Her yıl 21 Haziran'a denk gelen yaz gündönümü, dünyanın birçok kültüründe olduğu gibi Türk kültüründe de derin anlamlar taşıyan, bereketin ve yaşamın kutlandığı özel bir dönemdir. Kökenleri Orta Asya bozkırlarına, atalarımızın doğa ile iç içe yaşadığı kadim zamanlara dayanan bu tarih, Türklerin kadim inançları ve yaşam felsefesiyle sıkı bir bağa sahiptir.
Kadim Türk İnançlarında Güneşin Önemi
Türklerin bilinen en eski inanç sistemi olan Gök Tanrı inancında, Güneş kutsal bir varlık olarak kabul görmüştür. Güneş, yaşamın kaynağı, aydınlığın sembolü ve bereketin anahtarıdır. Toprağın uyanması, ekinlerin yeşermesi ve hayvanların çoğalması doğrudan güneşin varlığına bağlanmıştır. Bu nedenle, yılın en uzun gününü temsil eden yaz gündönümü, doğal olarak güneşin gücünün zirveye ulaştığı, enerjinin en yüksek olduğu bir zaman dilimi olarak algılanmıştır.
Türk mitolojisinde ve destanlarında da güneşin yeri büyüktür. Güneş, Tanrı'nın bir yansıması, Tanrısal bir güç olarak betimlenir. Özellikle Oğuz Kağan Destanı gibi önemli epik eserlerde güneş motifleri sıkça karşımıza çıkar. Güneş, Türklerin yaşam döngüsüyle, göçleriyle ve savaşlarıyla bütünleşmiş bir sembol olmuştur.
Türk Halk Kültüründe Yaz Gündönümü İzleri
Doğrudan "Kızıl Güneş Bayramı" adıyla anılmasa da, 21 Haziran civarındaki yaz gündönümü dönemine ait bazı pratikler ve inanışlar Türk halk kültüründe yer bulmuştur:
* Bereket ve Hasat Dönemi: Türkler için yaz gündönümü, tarımsal faaliyetlerin en yoğun olduğu, hasadın yaklaştığı ve bereketin bollaştığı bir zamandır. Bu dönemde tarlaların verimliliği için dualar edilir, şükran ritüelleri yapılır.
* Ateş Kültü ve Temizlenme: Birçok Türk topluluğunda ateşin arındırıcı ve koruyucu gücüne inanılır. Yaz gündönümü civarında veya belirli yaz şenliklerinde yakılan şenlik ateşleri, kötü ruhlardan korunma, hastalıklardan arınma ve yeni bir başlangıç yapma amacıyla kullanılmıştır. Bu durum, Avrupa ve Asya'daki diğer yaz gündönümü kutlamalarındaki ateş ritüelleriyle benzerlik gösterir.
* Şifalı Otlar ve Doğa İnancı: Yaz mevsimi, bitkilerin en güçlü olduğu zamandır. Türk halk tıbbında ve inanışlarında bu dönemde toplanan otların daha şifalı olduğuna inanılır. Yaz gündönümü, doğanın cömertliğinden faydalanma ve bitkilerle şifa bulma açısından da önemlidir.
* Şölenler ve Eğlenceler: Tarımsal döngünün ve doğanın bereketinin kutlandığı bu dönemde, Türk toplulukları arasında çeşitli şenlikler, toylar ve eğlenceler düzenlenmiştir. Bu buluşmalar, toplumun bir araya geldiği, kaynaştığı ve ortak değerlerini kutladığı zamanlardır.
* Türk kültüründe günümüzde özel bir bayram olarak kutlanmasa da, bu tarihle ilişkilendirilen doğaya saygı, bereket, yenilenme ve güneşin yaşam verici gücü gibi evrensel temalar, Türklerin kadim mirasından gelen değerlerle örtüşmektedir. Türk toplumu için güneş, her zaman sıcaklık, aydınlık ve umut demektir.
Özetle, 21 Haziran Kızıl Güneş Bayramı, adıyla değilse bile içerdiği anlamlar ve taşıdığı sembolizmle Türklerin kadim inanç sistemleri ve doğa ile olan derin bağını yansıtır. Bu dönem, atalarımızın toprağa, güneşe ve yaşamın döngüsüne duyduğu saygının bir göstergesi olarak Türk kültürünün kolektif hafızasında yerini korumaktadır.
Kızıl Güneş bizim hayatımızda da, Türk toplumu için de, tüm Dünya için de bir dönüm noktası olsun. Çünkü umuda, aydınlanmaya ve güneşe öncekinden çok daha fazla ihtiyacımız var...
Neşe Ecel
Milli Yol Partisi
Kadın Kolları Genel Başkanı
TİKAD kurucu Başkanı
Yorumlar
Kalan Karakter: