Altan BEZEK

Altan BEZEK

Yazar Altan BEZEK
[email protected]

Kavrayış "Derin nefes"

05 Kasım 2021 - 17:02



Bir kuru gürültü idi seni aramak. Susup dinlemeliydim bulutların sesini. Sis taneciklerinin yağmur olup yere düşmeye hazırlanırken nasıl hayat dolu olduklarını görebilmeliydim. Gökyüzünde süzülürken bir anda kalp ritminin oluşmaya başlaması gibi yer çekimini hissedip hızlanan hareketinin çıkış noktasındaki mutluluğunu tadabilmeli idim. İlk nefes alışı gibi. Kanatları olmadan uçabilen bir zerrenin kanatlar olmadan uçulamayacak bir evrene geçişi gibi. Her yağmur damlası bu hissi bilirdi fakat sis bulutu iken kavramak imkânsız.
    Size veya kendime bir şeyler anlatmaya çalışmıyorum. Hepimize anlatılanı okumaya çalışıyorum. Her an, her farklı olayda anlatılmaya çalışılanları okumaya çalışmak. Bazen aynı konuların tekrar tekrar farklı olaylar, farklı sistemlerle anlatılmaya çalışılanları okumaya çalışmak hepimizi huzura erdirecek bir yaşayış biçimidir. Hepimizin dilinden, aklından en ortak kelimeler ve en ortak gözlemler ile okumaya çalışacağım. Tıpkı aynı alfabeyi kullanıyormuş gibi. Uçuşan bulut kümelerini hayata gözlerimizi açtığımızdan beri gördük, gözlemledik. Hayatımızın her noktasında farklı duygularla başımızı göğe kaldırıp onları seyrettik. Zaman zaman okul derslerimizde veya evimizin mutfağında buhar-su-buz döngüsüne şahit olduk. Yemeklerimizin kokusunu buharla tattığımız zamanlar oldu. Henüz yemeği yemeye başlamadan evimizin her köşesine ilk yemek servisini yapan garson tanecikleri gibi davrandılar. Yüzlerce farklı göz ile yorumlayabiliriz her bir olayı. Şimdi azıcık derine inelim. Buz- su-buhar döngüsündeki geçiş noktalarını düşünün. Azıcık daha yakınlaşalım. Tam değişimden az önceki son saniyesine odaklanalım. Buzdan suya dönmeden en yakın an, sudan buhara dönmeden önce en yakın an. Kırılma noktası.  Evet her düşüm bir toleranslar dahilinde bir kırılma noktasında gerçekleşir ve her kırılma noktası bir sebep içerir. “Yeterli ısıyı aldığında eriyen buz suya dönüşür.” Demek mi doğru? “Yeterince soğutulamadığı için buz olarak daha fazla muhafaza edilememiş buz” olarak mı tabir edilmeli? Aynı şekilde suyun buharlaşması ve buharın su olması noktasında da duşunun. Hem bir başarı hem de bir başarısızlık ifade edebilir. Hem bir mucize hem de bir hayal kırıklığı ifade edebilir. Ama dikkat edin formun değişmesi şartlara bağlı. Elimizde bir madde var. Nasıl muhafaza edebilirsek öyle kalabiliyor. Kaynayan suyun buhar olup uçması , bir dostluğun kaybedilmesi veya bir zihnin açılması olarak da ifade edilebilir. Birinde muhafaza edilememiş bir iletişimi, diğerinde ısrarlı bir eğitimi ifade eden olgu. Ortak nokta ise kaynamaya sebep olan ateştir. Suyun buharlaşması çok yavaş da olsa her ısıda olabiliyorsa dostluğun devamlılığı için ilgi ile su eklenmesi gerektiği anlamına gelebilir. Aklıma şu sözler gelir ; “Her formun bir sınırı vardır.” “Her form sınırını aştığında farklı bir forma girer.” İnsan psikolojisinin her noktasında, etrafımızdaki her bir maddede görebiliriz. Yeterince sulanmamış bir ağaç oduna dönüşür fakat asla paslanmaz bir çeliğe dönüşmez. Kimisinin odun olma zamanı gelmiştir. Olmak zorundadır. Kimisi kurtlar tarafından yenmiştir. Bu durumda kurtlar kendi yemeklerini de kaybetmiştir. 
    Çocukları düşünün fazla baskıda buz gibi donup kalabilir veya fazla ateşte buhar olup uçabilir. Aklı bir karış havada olsa bile serin bir ilgi ile yağmur olup yağabilir. Fakat unutmamamız gereken şey ne kadar form değiştirirse değiştirsin asla bir suyu suyun olabileceklerinden farklı bir şey yapamayız. Sadece kendi ilmimizle yol açabiliriz. Bir söz vardı ”Bir odun parçası suya düştü diye bir timsaha dönüşmez.” 
Bir kuru gürültü idi seni aramak. Susup dinlemeliydim bulutların sesini. Sis taneciklerinin yağmur olup yere düşmeye hazırlanırken nasıl hayat dolu olduklarını görebilmeliydim. Gökyüzünde süzülürken bir anda kalp ritminin oluşmaya başlaması gibi yer çekimini hissedip hızlanan hareketinin çıkış noktasındaki mutluluğunu tadabilmeli idim. İlk nefes alışı gibi. Kanatları olmadan uçabilen bir zerrenin kanatlar olmadan uçulamayacak bir evrene geçişi gibi. Her yağmur damlası bu hissi bilirdi fakat sis bulutu iken kavramak imkânsız. Tabi bulut olarak çıktı ise bu yola. 
Altan BEZEK 05.11.2021

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Huysuz Bircin
    1 yıl önce
    Timsah nedir uzun zamandır arar iken bugün nasip NAS IP oldu.Elhamdulillah.SAH kelimesi Malayca imiş.Memnun oldum aldım Kullandım.Geçerli demek imiş.Tim Geçerli imiş.Tim ne demek?Time zaman ise Geçerli zaman Ykarı doğru giden olur.Neden dersen Timsah çenesi Yukarı doğru açılan TEK HAYVAN olması.ÇalışIP dönerim münas ip görürseniz.Saygı ve hürmetle Şükran Şükran Şükran.İyi ki varsınız.Elhamdulillah.