ANLAŞILDI: ANLAŞAMAYACAĞIZ?

Özel Haber / Gündüz Demirhan - ulkepostasi.com

Pastör Brunson'u sünnet etmeden teslim edeceğiz, diye çok üzülmüştüm. Masada 'çarşamba gününe kadar salınmasını ön şart' olarak öne sürmüşler. Aynen böyle... Üstüne de, daha biz şarlatan fetoş'u isteyemeden, fıstıklı kaymak olarak şu anda tutuklu 4 fetoşçu daha serbest kalsın istemişler. 15 Temmuz darbesini yapamadıklarını, sahada beceremediklerini masa başında bitirmek konusundaki niyetlerini apaçık bir şekilde beyan etmişlerdir.

Anlaşıldı; anlaşmayacağız, anlaşamayacağız. Bu açık ve net. Amerika kibrinden ve egosundan vaz geçmeyecek ve biz de onların istediklerini kabul etmeyeceğiz.

Bakan Albayrak açıkladı. "Kur ve riskler konusunda hiç bir sıkıntımız" yok. Bu biraz da şu demek. Dolar fiyatını piyasa belirlesin ve belli bir yere oturtsun. Yukarı çıkartan kişilere, 6 liradan dolar alma cesareti gösterenlere sessiz kaldığımız gibi 5 liradan satmak zorunda kaldıklarında da sessiz kalacağız. Aynı zamanda, bugünler bayram günü, önemli olan Doğu Akdeniz krizi. Asıl büyük krizleri görmek gerek. Şu anda bütün dünya devletlerinde gelecek en büyük sorun, 4 trilyon dolarlık Doğu Akdeniz petrol rezervleri. Ve ABD, İsrail, Yunanistan, Mısır ve yandaş Arap Ülkeleri, bütün dünyaya karşı tek başlarına kalacaklar gibi görünüyor. Bu hazırlık her şeyden önemli.

Gördüğüm o ki hükümetimiz şimdiden doların gelecekteki çöp durumunu şimdiden kabul etmiş ve umursamıyor. Enerji ve altın altyapısı hazırlığı yapıyor. Tercih bu yönde.

ABD ise dış ticaret ve bütçe açıklarında tüm zamanlarının rekorlarını kırmaya devam ediyor. 185 milyar dolar sadece Çin ile olan ticaret açığı. Üç haftadır ABD gemileri Çin açıklarında bekliyor. Biri 70 bin tonluk soya yağı yüklü. Lan soya fasulyesi yemesek ne olur? Çinliler bunu diyor.

Ve ABD menşeili teknolojik ürün kullanmasak ne olur? Muadili değilse de, alternatifi var nasılsa.

ABD'yi bütçe ve ekonomik olarak büyük gösteren finans dünyasının hormonlu rakamları ve teknoloji şirketlerinin borsadaki balon yükselişidir. Bunları çıktığımızda, ABD ekonomisi ile Madagaskar ekonomisi arasında fark kalmaz.

Eeee... Şimdi siz; sen şimdi bu yazıyı ABD malı iPhone telefon ile okurken, yanında kola içerken ya da şu Starbucks marka saçmalıklarından birini içerken, yanına Marlboro cigara yakarken, bana word yazılım altyapısı ile cevap yazmaya çalışırken, visa-word bankacılık tekeline mahkumken ve kredi kartı kullanıyorken şimdi "dolar yükseliyor diye mi üzülüyorsun?" Vah vah... Erik dalı da ister misin?

Durum şu:

Nasreddin Hoca kendi bindiği dalı keseli tam 766 yıl oldu. Şimdilerde bu geleneği mafya babaları kendi ayağına sıkarak uyguluyor. Gidişattan şikayet edenler de dolar alarak.

Hiç panik yapmayın, durum daha da sertleşecek... Sadece şunu düşünüyoruz. O kadar büyük ABD ekonomisini alt edeceğiz de, o kadar büyük ekonomiyi bu küçücük kafalara nasıl sığdıracağız?

"Kim ihanet ederse, kıyamet günü ihanet ettiği ile getirilir" ayeti geldi aklıma. Günah yazılmasın, yanlış anlaşılmasın... Sırtında hurda kağıt dağı gibi dolar çuvalları ile huzura gelenleri anlatan bir karikatür canlandı gözümde...

Özel Haber / Gündüz Demirhan - ulkepostasi.com