Adnan Albayrak Şimşek Siyasetçi Yazar

Adnan Albayrak Şimşek Siyasetçi Yazar

Siyasetçi Yazar Adnan Albayrak Şimşek
[email protected]

OGUZ ATAMIZIN EVLADI OLAN NECİP TÜRK MİLLETİ

21 Nisan 2024 - 23:49 - Güncelleme: 22 Nisan 2024 - 00:00

Türklerin İslamı Secmesiyle Cıhana Actıgı Bayrak olan ,Selcukludan,Osmanlı Cihan İmparatorluguna, Osmanlı Cihan İmparatorlugundan, Türkiye Cumhurıyetine,ve Türkiye Cumhuriyetine Türk İslam Birliğine Gıden Yolda Tarihi Bilgiler,Dinimizin Emirleri Işıgında İttihad-ı İslam Necip Türk Milletinin Kızıl Elması Necip Türk Milleti diyerek makalemize başlamamızın sebebi,Türk Milletinin İslamı sectikten sonra,dünyanın o tarihlerdeki sosyo durumunu bilmeden,anlamadan ne gecmişi, nede bu günü,nede yarınları anlamamız mümkün degildir. Milletleri,millet yapan ana unsur,o milletin millet olurken,ortaya koydugu,medeniyeti, insanlık adına ortaya koydugu tavır,o milleti ya vezır,yada rezil eder misali tarihi duruşudur. Türklerin İslamı din olarak ne zaman sectiği konusunda tarihi anlatımlara göre Türklerin Müslüman Araplar ile ittifak oluşturarak 751 yılında Talas Irmağı kenarında gerçekleşen savaşta Arap ve Türk orduları Çinlileri ağır bir yenilgiye uğrattılar. Talas Muharebesi, Türk-Müslüman ilişkilerinde ve Türklerin Müslümanlaşmasında bir dönüm noktası olmuştur. 751 yılı Türklerin araplarla beraber Çin'e karsı yaptıkları bu savaş her nekadar genel bir kabul olsada,Türkler içerisinden bazı irili ufaklı kabileler,İslamı secmişlerdir. İslam dinine Talas savaşını kaynak alırsak 1273 sene,Türk boyları ve kişisel olarak degerlendirdiğimizde 1320 yıl ortalaması,cıkmaktadır.İslam öncesi Türk Milleti dediğimiz Türk Boyları orta asyada,boyların bir birleri ile yaptıgı üstünlük ve hakımıyetlerin kavgaları konuların ve dunya milletler Tarıhınde, Türk Milletini neden Necip Millet dediğimizinden anlaşılması noktasında elzemdir.Türk Milletlerinin genel olarak baktıgımızda Türklerin aynı araplar gibi cahiliye dönemi ve islam sonrası dönemi diyerek iki ayırdıgımızda,cahiliye dönemin içerinde üç beş önemli şahsıyetin ortaya koydugu devletler ortaya cikmış ve zamanla tarihin tozlu sahifeleri içerinde sadece araştırmacıların baktıgı,dünya insanlık tarıhıne etkileri üzerinden bakıldıgında Türkler İslam sonrası ortaya koydugu Türk İslam medeniye ile hala hafızalarda ve hala bu anlayısın tekrar hayat bulmasını savunan ve savunmayanlar olarak gunumuzde yaşanmakta olmasına ragmen bu iki zihniyetinde birbirleri ile olan kavgaları bu gun ve yarınlar adına devam etmektedir. Kısaca Türk Milleti,İslamı din olarak kabulu ile dünya tarıhıne,gelmişten,gunümüze,günümüzden yarınlara Necip Millet olan Türk olarak kalacaktır. Bunu bu şekilde yaşama ve yaşatma adına inanç degerlerimizin başında,hem dini,hemde Türklerin soy ve nesep olarak dini inançların yanı semavi dinler dediğimiz dinlerin ( gercı semavı dınler degil,semavı din,cunkü dinin sahibi Allahtır.Allah ise ehadtır,tekdır,bir degil ) Peygamberlerinin atası olarak Adem (a.s) dan Nuh(a.s) ma kadar,nuh (a.s) dan İbrahim(a.s) gecen surede konuyu uzatmama adına semavi din tarıhı İbrahim (a.s) ile tarih sahnesinde degerlendirilmektedir.Burda İbrahim (a.s) geri soyunun Nuhun oglu Yafesten geldigini kabul edenler olarak Yafesin diger ogullarından torunu Oguz Kaana Oguz Kaanın bır rivayete göre kızı bir rıvayete göre kız kardeşi olan Kantura ismindeki bayanın İbrahim (a.s.) ın üçüncü eşi olması hasebi ilede Türkler Nuhun oglu Yafesin oglu Olan TÜRK'ÜN cocuklarıdır. Türk Milleti ve kavimleri insanlığın bilinen tarihlerinden bu yana Allah’ın gönderdiği bütün peygamberleri tanımış,onların din ve Müslümanlığı kabul etmişlerdir. Her toplumda olduğu gibi puta tapan, küfür içinde olup yolunu sapıtan, Türk toplulukları olmuştur.Günümüzdede degişik inaçlarda olan bazı türk devletleri ,ve iananışları olan kavımler bazında vardır,ve var olacaktır.Dünya Her insan oglu için İmtihandır Sadece müslüman olanlar için degil. “Yeryüzünde ilk mümin ve muvahhit” Türk Oğuz Devletini “ kurmuş olan Oğuz Han, bundan sonra Doğu, Batı, Kuzey ve Güney istikametinde bir çok seferler yapmış ve buraları parlak kılıcıyla fethetmiş ve “ İç-Asya’da, Doğuda; Büyük Okyanus ve Batıda; Akdeniz’in doğu sahilleri, bugünkü Şam ve Kudüs de dahil Nil nehri hatta Yemen’e kadar hakim olmuş ve bu geniş iman ve kültür coğrafyasında bir büyük “ Barış İmparatorluğu” kurmuştur. Oğuz Han bu fetihler sırasında Hz. İbrahim’le karşılaşmış, O’nun tebliğ ve irşadı ile “ Haniflik “ dinini kabul etmiş… Bunun güzel bir sonucu olarak Hz. İbrahim, Oğuz Han’ın kızı Kantura Hatunla evlenmiş ve bu evlilikten yeni bir Türk nesli ortaya çıkmıştır. İbnü’l-İbri de Tarih-u Muhtasar ed- Düvel isimli eserinde ise “ Hz. İbrahim Türk Hakanının kızı Kantura ile evlendi” ibaresi yazılıdır. Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetlerine konu olan Zül-Karneyn’in şahsiyeti yeni bir aydınlığa kavuşmuş ve Cenabı Mevla’nın yüksek iltifat ve teveccühüne mazhar olan bu cihan fatihinin şüphesiz Oğuz Han olduğu anlaşılmıştır. Hz. İbrahim ve Nemrut hakkında ciddi araştırmalarda bulunan İ. Semahaddin Cem’e göre “ Hz. İbrahim, Mezopotamya’da zuhur etmiş ve kan itibariyle tamamen Sümer Türklerine mensup bir Hak Peygamber’dir. ” Tarih-u Mülük ve Müslüman kitabının yazarı Nahle Kalafat da, “Oğuz Han; adı geçen bu büyük Hakan İbrahim Halil asrında yaşamıştır” demektedir… (Oğuz Han ve Hz. İbrahim aynı çağda yaşamışlardır. M. Ö 1880 ) Oğuz Han’la Hz. İbrahim Suriye Şam’da görüşmüşler ve sonra ikisi birlikte hacca gitmişlerdir. Daha sonra ise; Oğuz Han, Hz. İbrahim’in eşi Sara’dan doğma oğlu Hz. İshak’ın kızı ile evlenmiş birçok erkek çocukları olmuş ve onlara “ İshak Oğulları” denilmiştir. Bu bilgiler ışıgında Türk Milletinın vatanı Orta asya densede,Nuh Tufanını esas aldıgımızda İnsanoglu bugun adına mezopotamya dediğimiz topraklardan dünyaya dagılmış,Türkler Orta asyadan anadoluya degil,anadoludan dunyaya yayılmışlardır. Kuranın delillerinin ışıgında Hud Suresi 44 ayetinde Hz.Allahımız Nuhun Gemisinin nereye indiğini merak edenlere acıklamıştır. Denildi ki: “Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut.” Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cûdi (dağı) üstünde durdu ve “Zalimler (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun” denildi. Bütün kâfirler helâk edildikten sonra, yere ve göğe, “Ey yer, sularını geri yut ve, ey gök, yağmurlarını artık durdur!” diye emredildi. Cudi dagı,günün Mezopotamya bölgesinde olan bu gün vatanımızın sınırları içerisinde bulunmaktadır.Yani Adem Ogullarının içinde Şit Peygamberimiz vasıtası ile taşınan İlahi nurun Nuh (a.s) ile devamının yürügü toprakların bir kısmı bugun vatanımız sınırları içerisinden türeyen insanlıgın ikinci atası olan Huh ve evladları burdan dunyaya dagılmış ve gunumuze kadarda devam etmiş,İlahi Nur İbrahim ( a.s) oglu İsmail ( a.s) ile Adnan ogulları vasıtası ile Hz.Muhammed ( a.s) a ve onun soyundan gelen Ehli beyti ile devam etmektedir.Hz Muhammed ( a.s) ın aşireti ve soyu Dedesi İbrahim ( a.s) ile İsmail ( a.s) ın Nuh Tufanı ile helak olmuş kabenin yeniden insaası ve Kabenin hızmetkarlıgının bu ailede olmasının taktırı kaderi ortadadır.Hz. Muhammed ( a.s) ın soyu araplar tarafından,arap olmayıp araplasan anlamında kullandıkları lakap ile Arap kaynaklarında Peygamberimizin(s.a.a.v)soyu ve ailesine"Arap-ı Müstağribe" yani sonradan Araplaşmış denilmektedir. İslam öncesi arap kaynaklarında Araplaşan diger toplulukların fertlerine krsı söylenen bu söz ilede Hz. muhammed (a.s) arap olmadıgıda ortaya cıkmıştır. Son mubuvvetın sönmeyen Nuru'nun şeceresi Nuh (a.s) oglu Yefes ve Huh (a.s)dır. "Ben, ceddim,babam,atam, İbrahim`in duası, kardeşim İsa`nın müjdesi ve annemin de rü`yasıyım.. Diyen Hz.Muhammed Mustafa(a.s) Ehli Beytın Şah Atası olan İbrahim (a.s.)ın oldugunu, sonuncusununda kendisinin oldugunun belgesidir Kuran, Diyen Türkler olarak Necip Millet unvanı ile anıldık,Yoksa sıradan bır devlet olarak belki tarihteki diger Türk devletleri gibi sadece kayıtlarda kalırdık. Türk adının ne zaman ortaya çıktığını tartışmaya gerek yoktur. Hz. Nuh’un oğlu Yafes’in bir oğlunun adı Türk’tür. Türkler Allah’ın Peygamberi Hz. Nuh’un torunlarıdır. Hz. İbrahim Sümer Türklerinden olup, Oğuz Han’ın kızı Kantura ile evlenmiş, Kantura’dan olma üç oğlunu dedeleri olan Oğuz atamızın topraklarına “ Haniflik” dinini yaymak için “Allah’ın emri” ile görevlendirmiştir. Bunun içindir ki Türkler Halil İbrahim Milletindendir. Büyük İslam alimi Bediuzzaman hazretleri Türk Milletinin Necip Millet oldugunun göstergesini şu sözlerle ifade etmektedir. Üstad Hazretlerinin en sert ifadelerle beyan ettiği ve asla müsamaha göstermediği husus, inkâr-ı ulûhiyet ve ırkçılıktır. Dinimizde ırkçılık haramdır. Samimi bir Müslüman asla ve kat’a ırkçılık yapamaz, şayet yapıyorsa, samimiyetinde şüphe vardır. İslam ile ırkçılık aynı kalpte olamaz. Bu sözü Hz Kuranın acık hükmü ile Hz Allahın kırmızı cızgileri içinde olan Hududullah kuralları içerisnde imanı kabulumuzdur,fakat milletler içerisinde, eger Türkler İslamı secmemiş olsaydı,Rasullullahın vefatı sonrası gelişen olayları degerlendirmiş,Türk Milletin dini islama olan hızmetlerini diger milletlere karsı mukayese ederek Türk Milletinin catısı altında Cıhanda ve islam aleminde, İlahi ferman olan HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ ALLAHINDIR,hukmu yerine Günümüzdeki anlayışlardan olan Hakimeyet Kim güçlü ise onundurun zülmü ve iktıdarında İslam adına islamla alaksı olmayan,adı islamla anılarak müşrikliğin hakımıyeti olacaktı.Bu noktada Türkler Allahın adaletinin yeryuzundeki hakimıyetindeki secilmiş,Necip Millet olarak anılmazdı. Türk Milliyetcılıgi ırkın üstünlüğü degil,Türk Milletinin İslama baglı kaldıgı müddetce,Türkün önderlıgınde,İslam birliğinin ifadesıdır ve Osmanlı Türkcesi ile adı İttihad-ı İslam’dır. Hakimeti elinde bulunduran,Hakimi Mutlak,hududullahında ortaya koydugu acık fermanında Ali İmran suresinin 103 ayetinde ''(Ey iman edenler ) ''Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın; sakın ayrılmayın! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşmandınız da kalplerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yani “İttifakta kuvvet, ittihadda hayat, uhuvvette saadet vardır” İşte o zaman insanoglu Kardeşliği huzuru,barışı ve güçü elinde bulundurur.Yoksa paramparca olarak asrın tagutları,asrın hubelleri,asrın karunlarının hakimiyeti altında ortada ne din ne diyanet.nede kendisi kalır,Kurtu lazı,cerkezi arabı acemı.v.s İbrahimi Hanif anlayısının,Oglu İsmailce Kurban olmasını bılen OGUZ ATAMIZIN EVLADI OLAN NECİP TÜRK MİLLETİ bu yüzden Tüm Dünyanın mazlum ve mustazaf halklarının ayaga bir an önce kalkmasını istediği milletin adıdır.. Saf suresinin 4 ayetinde ''Şüphesiz Allah, bütün yapı taşları birbirine kurşunla kenetlenmiş sağlam bir binâ gibi saf tutarak kendi yolunda savaşanları sever'' Türk milleti Allahın Nurunun taşıyanı olarak Saff Suresi 8 Ayet. Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nûrunu tamamlayacaktır. ikazına ,uyarısına dair Allahın nurunu söndurmek isteyenlerin karsısında ortaya koydugu tavır, İttihad-ı İslam’dır. Türk milleti Allahın Nurunun taşıyanı olarak yer yüzünde Bu ayetin sırrına mazhar olacak olan tek millettir .Selam Ve Dua ile

 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum