASETİ VE HAYSİYETİ DE PASPAS EDİLİYOR ŞU ANDA"
CHP Lideri Özel, "Cumhurbaşkalığı ofisi de çalışmalarına başladı. Erken seçimi getirebilmek için nasıl bir adım atacaksınız'' sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Önce parti programımızı hazırlıyoruz. Cumhurbaşkanı aday ofisi de adayın vaatlerini hazırlıyor. Seçim vaatlerimizi, seçim programımızı hükümet programı hazırlanacak. 81 ilde, 973 ilçede çalıştık. 81 ilde kuvvetli ekiplerle adayın yerine seçim kampanyası yapmaya başlayacağız. Ve hangi sorun varsa yani Rize'ye gidip de çay üreticisinin sorununu Ekrem Başkan'ın gelince nasıl çözdüğünü yerinde anlatacağız. Tarihin görülmüş, en kalabalık, enerjik, inançlı, dirençli belki de en uzun seçim kampanyasını yapacağız. Diyelim ki 900 günün sonunda seçim olacaksa 900 günlük kampanya yapacağız. Yorulmadan ve asla ve asla azalmadan çoğalarak ve hızlanarak bir iktidar yürüyüşü gerçekleştireceğiz. Biz arkadaşlarımızın masumiyetine de, namuslarına da kefiliz. Bundan sonra zaten artık milletten de bu kara çalmalar, milletin vicdanından dönmüştür. Milletin sandığı önümüze gelene kadar var gücümüzle çalışacağız.
Ben arkadaşlarımızın çok uzun sürmeyecek bir sürede tutuksuz yargılanacaklarına da inanıyorum. Buradan bilhassa kadınlara şu anda zorla tutulan ve zulme tabi tutulan kadınlar için tutuksuz yargılama ve evlatlar için biraz vicdan istiyorum. Çocukları ve kadınları bırakın. En acımasız savaşta bile kadına ve çocuğa dokunmazlar, bu ayıptır. Bu ahlaki üstünlüğün kaybıdır. Bakın en büyük CHP düşmanı olsun, CHP ile rekabette CHP'linin eşine ve çocuğuna saldırdığınızı gördüğünde sizinle gönül bağını koparır. Bu yapılanın ben insanlara çok eziyet ettiğini ama bize siyaseten hiç zarar vermeyip AK Parti'yi perişan hale getirdiğini... Bakın seçmenin gözünde paspas oldu, AK Parti şu anda. Ve gerçekten bu AK Parti'ye emek veren siyasetçiler var. Şimdi yani adını söylemeyeyim, Manisa'da da var, Türkiye'de de var, gayret ediyor, iyi olsun diye, iktidarda olsun diye. Bir saçma sapan görevlendirme bir gözü dönmüş Başsavcı eliyle AK Parti'nin siyaseti ve haysiyeti de paspas ediliyor şu anda. Biz saldırı altındayız fiziken ama psikolojik üstünlük elimizde, ahlaki üstünlük elimizde, çoğunluk enerjisi elimizde... Bunlar güç kullanıyorlar ama itibarları yerlerde... Olmaz, yani bunu AK Parti'ye gönülden destek veren insanlara da yapmamanız lazım. Sizi başka saiklerle destekleyen ittifak ortağınızı da bu rezilliğe ortak etmemeniz lazım."
(ANKA)
Yorumlar
Kalan Karakter: