İLHAM ALİYEV! SEN NE YAPTIN ARKADAŞ?

Sabri Öğe; Azerbaycan Analizi
Günlerdir cepheyi takip ettik.
Heyecanla, gururla, ümitle.
Kahraman Azerbaycan askeri Ermeni ordusunu süpürerek gidiyordu.
Şuşa kilit deniyordu. Alınırsa artık işin sonuna yaklaşılmış olacak deniyordu.
Şuşa alındı. Ermeni ordusu moralman çöktü. 
Azerbaycan askerinde moral zirvede.
En fazla bir hafta içinde Karabağ'ın tamamı kurtarılacaktı.
Sırasıyla Hankendi, Ağdam, Kelbecer, Laçin ve diğerleri.
Karabağ Ermenilerinin başı diyor ki bu gün,
“Anlaşma olmasaydı birkaç günden fazla dayanamazdık”.
Zaferden sonra Ermenistan'la masaya oturulacak,
Tazminat talepleri önlerine konulacaktı.
28 işgal yılının maddi ve manevi faturası,
Hocalı ve diğer katliamların bedeli,
Bu savaşı başlatmasının karşılığı,
Bu savaşta kaybedilen asker ve maddi kayıplar,
Bütün bunlar talep edilecekti.
Ödeyemezse, toprak talep edilecekti.
Başka ne olacaktı?
Azerbaycan öz toprağına kavuşacak, kaçkınlar yerlerine dönecek, devlet kendi vatanını istediği gibi yönetecekti.
Öyle ya, Karabağ Azerbaycan’dı.
Bir adım kalmıştı.
Ne oldu anlamadık!
Bir sabah uyandık ki, bir anlaşma imzalanmış!
Aylarca müzakere edilebilecek önemde bir anlaşma
Bir saat içinde yapılmış.
Üstelik hemen de uygulamaya geçilmiş.
Meğer Ruslar anlaşmayı çok önceden hazır tutuyorlarmış.
Şimdi durum nedir derseniz
Karabağ kurtarılmadı.
Murdar oldu.
Rus postalı bir kere daha Azerbaycan topraklarında.
Adı Barış Gücü marış gücü.
Bunlar hikaye.
Rus bir kere girdiği yerden çıkar mı?
Üstelik elinde kapı gibi anlaşma var.
Laçin, Hankendi, Hocalı Ermenistan’a bırakıldı.
Üstelik kaç km. genişliğinde Ermenistanla arasına yeni bir koridor açılacak.
Dün Rusya’nın Azerbaycan toprağına girme hakkı yoktu.
Bu gün yasal olarak orada Ermenileri koruma altına alma hakkını elde etti.
Hani Aliyev Karabağ’ın statüsünü tartıştmayacaktı.
Bir de, “Kaçkınlar”ın eski topraklarına dönmesi BM’nin gözetiminde yapılacakmış!
Bu ne iştir, burası Azerbaycan’ın vatanı değil mi?
Bir söylenti vardı, ondan biraz teselli bulmuştuk.
Azerbaycan ile Nahcivan arasına bir geçiş hattı verilecekmiş, diye.
Meğer onun da aslı yokmuş. Anlaşmada böyle bir madde yokmuş!
Aliyev! Kardeşim sen ne yaptın?
Bu anlaşmayı yaparken kime danıştın?
Şehitlerin kanı ne olacak?
Bundan sonra yıllarca sürecek, Azerbaycan’ın ve tabiatıyla Türkiye’nin de başına yeni bir bela sardın sen arkadaş!
Sattın Karabağ’ı.
Üzüntümden kahroluyorum. 
Yanılmış olmayı o kadar istiyorum ki...

Sabri Öğe; Azerbaycan Analizi