İran - ABD olaylarının Analizi!

İran'ın, güçlü bir devlet geleneği vardır. Kültürü ve gelenekleri ile karar alır. Yedinci asırdan onyedinci asra kadar önce Arap, sonra da uzun süreli Türk hakimiyetinde kalmış ve bunun sonucu olarak topraklarında konaklayanlara benzememiş, hatta onları kendine benzetmiştir. öfkesini yenecek ve aklı ile hareket edecektir. İran, takıyyenin siyasi boyutunu en iyi uygulayan ülkedir aynı zamanda.

Kasım Süleymanî olayı, kim ne derse desin bir Amerikan terörü olayıdır. Devletler bu şekilde infaz yapmaz. Öldürülen kişi Halep'te bir katliamın sorumlusu olabilir ve hatta daha azılı biri de olabilir ama normal bir devlet olaya bu şekilde yaklaşmaz. Önce yargılama olur. Kimbilir, Halep katliamının arkasında başka neler vardı? Mesela, Kasım Süleymani yargılansa idi, ABD'nin kendisine açtığı yolları acaba nasıl açıklayacaktı? Artık bu sır tarihe gömüldü. Eyleme bir de böyle bakmak gerek.

ABD'de yıl sonunda seçimler var. Bu tür, seçmene hitap eden daha başka olaylar da olacak. Mesela, Amerika'nın geri zekalı dünyadan bihaber seçmenine göre Türkiye, artık ABD'ye düşmanlık ediyor. Bunu Senato ve Temsilciler Meclisi kararlarından anlamak mümkün. PKK'ya yapılan onbinlerce tır yardım onların umurunda değil, Rusya ile yakınlaşıyor olmamız ve onların postallarını yalamıyor olmamız, ABD'ye düşman kabul edilmek için yeterlidir. Türkiye ile ilgili Hakan Atilla veya PKK'ya yardım boyutu benzeri bir eylemi de her an yapabilir.

Amerika, aklı ile hareket etmiyor. Amerika'nın davranışlarına yön veren temeller, ipten kazıktan kurtulma ataları tarafından atıldı. Klasik kovboy, sığır terbiyecisi bir karakterin, devlet kimliği almış hali işte... Ve muhteşem bir kibri var. Bu kibir zamanı geldiğinde damarlarını tıkayacak Ve yedi başlı ejderha haliyle de tıkamak üzere...

Kısacası, İran -ABD gerilimi aynen Kuzey Kore, Çin - ABD gerilimi gibi borsa oyunlarına alet olmaktan öte geçmeyecek. Zaten kaldıraçlı piyasalarda 1'e 100'lük işlemlerin yapıldığı, yüzde 10'luk altın primi ile ilk vurgun yapıldı.